22.01.2013 Views

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kemal Gözler, “Yorum Đlkeleri”, Kamu Hukukçuları Platformu Toplantısı, Ankara, 29.9.2012 43<br />

(1) Sayma, sayılmayanların dışlandığı anlamına gelir. Bu durumda hüküm sayılmayanlara<br />

uygulanamaz. (2) Sayma, sayılmayanların dışlandığı anlamına gelmez. Bu<br />

durumda hüküm, sayılmayanlara da uygulanır.<br />

Sınırlandırarak Sayma.- Birinci duruma “sınırlandırarak sayma (limitative<br />

enumeration)”, “tahdidî sayma” veya “numerus clausus sayma” denir. Bu tür sayma<br />

durumunda hüküm, sadece hükümde belirtilen şeyler için geçerlidir; bu şeyler dışında<br />

kalan şeyler bu hükme tâbi değildir.<br />

Yani böyle bir durum, yukarıda gördüğümüz “expressio unius est exclusio alterius<br />

(bir şeyi zikretmek, diğerlerini hariç bırakmaktır)” ilkesinin uygulanabileceği bir durumdur.<br />

Şimdi buna örnekler verelim:<br />

Örnek 1: “Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye<br />

Büyük Millet Meclisi Đçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler”<br />

(1982 Türk Anayasası, m.148/1)<br />

Görüldüğü gibi 1982 Anayasasının 148’nci maddesinin ilk fıkrasında Anayasa<br />

Mahkemesinin denetimine tâbi normlar, “kanunlar”, “kanun hükmünde kararnameler”<br />

ve “Türkiye Büyük Millet Meclisi Đçtüzüğü” şeklinde sınırlandırılarak sayılmıştır.<br />

Dolayısıyla expressio unius est exclusio alterius ilkesi uyarınca bunların dışında<br />

kalan işlemlerin, örneğin tüzüklerin Anayasa Mahkemesinin denetimine tâbi olmadığını<br />

söyleyebiliriz.<br />

Örnek 2: “Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa<br />

Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek Đdare Mahkemesi Başkan ve<br />

üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu<br />

ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar”<br />

(1982 Türk Anayasası, m.148/3, 2010 değişikliğinden önceki şekli).<br />

Görüldüğü gibi 148’nci maddenin 3’üncü fıkrasında Yüce Divanda yargılanacak<br />

kişiler, sınırlandırılarak (tahdidî olarak) tek tek sayılmıştır. Yani bu fıkranın <strong>yorum</strong>unda<br />

expressio unius est exclusio alterius ilkesi uygulanabilir. Dolayısıyla bu fıkrada<br />

sayılmayan kişiler, örneğin fıkranın 2010 değişikliğinde önceki şekline göre<br />

TBMM Başkanı, Yüce Divanda yargılanamaz. (NOT: 2010 Anayasa değişikliği ile<br />

Yüce Divanda yargılanabilecek kişiler arasına TBMM Başkanı da dâhil edilmiştir).<br />

Bu arada belirtelim ki, expressio unius est exclusio alterius ilkesi özellikle kamu<br />

hukuku alanında geçerlidir. Çünkü aşağıda ayrıca göreceğimiz gibi kamu hukukunda<br />

devlet organlarının yetkileri genel yetki değil, kendilerine verilmiş, istisnaî yetkilerdir.<br />

Yani bir kamu hukuku organının yetkili olabilmesi için kendisine o yetkinin ayrıca<br />

ve açıkça verilmiş olması gerekir. Keza kamu hukuku organlarının yetkileri kendi-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!