ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...
ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...
ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
130<br />
Ülkemiz açısından enerji tasarrufu, nükleer enerji ve yenilenebilir enerji, enerji politikamızın üç sacayağını<br />
oluşturmaktadır. Daha önceki raporlarımızda da bu konulardan bahsetmiş ve yapılması gerekenleri, görüşlerimizi<br />
paylaşmıştık. Ancak, özellikle nükleer enerji konusunda son yıllarda yaşananlar, tüm gayretlere rağmen oluşan<br />
gecikmeler dışardan bir elin “ne kadar geç olursa o kadar iyi” şeklindeki bir müdahalesinin varlığını çağrıştırmaktadır.<br />
Enerji arz güvenliği açısından da yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminden ne kadar bahsedilse<br />
yeterli olmayacaktır. Bunu garanti altına alacak hem uygulama hem de yasal düzenlemelerin (Yenilenebelir<br />
Enerji Yasası) bir an evvel çıkarılması gerekmektedir. Ülkemiz açısından 2025 yılında elektrik enerjisinin<br />
yenilenebilir enerji kaynaklarından üretimi ancak milli bir seferberlik ile mümkün olabilecektir.<br />
KOBİLER<br />
2009 yılında ortaya çıkan en önemli değişikliklerden birisi de KOSGEB kanunundaki değişiklik olmuştur.<br />
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme Başkanlığı’nın (KOSGEB) kurulması hakkındaki kanun<br />
değişikliğinin TBMM tarafından kabul edilmesi ile birlikte sadece sanayicilere değil aynı zamanda bakkal, manav,<br />
berber gibi hizmet esnafı için de KOSGEB desteklerinin yolu açılmış oldu.<br />
Hazine’nin ve Kredi Garanti Fonu’nun sağlamış olduğu krediler özellikle bu kriz ortamında çok önemli bir<br />
husus olarak kendini göstermektedir. Bununla birlikte bankacılık sektörü KOBİ’leri destekleme anlamında sınıfta<br />
kalmış, mevduatı ve sermayeyi krediye dönüştürme noktasında isteksiz davranmıştır.<br />
Öte yandan yüksek kârlılık ile 2009 yılında hem dünyada hem de ülkemiz içinde adından söz ettiren Türk<br />
Bankacılık Kesimi aslında KOBİ’lerin hızını kesme, üretimi azaltma pahasına bu ilerlemeyi kaydetmiştir. Bu<br />
olumlu notun iyi değerlendirilmesi ve analiz edilmesi, ülke açısından yararlı olacak optimum bir bakış açısı<br />
kapsamında da gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda TCMB veya<br />
BDDK’nın zorunlu uygulamaları ile bankacılık sektörünün de işlevini yerine getirmesi sağlanmalıdır.<br />
Ülkemizdeki işletmelerin yüzde 95’inin KOBİ tanımına girmesi nedeni ile güçlü KOBİ’nin küreselleşmenin<br />
zararlarını minimuma indermesi beklenmelidir. Yapılan bu tür yeniliklerin ve etkilerinin anlaşılması, bu<br />
hizmetlerin olmadığı durumlarla kıyaslandığında daha net anlaşılacaktır1 .<br />
NÜFUS, İSTİHDAM, İŞSİZLİK<br />
31 Aralık 2009 tarihi itibarıyla Türkiye nüfusu 72.561.312 kişidir. Nüfus yapımızın detayları ilgili bölümde<br />
yer almaktadır. Bu nüfusun çalıştığı alanlar hizmet, tarım ve sanayi olarak kendini göstermektedir. Ancak, işsizlik<br />
oranlarındaki artış ile birlikte istihdam edilme oranlarında da ciddi düşüşler kaydedilmiştir.<br />
Geçici işçilik ile ilgili olarak bu noktada bazı ilerlemeler kaydedilmesi mümkün gözükmektedir. AB<br />
müktesabatının talep etmiş olduğu konulardan birisi de özel istihdam bürolarıdır. Bu tür büroların kurulumu<br />
ile geçici iş akdi ile personel çalıştırılması konusunda gelişmeler olabilecektir. Mevcut mevzuat kısa süreli veya<br />
geçici olarak çalışmak isteyen işçiler veya bu şekilde iş sağlayacak işverenler açısından oldukça kısıtlayıcı hükümler<br />
içermektedir. Her durumda da çalışan ya da işveren açısından haksızlık ve ardından da kayıtdışılık ortaya çıkmaktadır.<br />
Yapılan araştırmalara göre 2 milyon 700 bin işsizden iki milyon 600 bininin iş arama umudunu kaybettiği<br />
tespit edilmektedir. Her yıl ortalama olarak işgücü piyasasına 700 bin genç istihdam edilebilir nüfusa katılmaktadır.<br />
Bunlara iş bulunması gerekmektedir. Eğer girişimci sayısında yeterli artış olmaz veya işletmeler büyümez ise bu<br />
genç nüfusa iş bulma imkânı da otomatik olarak ortadan kalkmaktadır. Ülkemiz nüfusunun yarısı kadın olmasına<br />
rağmen kadın girişimci sayısında da ciddi eksiklikler bulunmaktadır.<br />
AB pazarı küresel anlamda en geç düzelecek pazarlardan birisidir. Ülkemiz için hâlâ en önemli ihraç pazarı<br />
olan bu bölgedeki olumsuz gelişmeler ülkemizi de etkileyecektir.<br />
FİYAT, GELİR, TÜKETİM<br />
Ülkemizde enflasyon düşmüş, bununla birlikte gelir de düşmüştür. Fiyatlardaki düşüşün anlamlı olması bir<br />
TÜRKİYE <strong>EKONOMİ</strong>Sİ 2010