22.01.2013 Views

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

yorum-ilkeleri

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kemal Gözler, “Yorum Đlkeleri”, Kamu Hukukçuları Platformu Toplantısı, Ankara, 29.9.2012 41<br />

de kararnamelerle düzenlenemez” hükmü (m.91, f.2, cümle 2) de 91’inci maddenin<br />

kendisine bir istisna getirmektedir. Yani bu hüküm istisnanın istisnası niteliğindedir.<br />

Dolayısıyla bu hüküm genel kurala tekabül etmektedir. Yani bu hükümde, kanun<br />

hükmünde kararname ile düzenlenemeyeceği belirtilen alanlar (Anayasanın ikinci<br />

kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri<br />

ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler) konusunda genel kural<br />

(yasama yetkisinin TBMM’ye ait olması) geçerlidir. Bu hüküm (yani istisnanın istisnası)<br />

genel hükme denk düştüğüne göre bu hüküm de (yani istisnanın istisnası) geniş<br />

<strong>yorum</strong>a tâbi tutulur. Örneğin kanun hükmünde kararname ile düzenlenmesi düşünülen<br />

belirli bir konunun Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer<br />

alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî<br />

haklar ve ödevler kapsamına girip girmediği konusunda tereddüt ortaya çıkıyorsa, söz<br />

konusu konunun o kapsama girdiği ve dolayısıyla o konuda kanun hükmünde kararname<br />

çıkarılamayacağı sonucuna ulaşmak gerekir. Zira söz konusu hüküm istisnanın<br />

istisnasıdır ve geniş <strong>yorum</strong>lanır.<br />

IV. DÜZENLEME ŞEKĐLLERĐNE ĐLĐŞKĐN ĐLKELER 52<br />

Kanun koyucunun belirli bir şey hakkında koyduğu belirli bir hükmün kapsamını<br />

tespit ederken şu sorun ortaya çıkar: Kanun koyucu, koyduğu hükmü sırf o şeye mi<br />

münhasır tutmuştur, yoksa koyduğu hüküm, kanun koyucunun koyduğu kuralda zikredilmeyen,<br />

sayılmayan diğer şeyler için de geçerli midir? Bu konuda iki ilke vardır:<br />

“Expressio unius est exclusio alterius” ve “unius positio non est alterius exclusio” <strong>ilkeleri</strong>.<br />

Bu iki ilke birbiriyle çelişiyor gibi görünse de belirli durumda biri, diğer bazı<br />

durumlarda diğeri uygulanır. Önce birinci ilkeyi açıklayalım:<br />

1. “Expressio unius est exclusio alterius (Bir Şeyi Zikretmek,<br />

Diğerini Dışlamaktır)<br />

“Expressio unius est exclusio alterius 53 (bir şeyi zikretmek, diğerini dışlamaktır)”<br />

özdeyişi “inclusione unius fit exclusio alterius 54 (bir şeyi dâhil etmek, diğerlerini hariç<br />

tutmak demektir)” şeklinde söylenir. Bu ilkeye göre, kanun metninde zikredilmeyen<br />

şeylerin, zikredilen şeyler ile aynı hükme bağlandığı iddia edilemez. Yani kanun<br />

metninde zikredilmemiş şeylerin sehven unutulduğu, bu şeylerin de zikredilen şeyle<br />

aynı hükme tâbi olduğu varsayılamaz. Tersine, böyle bir durumda kanun metninde<br />

zikredilmeyen şey veya şeylerin kanun koyucu tarafından aynı hükme bağlanmasının<br />

52. Biz bu <strong>ilkeleri</strong> Anayasa Hukukunun Genel Teorisi isimli kitabımızda incelemiştik (op. cit., c.I, s.280-<br />

284).<br />

53. Bryan A. Garner (Ed.), Black’s Law Dictionary, St. Paul, Minn., West Group, 7. Baskı, 1999, s.602.<br />

54. Zacchariae, op. cit., c.I, s.77-78’den alıntılanan parça in Grzegorczyk, Michaut ve Troper (der.), op.<br />

cit., s.354.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!