22.01.2013 Views

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kemal Gözler, “Yorum Đlkeleri”, Kamu Hukukçuları Platformu Toplantısı, Ankara, 29.9.2012 50<br />

dolayısıyla sadece şekil denetimi yapabilen Anayasa Mahkemesinin böyle bir denetim yapamaması<br />

gerekirdi. Ancak Anayasa Mahkemesi böyle bir denetimin de şekil denetimi olduğuna<br />

hükmetmiştir. Oysa söz konusu madde Anayasa Mahkemesine anayasa değişiklikleri denetleme<br />

konusunda genel bir yetki vermemiş; sadece şekil bakımından denetleme yetkisi vermiş<br />

olduğuna göre, şekil denetimi istisnaî bir yetki olarak dar <strong>yorum</strong>a tâbi tutulması, bir hususun<br />

bu yetkinin kapsamına girip girmediği konusunda tereddüt ortaya çıkarsa, yetkilerin dar <strong>yorum</strong>lanması<br />

ilkesi uyarınca girmediği sonucuna ulaşılması gerekirdi.<br />

Anayasa Mahkemesinin bu <strong>yorum</strong>una tepki olarak 1982 Anayasası koyucusu, Anayasa<br />

Mahkemesine anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından denetleme yetkisi verdikten<br />

sonra, ayrıca şekil denetiminin neden ibaret olduğunu ayrıca ve açıkça belirtme ihtiyacını hissetmiştir.<br />

1982 Türk Anayasasının 148’nci maddesinin ikinci fıkrasına göre anayasa değişikliklerinin<br />

şekil bakımından denetlenmesi, “teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği<br />

şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır”. Dolayısıyla artık Anayasa<br />

Mahkemesinin, şekil denetiminin ne anlama geldiği konusunda bir <strong>yorum</strong> yapma imkânı kalmamıştır.<br />

Ancak Türk Anayasa Mahkemesi buna rağmen 5 Haziran 2008 tarih ve E.2008/16,<br />

K.2008/116 tarihli kararıyla bir Anayasa değişikliğini şekil görüntüsü altında esastan denetlemiş<br />

ve iptal edebilmiştir. Anayasa Mahkemesi bu kararı yanlış olmaktan öte, dürüstlükle<br />

bağdaşmayan bir karardır.<br />

3. Yetki Dar, Hürriyet Geniş Yorumlanır<br />

Amerikan literatüründe bu ilke “powers are narrow, rights broad” özdeyişiyle<br />

ifade edilir. Bu ilkeye “principle of most rights (daha fazla hak ilkesi)” ve “principle<br />

of least authority (daha az yetki)” ilkesi denir 78 . Bu şu anlama gelir ki, devlet organlarının<br />

yetkileri <strong>yorum</strong>lanırken olabildiğince dar <strong>yorum</strong>, bireylerin hak ve hürriyetleri<br />

<strong>yorum</strong>lanırken olabildiğince geniş <strong>yorum</strong> yapılır. Dolayısıyla yukarıda da belirtildiği<br />

gibi bir devlet organının yetkili olup olmadığı konusunda tereddüt hâsıl olursa, yetkisiz<br />

olduğu kabul edilir. Ama bir kişinin bir hak ve hürriyete sahip olup olmadığı konusunda<br />

tereddüt hâsıl olursa, bu kişinin o hakka ve hürriyete sahip olduğu kabul edilir.<br />

Aynı şekilde bir konuda bir kişinin özgür olup olmadığı konusunda tereddüde düşülürse,<br />

o kişinin özgür olduğu kabul edilir. Bu husus Latince olarak “quotiens dubia<br />

interpretatio libertatis est, secundum libertatem respondendum erit (hürriyete ilişkin<br />

<strong>yorum</strong>da tereddüt varsa, hürriyet lehine karar verilir” 79 . Örneğin bir kişinin hür mü,<br />

köle mi olduğu konusunda tereddüt hâsıl olur ise, o kişinin hür olduğu varsayılır. Tereddütlü<br />

konularda hürriyet lehine <strong>yorum</strong> yapılır. Buna “in favorem libertatis” ilkesi<br />

denir. Keza Amerikan literatüründe bu hususu ifade etmek için “presumption of<br />

liberty (hürriyet karinesi)” tabiri kullanılır.<br />

78. Szobo, op. cit.<br />

79. Digesta 50, 17, 20 (http://www.thelatinlibrary.com/justinian/digest50.shtml) (6 Ağustos 2012).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!