22.01.2013 Views

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kemal Gözler, “Yorum Đlkeleri”, Kamu Hukukçuları Platformu Toplantısı, Ankara, 29.9.2012 10<br />

Öklid’in 20 nolu teoreminde ifade edilen kural, bütün matematikçiler tarafından<br />

bilinir ve aynı şekilde uygulanır. Öklid, bu teoremleri M.Ö. 300 civarında yazdığı<br />

Unsurlar (Στοιχεῖα [Stoicheia]) isimli kitabında dile getirmiştir. Ama bunlar Öklid’in<br />

icat ettiği veya koyduğu kurallar değil, eşyanın tabiatına saklı olan kurallardır. M.Ö.<br />

300’den bu yana matematikçiler bu teoremleri kullanıp problemleri çözüyorlar. Bu işi<br />

yaparken de ulaştıkları sonuç, matematikçilerin siyasî, dinî, ideolojik eğilimlerine<br />

bağlı olarak değişmiyor. Sağcı bir matematikçi de, solcu bir matematikçi de bu teoremi<br />

aynı şekilde uygulayıp, aynı sonuca ulaşıyor.<br />

Hukukun da aynı şeye ihtiyacı var. Hâkimin elinde Öklid’in <strong>ilkeleri</strong> benzeri öyle<br />

ilkeler olmalı ki, bu <strong>ilkeleri</strong> hâkim, kendi siyasal, dinsel, ideolojik eğilimlerinden bağımsız<br />

olarak uygulayabilsin. Uygulayıcı değişse bile ulaşılan sonuç, aynı kalsın.<br />

Hukukun bilim olmak için bu tür ilkelere ihtiyacı vardır. Nasıl her matematikçi aynı<br />

<strong>ilkeleri</strong> uygulayıp, matematik problemini aynı şekilde çözüyor ise, benzer şekilde her<br />

hukukçu da aynı <strong>ilkeleri</strong> uygulayıp önündeki problemi aynı şekilde çözmelidir. Bir<br />

matematik probleminin çözümü nasıl çözümü yapan matematikçinin kim olduğuna<br />

göre değişmiyor ise, hukuk probleminin çözümü de çözümü yapan hukukçunun kim<br />

olduğuna göre değişmemelidir.<br />

Bizim bu çalışmada ifade etmeye çalıştığımız ilkeler işte böyle ilkelerdir. Eğer bu<br />

tür ilkeler geliştirilebilir ise, hukukçular kendilerine sunulan problemleri aynı şekilde<br />

çözeceklerdir. Oysa şimdi önümüze bir problem geldiğinde, her birimiz ayrı bir çözüm<br />

öneriyoruz. Hatırlayalım: Bu yılın (2012) başında görevdeki Cumhurbaşkanının<br />

görev süresinin beş yıl mı, yedi yıl mı olduğu yolunda ortaya çıkan soruna değişik<br />

cevaplar verdik. Mesela ben “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Görev Süresi Ne Kadardır<br />

ve Bu Görev Süresi Kanunla Belirlenebilir mi?” başlıklı makalemde 11 Cumhurbaşkanının<br />

görev süresinin beş yıl olduğunu ve bu sürenin kanunla belirlenemeyeceğini<br />

yazdım. Bazı meslektaşlarımız ise tam tersi şeyler yazdılar. Neticede yasama<br />

organı 19 Ocak 2012 tarih ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanununun geçici<br />

1’nci maddesiyle onbirinci Cumhurbaşkanının görev süresinin yedi yıl olmasını öngördü.<br />

Bana göre bu düzenleme Anayasaya aykırıydı ve Anayasa Mahkemesi tarafından<br />

iptal edilmesi gerekirdi. Ne var ki, Anayasa Mahkemesi 15 Haziran 2012 tarih ve<br />

E.2012/30 sayılı kararıyla bu düzenlemenin oy çokluğuyla Anayasaya aykırı olmadığına<br />

karar verdi 12 . Karar henüz yayınlanmamıştır. O nedenle Anayasa Mahkemesinin<br />

kararının gerekçesini bilmiyoruz. Kararı izleyen günlerde, Anayasa Mahkemesinin<br />

söz konusu kararı hakkında medyada şu değerlendirmeler yapılmıştır: “Gül mü, Er-<br />

11. Kemal Gözler, “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Görev Süresi Ne Kadardır ve Bu Görev Süresi Kanunla<br />

Belirlenebilir mi?”, Terazi Aylık Hukuk Dergisi, Yıl 7, Sayı 66, Şubat 2012, s.36-50 <br />

(13 Ağustos 2012).<br />

12. http://www.anayasa.gov.tr/index.php?l=gundem&id=378 (13 Ağustos 2012).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!