07.01.2013 Views

ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...

ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...

ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

76<br />

hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran yüzde <strong>14</strong>,7 iken, kırsal yerlerde yüzde 15,1’dir.<br />

2007 yılı sonuçlarına göre kurumsal olmayan nüfusun; yüzde 60,8’i kendilerine ait konutta oturmaktadır.<br />

Yüzde 39,1’inin oturduğu konutta “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar söz<br />

konusudur. Yüzde 39,8’inin oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşanmaktadır. Yüzde 55,5’inin<br />

hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) bulunmakta, bu borç ödemeleri,<br />

yüzde 23,3’ünün hanesine çok yük getirmektedir. Yüzde 70’ten fazlasının hanesi, ekonomik nedenlerle; “evden<br />

uzakta bir haftalık tatili”, “beklenmedik harcamalarını” ve “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını”<br />

karşılayamamaktadır.<br />

1 Aralık 2009’da açıklanan TÜİK 2008 Yoksulluk Çalışması Sonuçları’na göre Türkiye’de yoksulluk<br />

oranı yüzde 17,11’dir. 2008 yılında Türkiye’de fertlerin yaklaşık yüzde 0,54’ü yani 374 bin kişi sadece gıda<br />

harcamalarını içeren açlık sınırının, yüzde 17,11’i yani 11 933 bin kişi ise gıda ve gıda dışı harcamaları içeren<br />

yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.<br />

1 TÜİK, yayımladığı haber bültenlerinde harcama esaslı farklı yöntemlerin kullanıldığı yoksulluk hesaplamalarına yer<br />

vermektedir. Bunlardan “göreli yoksulluk” bireylerin ortalama refah düzeylerinin belli bir oranın altında olması durumu<br />

olarak tanımlanmakta olup, toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelir veya harcamaya sahip olan birey veya<br />

hanehalkı göreli anlamda yoksul sayılmaktadır. Refah ölçüsü olarak amaca göre harcama veya gelir düzeyi seçilebilir.<br />

Hanehalkı bütçe araştırmasında eşdeğer kişi başına “tüketim harcaması medyan değerinin yüzde 50’si göreli yoksulluk sınırı<br />

olarak” tanımlanarak göreli yoksulluk oranı hesaplanmaktadır. Bu araştırmada, harcama yerine eşdeğer fert başına düşen<br />

(eşdeğer hanehalkı kullanılabilir) gelirleri kullanılarak, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan değerine göre belirlenen<br />

çeşitli göreli yoksulluk sınırları (yüzde 40, yüzde 50, yüzde 60 veya yüzde 70) hesaplanmaktadır. TÜİK tarafından ilk kez bu<br />

çalışmada hesaplanan gelire dayalı göreli yoksulluk oranları, uluslararası karşılaştırılabilirliği olması bakımından tercih<br />

edilmektedir.<br />

Kişi başı günlük harcaması, satınalma gücü paritesine göre 1 doların altında kalan fert bulunmamaktadır. Buna<br />

karşın satınalma gücü paritesine göre kişi başı günlük 2,15 dolar olarak tanımlanan yoksulluk sınırı altında bulunan<br />

fert oranı %0,47, yoksulluk sınırı 4,3 dolar olduğunda yoksul fert oranı ise yüzde 6,83 olarak tahmin edilmiştir.<br />

2007 yılında yüzde 0,48 olarak tahmin edilen açlık sınırının altında yaşayan fert oranı 2008 yılında yüzde<br />

0,54’e yükselmiş, yoksul fert oranı ise yüzde 17,79’dan yüzde 17,11’e düşmüştür.<br />

2008 yılında, 4 kişilik hanenin aylık açlık sınırı 275 TL, aylık yoksulluk sınırı ise 767 TL olarak tahmin<br />

edilmiştir. Kırsal yerlerde yaşayanların yoksulluk riski kentsel yerlerde yaşayanlardan fazladır. Kırsal yerleşim<br />

yerlerinde yaşayanlarda 2007 yılında yüzde 34,80 olan yoksulluk oranı 2008 yılında yüzde 34,62’ye, kentsel yerlerde<br />

yaşayanların yoksulluk oranı da yüzde 10,36’dan yüzde 9,38’e düşmüştür.<br />

Hanehalkı büyüklüğü arttıkça yoksulluk riski artıyor. 2008 yılında hanehalkı büyüklüğü 3 veya 4 kişi olan<br />

hanelerde bulunan fertlerin yoksulluk oranı yüzde 8,48 olurken, 7 ve daha fazla olan hanelerde fertlerin yoksulluk<br />

oranı yüzde 38,20 olarak hesaplanmıştır. 7 ve daha fazla kişiden oluşan hanelerden kentsel yerlerde oturanlar için<br />

yoksulluk riski yüzde 26,95 iken kırsal yerlerde bu oran yüzde 54,03’dür.<br />

Hanehalkı türüne göre çocuklu çekirdek ailede bulunan fertlerin yoksulluk oranı yüzde 15,42 olurken, çocuksuz<br />

çekirdek ailelerdeki fertlerde bu oran yüzde 8,76’ya düşmektedir. Ataerkil veya geniş ailelerdeki fertler için yoksulluk<br />

oranı ise yüzde 21,79 olarak tahmin edilmiştir. Kentsel yerlerde çocuklu çekirdek ailede yaşayan fertlerin yoksulluk<br />

riski yüzde 9,<strong>14</strong> iken kırsal yerlerde bu oran yüzde 33,77’dir.<br />

Fertlerin çalışma durumlarına göre yoksulluk riski de değişiyor. 2008 yılında ücretli-maaşlı çalışanlarda<br />

yoksulluk oranı yüzde 5,93 iken, yevmiyeli çalışanlarda bu oran yüzde 28,56, işverenlerde yüzde 1,87, kendi<br />

hesabına çalışanlarda yüzde 24,10 ve ücretsiz aile işçisi olanlarda ise yüzde 32,03 olmuştur.<br />

En yüksek yoksulluk riskine sahip olan tarım sektöründe çalışanlarda yoksulluk oranı 2007 yılında yüzde 32,05<br />

iken, 2008 yılında yüzde 37,97 olarak tahmin edilmiştir. Sanayi sektöründe çalışanlarda 2008 yılında yoksulluk<br />

oranı yüzde 9,71 olarak hesaplanırken, bu oran hizmet sektöründe çalışanlarda yüzde 6,82 olmuştur. 2008 yılında<br />

ekonomik olarak aktif olmayan fertlerin yoksulluk oranı yüzde 13,73 iken, iş arayan fertlerin yoksulluk oranı yüzde<br />

17,78’dir.<br />

TÜRKİYE <strong>EKONOMİ</strong>Sİ 2010

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!