22.01.2013 Views

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kemal Gözler, “Yorum Đlkeleri”, Kamu Hukukçuları Platformu Toplantısı, Ankara, 29.9.2012 61<br />

Burada önemle hatırlatmak gerekir ki, yetki ve usûlde paralellik ilkesi, istisnasız<br />

her durumda uygulanabilecek bir ilke değil, sadece bir şeyin yapılışına ilişkin hükmün<br />

olduğu, ama o şeyin ortadan kaldırılışına veya değiştirilişine ilişkin bir hükmün<br />

olmadığı durumlarda uygulanır. Anayasa, bir şeyin yapılması için bir makama, aynı<br />

şeyin ortadan kaldırılması için bir başka makama yetki vermiş olabilir. Haliyle böyle<br />

bir durumda yetkilerin paralelliği ilkesi işlemez. Mesela 1982 Türk Anayasası, Başbakanı<br />

atama yetkisini Cumhurbaşkanına vermiştir. Ancak yetkilerin paralelliği ilkesinden<br />

hareket ederek Cumhurbaşkanının Başbakanı görevden alma yetkisine sahip<br />

olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü Anayasa, Başbakanın görevinin hangi hallerde (güvensizlik<br />

oyu vs.) sona ereceğini ayrıca düzenlemiştir. Dolayısıyla burada yetkilerin<br />

paralelliği ilkesi uygulanmaz.<br />

11. Qui potest maius, potest etiam minus (Çoğu Yapmaya Yetkili Olan Azı Yapmaya<br />

da Yetkilidir)<br />

Qui potest maius, potest etiam minus 98 ilkesi çoğu yapmaya yetkili olanın, azı<br />

yapmaya da yetkili olduğunu ifade eder. Dolayısıyla anayasa bir organa belirli bir şeyi<br />

yapmaya yetki veriyorsa, bu yetkiyi alan organ o şeyden daha azını da yapmaya<br />

yetkilidir. Örneğin bir insan fiilini suç haline getirme ve ona ceza bağlama yetkisi yasama<br />

organına ait bir yetkidir. Bir insan fiilini suç haline getirmeye ve ona ceza bağlamaya<br />

yetkili olan organın, bu beşerî fiilî suç olmaktan çıkarmaya ve ona bağladığı<br />

cezayı kaldırmaya veya bağladığı cezanın miktarını azaltmaya da yetkisi vardır. Keza<br />

bunları yapmaya yetkili olan organın, bu fiilin suç olma niteliğini belirli bir dönem<br />

için askıya alması ve bu fiile belirli bir dönem ceza bağlamaması, “çoğu yapmaya<br />

yetkili olanın azı da yapmaya yetkili olacağı (qui potest maius, potest minus)” ilkesi<br />

gereğince her zaman mümkündür. Yasama organının bir fiili belirli bir dönem için suç<br />

olmaktan geçici olarak çıkarmasına “amnisti (amnistie, af)” denir. Dolayısıyla, anayasa<br />

tarafından açıkça yasaklanmadıkça, yasama organı, kanunla suç yaratma yetkisine<br />

sahip oldukça, amnisti yetkisine de, qui potest maius, potest minus ilkesi uyarınca<br />

her zaman sahip olacaktır. Başka örnekler de hayal edilebilir: Örneğin bir organı<br />

kurmak için bir organa yetki verilmiş ise, bu organın üyelerini seçme yetkisi ayrıca<br />

düzenlenmemiş ise, bu organa üye seçme yetkinisin de bu organa verildiğini qui<br />

potest maius, potest minus ilkesi uyarınca söyleyebiliriz. Çünkü üye seçme yetkisi<br />

kurma yetkisinin içeriğinde yer alan ve ondan daha küçük olan bir yetkidir.<br />

98. Sancti Thomae de Aquino Scriptum super Sententiis liber IV a distinctione XVI ad distinctionem XVII<br />

[17032] Super Sent., lib. 4 d. 16 q. 1 a. 2 qc. 3 s. c. 2 (http://www. corpusthomisticum.org/ snp0000.<br />

html). Aynı özdeyişin şu şekilleri de vardır: “Qui potest majus, potest et minus eodem sub respectu”.<br />

“Quod potest facere majus potest etiam minus”.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!