yorum-ilkeleri
yorum-ilkeleri
yorum-ilkeleri
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kemal Gözler, “Yorum Đlkeleri”, Kamu Hukukçuları Platformu Toplantısı, Ankara, 29.9.2012 19<br />
tisnaî nitelikte olduğu anlamına gelir. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi, arıza, yani<br />
arizî olma durumu, bir şeyin kendisinde olmayıp, sonradan ortaya çıkan geçici bir durumdur.<br />
Bu ise o arizî niteliğin istisnaî bir nitelik olduğu anlamına gelir.<br />
Yukarıda “sıfat-ı arızada aslolan ademdir” ilkesi başlığı altında verdiğimiz aynı<br />
örneklerle sıfat-ı asliyenin kaide, sıfat-ı arızanın ise istisna olması durumunu açıklayalım:<br />
Bir otomobilin çalışıyor olması sıfat-ı asliye, arızalı olması ise sıfat-ı ârıza olduğuna<br />
göre, bir otomobilin çalışıyor olması kaide, bozuk olması ise istisnaî bir durumdur.<br />
Keza bir insanın sağlıklı olması asıl, hasta olması ise arizî bir durum olduğuna<br />
göre, insanın sağlıklı olması genel kural, hasta olması istisnadır. Yine benzer şekilde,<br />
insanın akıllı olması genel kural, delilik istisnaî bir durumdur.<br />
3. Sıfat-ı Asliyenin Değil, Sıfat-ı Arızanın Varlığı Đspata Muhtaçtır 29<br />
“Sıfat-ı asliye” değil, “sıfat-ı ârıza”nın varlığı ispata muhtaçtır. Diğer bir ifadeyle,<br />
bir şeyin aslî niteliğinin varlığını değil, ama o şeyin arızî niteliğinin varlığını iddia<br />
eden ispatlamalıdır. Çünkü bir şeyin aslî niteliğinin var olduğu zaten kabul edilir. Bir<br />
şeyin belli bir anda arızî niteliği üzerinde bulunduğu ispatlanmadıkça, o şeyin aslî niteliği<br />
üzerinde bulunduğu kabul edilir. Aynı şekilde kaide olan şeyin var olduğu kabul<br />
edilir; istisna olan şeyin ise varlığının ispatlanması gerekir. Bir istisnanın varlığı ispatlanmadıkça,<br />
yokluğu kabul edilir ve o konuda kaideye tâbi olur.<br />
Yukarıdaki örneklere geri dönersek şunları söyleyebiliriz: Bir otomobilin çalışıyor<br />
olması aslî nitelik, bozuk olması ise arızî nitelik olduğuna göre, bir otomobilin bozuk<br />
olduğunu iddia eden taraf bunu ispatlamalıdır. Keza bir insanın sağlıklı olması aslî nitelik,<br />
hasta olması ise arızî nitelik olduğuna göre, bir insanın hasta olduğunu iddia<br />
eden taraf bu iddiasını ispatlamalıdır. Bir otomobilin sağlam, bir kişinin sağlıklı olduğunu<br />
iddia eden tarafın bu iddiasını ispatlamaya ihtiyacı yoktur; zaten bunlar aslî niteliktir;<br />
kaidedir; yani ispata ihtiyaç olmaksızın bunların var olduğu kabul edilir.<br />
Yukarıda açıkladığımız bu ilke, fıkıh usûlünde, “beyyine hilaf-ı aslı ispat içindir<br />
(“delil, aslın aksini ispat içindir) ”30 özdeyişiyle dile getirilmiştir. “Beyyine hilaf-ı aslı<br />
ispat içindir” ilkesi, ispat yükünün, asıl olan durumun aksini iddia edene ait olduğunu<br />
ifade eder. Diğer bir ifadeyle, “aslın hilafını iddia eden kimseden delil istenir” 31 . Mecelle,<br />
aynı ilkeyi, 77’nci maddesinde “beyine hilaf-ı zahiri ispat içindir” diyerek dile<br />
getirmektedir.<br />
28. Bu ilke, bir fıkıh kitabında yazmaz. Biz bu ilkeyi “sıfat-ı arızada aslolan ademdir” (Mecelle, m.9) ilkesinden<br />
türettik.<br />
29. Biz bu ilkeyi “beyyine hilaf-ı aslı ispat içindir” ilkesinden türettik.<br />
30. Ali Haydar, op. cit., c.I, s.104.<br />
31. Ibid., c.I, s.33.