07.01.2013 Views

ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...

ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...

ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

43<br />

III. TÜRKİYE <strong>EKONOMİ</strong>SİNDEKİ GELİŞMELER<br />

3.1 GENEL <strong>EKONOMİ</strong>K DURUM<br />

Küresel gelişmeleri açıkladığımız bölümde de belirtildiği üzere geçtiğimiz iki yıl ve bundan sonraki 3-5 yıllık<br />

dönemler krizden kurtulmak ve tedavi amaçlı uygulamalara ağırlık vermek şeklinde gerçekleşecektir. Bu kriz<br />

ortamında yaşanan daralma son 80 yılın en büyük daralmasıdır. Dünya nüfusunun en fazla artışı zaten son 80 yılda<br />

gösterdiğini düşündüğümüzde bu krizi en fazla sayıda insanı etkileyen kriz olarak tanımlamak mümkün olacaktır.<br />

Nüfus artışı ve finansal sistemin entegre vaziyette çalışması riskleri daha da fazla yayan bir yapı oluşturmuştur.<br />

Kriz döneminde gelişmekte olan ülkelere yönelik net sermaye girişi ise 24 yıl sonra negatife dönmüştür.<br />

Ülkemize baktığımızda ise krize karşı bir dayanıklılık olduğunu görmemiz gerekmektedir. Birçok anlamda<br />

makroekonomik dengeler korunabilmiş, zaten var olan sorunlar biraz ağırlaşmıştır. Ülkemizde uzun süredir<br />

devam eden yapısal sorunların bu kriz ortamında ve eski kırılganlık düzeylerinde çok ağır zararlar vermesi<br />

beklenirdi, ancak bu şekilde olmamıştır. Örneğin çok büyük firmalar iflas etmemiş, bankalar çökmemiştir. Öte<br />

yandan, para ve maliye politikaları da krizle mücadele edecek şekilde uygulanmış ve faiz oranları ilk defa tek haneli<br />

rakamlara düşmüştür.<br />

Her ne kadar uzun bir süre IMF ile yeni bir Standby anlaşması tartışması sürmüş olsa da en azından raporun<br />

yazıldığı tarihe kadar sadece tartışması ile uzun bir süre idare edilmiştir. Ülkemizin içinde olduğu güçlü yapı IMF<br />

ve uluslararası organizasyonlar tarafından da görülmekte ve izlenmektedir. Bu bağlamda ülke risk primimiz olumlu<br />

olarak seyretmekte, kredi notumuz yükselmektedir (Fitch’den iki kademe artış ve ardından Moody’s’den bir kademelik<br />

artış). Kredi notumuzun yükseldiği ortamda gelişmiş ve gelişmekte olan 40 ülkenin kredi notu toplamda 100 defa<br />

indirilmiştir. IMF dayatması olmadan son 60 yılın en büyük krizi kendi imkanlarımızla çözülmeye çalışılmaktadır.<br />

Genel resim bu olmakla birlikte belirtildiği üzere yapısal sorunlardan da kaynaklanan konular kriz ortamındaki<br />

görece olumsuzluklardan daha da etkilenmekte ve bu nedenle krizden daha fazla etkilenildiği yönünde yaklaşımlar<br />

bulunmaktadır.<br />

Örneğin bu kapsamda TÜİK ile TCMB’nin birlikte yürüttüğü Aylık Tüketici Eğilim Anketi, tüketicilerin<br />

harcama davranış ve beklentilerini değerlendirmektedir. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser<br />

durum, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum, 100 olması ise tüketici güveninde ne iyimser<br />

ne de kötümser durum olduğunu göstermektedir. 2009 yılı Kasım ayında 78,38 olan Tüketici Güven Endeksi, 2009<br />

yılının Aralık ayında Kasım ayına göre %0,53 oranında artarak 78,79 değerine yükselmiştir.<br />

TÜRKİYE <strong>EKONOMİ</strong>Sİ 2010<br />

Şekil 5: Tüketici Güven Endeksi Aralık 2008- Aralık 2009<br />

Kaynak: TÜİK

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!