ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...

133
TÜRKİYE EKONOMİSİ 2010
Markalaşmaya önem verilmelidir.
• Yetişmiş işgücü ve ara eleman eksikliğini giderecek eğitim planlaması yapılmalıdır. Hem bu konuda
hem de diğer hususlarda İMMİB, İKO ve TOBB bir anlaşmaya varmalı ve ortak bir program
çıkarmalıdır.
• Sektörün, Gelir ve Kurumlar Vergisi, ÖTV Sorunu, İhracat Bedellerinin Altınla Ödenmesi, Ata
Karnesi ve Geçici İthalat ve İhracat İşlemlerinde Darphane Onayı gibi sorunlu hususların da bir an
önce çözüme kavuşturulması önem arzetmektedir.
20.12. 2009 tarihinde yeni Çek Kanunu yürürlüğe girmiştir. Meclis gündeminde olan yeni Türk Ticaret
Kanunu Tasarısı’nın ilgili maddeleri çeklerle ilgili önemli bir değişiklik içermemektedir. Kayıtdışı ekonominin
kayıt altına alınmasına yönelik olarak tacir olan ve olmayan kişilere yönelik çekler ve hamiline çekler arasında farklı
bir uygulamaya gidilmiştir. Yeni düzenlemenin muhakkak ki önemli yönleri bulunmakta, ticaret hayatını etkileyecek
ciddi değişiklikler sunmaktadır. Bunlarla birlikte;
Çek kullanımı zorlaştırıldığı için çek kullanabilecek kişi ve kurum sayısı kısıtlanmıştır. Çek kullanımının
zorlaştırılması bir tür kredi yaratma mekanizmasının da ortadan kalkması anlamına gelecektir.
Bankaların çek hesabı açma ve çeklerin tahsil sürecindeki yükümlülükleri artmış olup bu da bankaların riskinin
artması, riskin takibi için oluşacak maliyetin de tekrar müşteriye yansıtılması anlamına gelecektir.
Çek, bankalar ve çek hamilleri açısından daha riskli bir enstrüman haline gelmiştir. Yasal yükümlülük sınırı
arttırılmıştır.
Çek ile ilgili bu ağır düzenlemeler ve şu anda çek kullanabilen pek çok kişi ve kurumun yeni kanun ile çek
kullanamaz hale gelmesi nakit para kullanımı ise kayıtdışılığı arttıracak, vergi kayıplarına ve finansal kaynakların
daralmasına yol açacaktır.
Kutu 10: Küresel Finans Merkezi İstanbul
2 Ekim 2009 Cuma 27364 sayılı RG’de Yüksek Planlama Kurulu kararı açıklanmış olup buna göre İstanbul Uluslararası Finans
Merkezi Strateji belgesi yayınlanmıştır. İlgili Karar başında İstanbul, öncelikle bölgesel, nihai olarak da küresel finans merkezi
olacaktır. Şeklinde vizyon belirlenmiştir.
İlgili raporda ülkemizin imkanlarından ve potansiyelinden bahsedilmiş, ardından İstanbul’un lokasyon itibariyle bir finans
merkezi özelliği taşıdığı belirtilmiştir. Dünya’nın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin izleyen 40-50 yıllık süreçte en büyük ilk on
ülke içinde yer alması da öngörülmektedir.
Finans sektörü katma değeri yüksek bir sektör olup bu sektörün gelişmesi başka bir çok alt sektörün gelişmesine bağlıdır. Ülkemizde
finansal hizmetler sektöründeki şirketler sıralanmış ve piyasa yapısı ortaya konulmuş ve ülkemizdeki potansiyel belirtilmiştir.
Planda, İstanbul’un uluslararası bir finans merkezi olması için; uluslararası standartlarda işleyen bir hukuk altyapısının
oluşturulmasına, finansal ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılmasına, vergi sisteminin basitleştirilmesine ve etkinleştirilmesine,
düzenleyici ve denetleyici çerçevenin geliştirilmesine, fiziksel ve teknolojik altyapının güçlendirilmesine, nitelikli insan kaynağı
ihtiyacını karşılayacak bir eğitim altyapısının sağlanmasına ve dünya ölçeğinde tanıtım ve izleme yapacak bir organizasyon yapısının
oluşturulmasına yönelik öncelik ve eylemler belirlenmiştir.
Projenin başarısının temel belirleyicileri olarak;
HUKUK ALTYAPISININ GÜÇLENDİRİLMESİ
Öncelik.1: İstanbul’un uluslararası finans merkezi olması yolunda, uyuşmazlıkların süratli ve etkin bir şekilde çözümüne yönelik
olarak yargı sisteminde iyileştirmeler sağlanacaktır.
Öncelik.2: İstanbul’da bağımsız ve özerk yapıya sahip uluslararası alanda rekabet edebilecek düzeyde kurumsal bir tahkim
merkezinin oluşturulması ve arabuluculuk sisteminin etkin bir şekilde kullanılması sağlanacaktır.
Öncelik.3: İFM Projesinde katkısı bulunacağı öngörülen tasarıların kanunlaşma süreçlerinin hızlandırılması yönünde çalışmalar
yapılacaktır.
FİNANSAL ÜRÜN VE HİZMET ÇEŞİTLİLİĞİNİN ARTIRILMASI
Öncelik.4: Finansal sektör düzenlemelerinde prensip bazlı anlayış benimsenerek, yasal altyapının başta AB müktesebatı olmak
üzere uluslararası düzenlemelere ve uygulamalara uyumu sağlanacaktır.
Öncelik.5: Finansal piyasalarda şeffaflık artırılacak ve yatırımcıları bilgilendirme mekanizmaları geliştirilecektir.
Öncelik.6: Türkiye’de mevcut olduğu halde, çeşitli nedenlerle rekabet üstünlüğü yurtdışı piyasalara kaymış olan finansal ürün ve
hizmetler belirlenerek, bu durumun düzeltilmesine yönelik tedbirler alınacaktır.
Öncelik.7: Türkiye piyasalarında henüz sunulmayan veya yeterli işlem hacmine ulaşmamış, İstanbul’u cazip bir finans merkezi
haline getirebilecek, gelişme potansiyeli yüksek finansal ürün ve hizmetler için gerekli altyapı oluşturulacaktır.
BASİT VE ETKİN BİR VERGİLENDİRME SİSTEMİNİN OLUŞTURULMASI