Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
36<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem / makale<br />
AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />
Tezer Öner<br />
Turizm sektöründe kur algısı<br />
Son zamanlarda basın organlarında<br />
ve sektör içinde sürekli geçen<br />
konuşmalarda kur farklarının<br />
oluşturduğu rekabet avantajı üzerine<br />
fikirler dönüyor. Bu konuda üretilen<br />
fikirlerin doğru ve yanlış yönlerini<br />
değerlendirmekte fayda var.<br />
Kur makasının çok açılmış olması<br />
konusunda negatif ve pozitif algılar<br />
ve tartışmalar var. Öncelikle haber<br />
kanallarında geçen örneklere bakalım.<br />
Özellikle İngiltere ve kuzey ülkelerinden<br />
gelen misafirlerde ciddi bir artış olduğu<br />
bilgisi var. Bu çok normal. Çünkü<br />
İngiliz poundu karşısında Türk lirasının<br />
kur farkı çok ciddi ama diğer Avrupa<br />
ülkelerinde euro veya diğer dünya<br />
ülkelerinde Amerikan doları olarak<br />
bakınca bu makas çok dar. Haliyle de<br />
İngilizlere pahalı geliyor.<br />
Ancak biz diğer Avrupa ülkeleri için de<br />
çok ucuz durumdayız. Bundan dolayı<br />
Türkiye bir cazibe merkezi haline geldi<br />
mi gelmedi mi bu tartışılır.<br />
TV haber kanallarında verilen bir örnek<br />
çok enteresandı. Mesela 2022 yazında<br />
bir İngiliz turist 1 pound ile 2 çay<br />
içerken bu sene 8 bardak çay içiyor gibi.<br />
Aynı oranda tüm masraflar ve yemek<br />
bedelleri de değişti. Geçen sene bir<br />
İngiliz yemeğe ödediği parayla bu sene 4<br />
İngiliz’i doyurabiliyoruz.<br />
O halde bu durumda olmak Türkiye için<br />
yararlı veya daha karlı oldu mu diye<br />
sormak gerekiyor. Çünkü bu algıyla<br />
bakarsak tüm dünyanın buraya yığılması<br />
gerekiyordu. Ancak Almanya’dan gelen<br />
bir aileyle konuştuğumuzda geçen sene<br />
Eur ile kiraladıkları apart motelin bu<br />
sene Eur ile 2,5 kat fazla fiyat istediğini<br />
yazdı. Yani sokaktaki enflasyonu sokakta<br />
yaşadılar ama sektör içinde gene aynı<br />
veya fazlası rakamlarla karşılaştılar. Bu<br />
da bizim fiyat/fayda politikasında çok<br />
da başarılı bir strateji uygulamadığımızı<br />
gösteriyor. Ayrıca turistik tesis doluluk<br />
oranlarına baktığımızda bu sene geçen<br />
seneye göre bazı yerlerde düşüş bile<br />
var.<br />
Ucuz olmanın getirdiği handikapları<br />
saymak da lazım. Mesela gelen turist<br />
kalitesi istediğimiz düzeyde mi? Yani<br />
Türkiye’ye bırakacağı para miktarı<br />
yeterli mi? Bir turistin bırakması<br />
gereken miktardan çok daha azıyla<br />
tatilini geçirip dönmesi bize ucuz hizmet<br />
ettirip bedavadan tatil yapmasına<br />
mı sebep oluyor? Biz İngiltere’nin<br />
demografik yapısında nispeten ucuz<br />
yaşayan işçi ve düşük seviye beyaz<br />
yakalılarının tatil ülkesi olurken, zengin<br />
ve nitelikli hem de para harcamaya<br />
meraklı olanlar gene Güney Avrupa<br />
ülkelerini veya Uzakdoğu’yu tercih<br />
etmeye devam ediyor. Bu durumda<br />
sormamız gereken soru şu: Hem ucuz<br />
olup hem de nitelikli turisti neden<br />
ülkemize çekemiyoruz?<br />
Cevaplardan biri demek ki ucuz olmak<br />
her şeyi çözmüyor. Bilinçli ve eğitimli<br />
işletmeciler, bilinçli halk, değişen<br />
sosyal-ekonomik şartların getirdiği<br />
güvenlik veya rahatlık algısının da aynı<br />
şekilde korunmuş olması gerekiyor.<br />
Ama demek ki o güveni veremiyoruz.<br />
Yaşam standartlarının değişmesi<br />
veya ülkede ciddi miktarda sığınmacı<br />
barındırılmış olması acaba bu çekince<br />
sebeplerinden midir? Bu konuda<br />
bakanlığın Avrupa ülkelerinde çok<br />
ciddi kamuoyu araştırması yapması<br />
gerekiyor. Bugüne dek muhteşem<br />
denizimiz ve sahillerimiz özellikle<br />
Bodrum gibi yerlerde astronomik<br />
fiyatlı sahil işletmelerinin fazlasıyla<br />
mı işgaline uğradı? Artık denize<br />
girecek otel önü plajlardan başka bir<br />
alternatifimiz mi kalmadı? Bu durumda<br />
acaba deniz, güneş ve tarih gezmesine<br />
gelen misafirlere alternatifsiz ve dar<br />
alanlar mı kaldı?<br />
Mesela Mayorka da İngiliz turist cenneti.<br />
Hala da öyle… Ama orada bir araba<br />
kiralayıp (ki çok ucuza kiralanıyor) tüm<br />
adanın plajlarını gezerek her yerde<br />
ücretli veya ücretsiz denize girebilme<br />
şansı var. Hem de her plajda. Ücretsiz<br />
iki plaj olup kalan onlarcası işletmelerde<br />
değil. Bir işletme olsa bile o plajda yarı<br />
yarıya ücretsiz alan bırakmak zorunda<br />
olduğu gibi işletmenin bulunduğu<br />
alan içerisinde de şezlong ve şemsiye<br />
istemediğinizde sizden para alamıyorlar.<br />
Turizm çok geniş parametreleri olan<br />
değişkenlerinin her birinin farklı<br />
etkileri olduğu derin çalışmaların<br />
yapılmasını gerektiren bir sektör.<br />
Deneyimli bir turizm bakanımız var.<br />
Bu konuları mutlaka günün şartlarına<br />
göre formüllerle çözecektir. Kalan<br />
kısıtlı zamanı iyi değerlendirip hedeflere<br />
varabileceğimizden umutlu olarak<br />
saygılar sunuyorum.