22.01.2013 Views

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kemal Gözler, “Yorum Đlkeleri”, Kamu Hukukçuları Platformu Toplantısı, Ankara, 29.9.2012 42<br />

reddedildiği sonucuna ulaşmak gerekir. Zira kanun koyucu, hükme bağladığı şey gibi,<br />

diğer şeyleri de aynı hükme bağlamak isteseydi, o şeyleri de o hükümde zikrederdi.<br />

Đmkanı varken bunu yapmamış olması, onun bunu yapmak istemediği anlamına gelir.<br />

Yani “ubi lex voluit, dixit; ubi noluit, tacuit (kanun istediği zaman söyler; istemediği<br />

zaman ise susar)”. Keza “qui dicit de uno negat de altero 55 (bir şeyi kabul eden, diğerini<br />

inkar ediyor demektir)”.<br />

Ancak “expressio unius est exclusio alterius” ilkesi her durumda değil, sadece kanun<br />

koyucunun düzenlediği şeyin belirli bir özelliğini dikkate alarak, yani sırf o şeye<br />

özgü düzenleme yaptığı durumlarda geçerli olan bir ilkedir. Fıkıh usûlündeki terminolojiyle<br />

ifade edersek, “expressio unius est exclusio alterius” ilkesi, kanun koyucunun<br />

“tahsisüşşey bizzikr”, yani “bir şeyi zikr ile tahsis” etmesi durumunda kullanılabilir.<br />

Örnek: 1982 Türk Anayasası, m.54/1.- “Đşçiler grev hakkına sahiptir”.<br />

Bu hükümde “işçiler” terimi “tahsisüşşey bizzikr” olarak kullanılmıştır. Yani bu<br />

kelime, bütün çalışanları kapsayan bir anlamda değil, sadece belirli bir tür çalışan<br />

grubuna tahsisen, yani özgülenerek kullanılmıştır. Diğer bir ifadeyle Anayasasının<br />

54’üncü maddesinin ilk fıkrasında belirli bir tür çalışan grubun belirli bir özelliği (bir<br />

işverene bağımlı olarak hizmet akdiyle çalışma özelliği) dikkate alınarak düzenleme<br />

yapılmıştır. Dolayısıyla “işçiler grev hakkına sahiptir” kuralı “expressio unius est<br />

exclusio alterius (bir şeyi zikretmek, diğerini dışlamaktır)” ilkesinin geçerli olduğu<br />

bir kuraldır. Dolayısıyla grev hakkına sadece işçilerin sahip olduğunu, işçiler dışındaki<br />

çalışan gruplarının, örneğin memurların grev hakkına sahip olmadıklarını söyleyebiliriz.<br />

Zira anayasa koyucu isteseydi, sadece işçilere değil, memurlara da grev hakkını<br />

tanıyabilirdi; tanımadığına göre, memurların grev hakkına sahip olduğu söylenemez.<br />

Nitekim aynı sonuç sistematik <strong>yorum</strong> yoluyla da teyit edilmektedir: Anayasa<br />

koyucu, Anayasanın 51’inci maddesinde sendika kurma hakkını düzenlerken “çalışanlar”<br />

terimini, ama 54’üncü maddesinde grev hakkı düzenlerken ise “işçiler” terimini<br />

kullanmıştır. Anayasa koyucu “memurlar”a grev hakkı tanımak istiyor olsaydı,<br />

54’üncü maddede de “işçiler” yerine “çalışanlar” tabirini pekala kullanabilirdi.<br />

Aşağıda ayrıca göreceğimiz gibi expressio unius est exclusio alterius ilkesinin geçerli<br />

olduğu durumlarda kıyas yapılamaz.<br />

Saymanın Anlamı.- Bazen kanun koyucu koyduğu hükmün kapsamında olan<br />

şeyleri sayma yoluyla belirler. Yani koyduğu hükmün uygulanacağı kişi, durum, fiil<br />

ve olayları sayar. Bu sayma ne anlama gelir? Bu soruya iki değişik cevap verilebilir:<br />

55. Gridel, op. cit., s.559.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!