yorum-ilkeleri
yorum-ilkeleri
yorum-ilkeleri
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kemal Gözler, “Yorum Đlkeleri”, Kamu Hukukçuları Platformu Toplantısı, Ankara, 29.9.2012 51<br />
Kişinin hürriyetinin geniş, devletin yetkisinin ise dar <strong>yorum</strong>lanmasının sebebi, kişinin<br />
hür olmasının asıl, kişiye devletin müdahale edebilmesinin ise istisna olmasıdır.<br />
Zira liberal bir hukuk sisteminde, bireyin özgür olduğu ve devletin kural olarak bireye<br />
müdahale etme hakkına sahip olmadığı kabul edilir. Tarihsel olarak insanın devletten<br />
daha eski olduğu aşikârdır. Devlet insanları değil, insanlar devleti yaratmışlardır.<br />
Dolayısıyla asıl olan insan, arizî olan ise devlettir. Dolayısıyla insanların varlığı ve<br />
dolayısıyla hürriyete sahip olması asıl, devletin varlığı ve keza insanlara müdahale<br />
etme hakkına sahip olması ise istisnadır. John Locke’a göre, bireyler, devletten önce,<br />
tabiî hal denen bir dönemde hak ve hürriyetlere sahip olarak yaşıyorlardı. Bireylerin<br />
sahip olduğu bu hak ve hürriyetler bireylere devlet tarafından verilmemiştir. Bireyler,<br />
devletten daha eskidirler. Bireyler devlete sadece cezalandırma haklarını devretmişlerdir.<br />
Devlet bireylere sadece suç işlediklerinde müdahale edebilir. Bunun dışında bireylere<br />
müdahale etme hakkına sahip değildir 80 .<br />
4. Hürriyet Asıl, Sınırlama Đstisnadır<br />
Yukarıda açıklandığı gibi, kişilerin hür olmaları için, kişilere devlet tarafından<br />
hürriyet verilmesine gerek yoktur. Kişiler kendiliğinden hürdürler. Dolayısıyla kişilerin<br />
hür olması asıl, kişilerin hürriyetlerinin devlet tarafından sınırlanması ise istisnadır.<br />
Bu ilkeyi daha kestirmeden “hürriyet asıl, yasaklama istisnadır” diye ifade edebiliriz.<br />
Bu ilke, en başta gördüğümüz “sıfat-ı arızada aslolan ademdir” ilkesinden istihraç<br />
edilebilir. Liberal bir hukuk sisteminde, yukarıda gördüğümüz gibi, insanın devletten<br />
önce olduğu, devletin insandan sonra ortaya çıktığı kabul edilir. Dolayısıyla insan<br />
karşısında devlet ise arızî bir şeydir. Yine aynı sebepten dolayı insanın davranışlarında<br />
serbest olması aslî bir şey, bu davranışlardan bazılarının devlet tarafından yasaklanması<br />
ise, arızî bir şey; yani istisnaî bir şeydir.<br />
Bundan şu sonuç çıkar ki, Fransızca “tout ce que la loi ne défend pas est permis”<br />
özdeşinin dile getirdiği gibi “kanunun yasaklamadığı her şey serbesttir”. Bu ilke ceza<br />
hukukundaki kanunîlik ilkesini (nulla crimen et poena sine lege - kanunsuz suç ve<br />
ceza olmaz) doğurmuştur. Bu ilkeye göre bir fiilin suç teşkil edebilmesi için onun kanunla<br />
yasaklanması ve ona bir ceza verilebilmesi için de söz konusu cezanın kanunla<br />
öngörülmesi gerekir. Suç tanımı ve ceza belirlenmesi kişinin özgürlüğüne müdahale<br />
teşkil ettiğine göre, bu bir istisnadır; dolayısıyla bunun ayrıca ve açıkça öngörülmesi<br />
ve dar <strong>yorum</strong>a tâbi tutulması gerekir. Zaten bu nedenle ceza hukukunda kıyas yasağı<br />
ilkesi geçerlidir.<br />
80. Kemal Gözler, Devletin Genel Teorisi, Bursa, Ekin, 3. Baskı, 2011, s.38-39.