ASKON EKONOMİ RAPORLARI: 14 KÜRESEL KRİZDEN KIRILGAN ...

96
Sigorta dalları itibarıyla primlerin dağılımı incelendiğinde, toplam primler içinde kara araçları branşının yüzde
24,20, kara araçları sorumluluk branşının yüzde 17,51, yangın ve doğal afetler branşının yüzde 15,52, hastalık/sağlık
branşının yüzde 11,26, genel zararlar branşının yüzde 6,85, genel sorumluluk branşının yüzde 1,98, kredi branşının
yüzde 0,35, diğer branşların yüzde 8,96 paya sahip olduğu görülmektedir.
Mevcut hali ile 50 bin kişiye istihdam sağlayan, varlıkları 28 milyar TL, prim üretimi 12 milyar TL düzeylerinde
olan sigortacılık sektörü, bu rakamlara rağmen yine de ülkemizde beklenen yaygınlığı sağlayamamıştır.
5684 sayılı sigortacılık kanunun yürürlüğe girmesi her ne kadar önemli bir kazanım olsa da yeterli değildir.
Ülkemizde sigortalanabilecek konut sayısı 12 milyon iken sigortalı konut sayısı ise bunun sadece onda biri civarındadır.
Otomobiller için bile sigorta yaptırmayan ciddi sayıda araç sahibinin varlığından söz etmemiz gerekmektedir.
Ülkemizdeki bakir sigortacılık pazarının ileriye yönelik vaadettiği kârlılık nedeni ile ülkemize birçok yabancı
sigorta şirketi gelmiştir. 2007 yılında çıkarılan sigortacılık kanununun içini de dolduran 32 yönetmelik ve yüz
civarındaki genelge ve sektör duyuruları ile sigortacılık sektörünün altyapısı ciddi değişikliklere uğramıştır.
TÜRKİYE EKONOMİSİ 2010
Tablo 59: Sigorta Şirketleri Bazı Önemli Göstergeler (2008/06-2009/06)
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
3.5.4 Sermaye Piyasasındaki Gelişmeler
İMKB kurulduğundan bu yana, 1990 Körfez Krizi, 5 Nisan 1994 kararları, 1997’de Uzakdoğu Krizi, 2001
Krizi ve son olarak 2008’in son çeyreğinde başlayan Global Ekonomik Kriz ve devamındaki türbülansı yaşamıştır.
Kurulduğu günden bu yana 24 yıl içerisinde (1986 yılından bu yana) işlem hacmi ile birlikte ekonomiye
44 milyar dolar kaynak girişi sağlamıştır.
İlk kurulduğunda 16 şirketle başlayan İMKB 2001 krizine kadar artan bir şekilde 300 şirket barajını aşmış,
2001’de derin bir kırılma yaşanmış, büyük bir yara alınmış ve günümüze 317 şirketle yoluna 300 milyar dolarlık
işlem hacmi ile devam eden bir borsa gelmiştir.
Küresel gelişmelerle de bağlantılı olarak 2009 yılının ilk yarısında İMKB’de temkinli bir şekilde yaklaşım
kendini göstermiş, ikinci yarısı ise daha da olumlu bir şekilde geçmiştir.
2009 yılı hem ülkemiz sermaye piyasaları hem de küresel piyasalar açısından 2008 krizindeki alınan yaraların
sarılmaya çalışıldığı bir yıl olarak kendini göstermektedir. Kriz döneminde ülkeden çıkan TL’nin bir kısmı tekrar
gelmiş, faiz indirimi ve likidite bolluğu da yine borsalara yaramıştır. Ülkemizdeki yatırımcı sayısı 2005 yılından
sonra ilk defa 1 milyonun üstüne çıkmıştır.
İMKB açısından 2010 yılına baktığımızda belirsizliğin arttığı bir dönem görülmektedir. Özellikle Dubai ve
Yunanistan’ın yaşamış olduğu sorunların ve benzer örneklerin yaşanmasından korkulmaktadır. Faiz indirimlerinin