22.01.2013 Views

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kemal Gözler, “Yorum Đlkeleri”, Kamu Hukukçuları Platformu Toplantısı, Ankara, 29.9.2012 76<br />

VII. SON BĐR ĐLKE: KANUNLARIN ANAYASA UYGUNLUĞU KARĐNE-<br />

SĐ 127<br />

Hukuka uygunluk karinesinin bir uzantısı olarak “kanunların anayasa uygunluğu<br />

karinesi (presumption in favor of the constitutionality of laws, presumption of constitutionality)”<br />

128 vardır 129 . Bu karineden şu sonuçlar çıkmaktadır: Kanunların anayasaya<br />

uygun olması kural, aykırı olması ise istisnadır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi<br />

önünde bir kanunun anayasaya uygun olduğunu ispat etmeye gerek yoktur. Kanunun<br />

anayasaya aykırı olduğunun ispat edilmesi gerekir. Dolayısıyla ispat yükü kanunun<br />

anayasaya uygun olduğunu değil, aykırı olduğunu iddia edenlere düşer. Bir kanunun<br />

anayasaya aykırı olduğu ispat edilmedikçe de o kanunun anayasaya uygun olduğu<br />

varsayılır. Keza kanunun anayasaya aykırı olması istisna, uygun olması ise kaidedir.<br />

Dolayısıyla kaideler geniş, istisnalar dar <strong>yorum</strong>lanır. Bu şu anlama gelir ki, bir kanunun<br />

anayasaya uygun olup olmadığı konusunda tereddüt ortaya çıkarsa, kanunun<br />

anayasaya uygun olduğu sonucuna ulaşılır. Diğer bir ifadeyle kanundaki bir hususun<br />

anayasaya aykırılık teşkil edip etmediği konusunda tereddüt varsa, aykırı olması istisna<br />

olduğuna göre, aykırı olmadığı sonucuna varılır.<br />

“Anayasallık karinesi” Amerikan anayasa hukuku literatüründe yaygın olarak kullanılan<br />

eski bir kavramdır. Alexander Hamilton, 14 Haziran 1788 tarihli 78 numaralı<br />

The Federalist’te mahkemelerin ancak, kanun ile anayasa arasında “uzlaştırılamaz bir<br />

karşıtlık” olduğunda, kanunu geçersiz kılabileceğini yazmıştır 130 . Chief Justice<br />

Tilghman, 1811 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi ve Birleşik<br />

Devletlerdeki diğer mahkemelerin bir <strong>yorum</strong> ilkesi olarak, “bir yasama işleminin makul<br />

bir şüpheye yer vermeyecek derecede apaçık bir şekilde anayasaya aykırı olmadıkça<br />

geçersiz olduğuna karar veremeyeceklerini (that an Act of the legislature is not<br />

to be declared void unless the violation of the constitution is so manifest as to leave<br />

no room for reasonable doubt)” kabul ettiğini yazmaktadır 131 . ABD’de bu ilke nedeniyle<br />

kanunların anayasaya aykırı olduğu konusunda ispat yükünün bunu iddia eden<br />

tarafa ait olduğu kabul edilmektedir.<br />

127. Biz bu <strong>ilkeleri</strong> daha önce Anayasa Hukukunun Genel Teorisi isimli kitabımızda incelemiştik (op. cit.,<br />

c.I, s.313-314).<br />

128. Westel Woodbury Willoughby, The Constitutional Law of the United States, New York, Baker,<br />

Voorhis, 1929, c.I, s.42 (books.google.com.tr/books?id=9YBuK9ASCzIC...)<br />

129. Aslında bu karine sadece kanunlar için değil, parlâmento kararları dâhil bütün yasama işlemleri için geçerlidir.<br />

130. “If there should happen to be an irreconcilable variance between the two, that which has the superior obligation<br />

and validity ought, of course, to be preferred; or, in other words, the Constitution ought to be<br />

preferred to the statute, the intention of the people to the intention of their agents” (Alexander Hamilton,<br />

The Federalist No: 78, http://www. constitution.org/fed/federa78.htm).<br />

131. Com. v. Smith, 4 Bin 117 (Nakleden: James Bradley Thayer, “The Origin and Scope of the American<br />

Doctrine of Constitutional Law”, Harvard Law Review, Vol. 7, No. 3, Oct. 1893, s.140).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!