12.07.2015 Views

Cumhuriyetimizin 100. Yılına Doğru Üniversite ... - Türk Eğitim-Sen

Cumhuriyetimizin 100. Yılına Doğru Üniversite ... - Türk Eğitim-Sen

Cumhuriyetimizin 100. Yılına Doğru Üniversite ... - Türk Eğitim-Sen

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Cumhuruiyetimizin <strong>100.</strong> Yılına Doğru Üniversite Vizyonumuzİlim, tercüme ile değil, ilim metodunu kullanarak yapılır. Yabancı dil,kopyacılığı ve kolaycılığı getirmiş, orijinal yaratıcılığı köreltmiştir. İlimadamlarımızın çoğu, kendilerine güvenerek orijinal çalışma ortaya koymakyerine, bildiği dilden ortaya konulan herhangi bir çalışmanın önemine bakmaksızın,onun düşüncesi paralelinde veya ortaya koyduğu sonuç etrafındagörüş ve düşünce belirtmekten öteye geçememiştir. Açıkçası bizzat ilminmalzemesi olan tabiat, insan, toplum veya dış çevre üzerinde araştırma yapmakyerine, yapılan araştırmayı tercüme ederek ilim yapıldığı zannedilmişve bu zihniyetten bir türlü kurtulmak mümkün olmamıştır. Bize göre öncelikle,bu kötü zihniyetten kurtulmanın, ilim ve bilgi için çok büyük önemivardır. Bu mânâda yabancı eserlerden, zaman zaman bazı kimseler (sözümona ilim adamları!) tarafından “intihal” (bilgi hırsızlığı) yapıldığını belirtmekde aşırı bir iddia değildir.Yukarıda da ifade edildiği üzere Atatürk’ün dil ile bilim bağıntısı konusundakihassasiyetine rağmen tarihte ve günümüzde, Türkçenin bilim veeğitim dili olmadığını/olamayacağını iddia edenler olmuştur. Bu doğru biryaklaşım değildir. Bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye de, önceliklekendi insanlarının omuzları üzerinde yükselecektir. Çağımız, bilim veteknoloji çağıdır. Bu alanda gelişme gösteren herkesle ve her ülkeyle iletişimkurulması tabiidir. O günün dünya durumuna göre insanımızı, gelişmegösteren her ülkenin diliyle eğitim ve ilim yapmaya zorlamak, insanlarınönünü onunla tıkamak, kendimize ait olanları ikinci plâna itmek, doğrubir uygulama değildir. Bu yanlışlık; ortaçağda Arapça ve Farsça ile Tanzimatdöneminde Fransızca ile yapılmıştı. Şimdi ise İngilizce ile sürdürülüyor.Yüzyıllarca denenmiş, faydalı olmadığı kesin olarak görülmüş biruygulamayı, bu gün farklı bir dille (İngilizce), bu milletin, özellikle akademisyenlerinönüne engel koyanlar, selefleri gibi aynı hatayı işliyorlar. Unutulmamalıdırki, tıpkı bu günkü “Amerikancılar” gibi, o gün de “Arapçılar,Farsçılar ve Fransızcılar” vardı. Tarihe bakıldığında konulan isimlerden bilebunu anlamak mümkündür. Mesela “Alp”lerin “Key” olması gibi.( Key Kavus,Key Hüsrev , Der Saadet, Bab-ı Ali, Sulatan’ül Ulema, Mühendishane-iBerr-i/Bahr-i Hümayun vb. ).İş ararken, eğitim görürken öncelikle kişinin İngilizce bilip bilmediği sorulmaktadır.Onun için ailelerin çoğu çocuklarına İngilizce öğretebilmekamacıyla, Türkiye’de veya İngiltere’de kursa göndermek zorunda kalmaktave büyük paralar harcamaktadırlar. En rahat olanlar zannediyorum İngilizlerolmalıdırlar. Çünkü hiçbir çaba sarf etmeden hem kendi kültürleriniyayıyorlar, hem de kendi dillerinden para kazanıyorlar. İngiltere’nin eğitimve kültürden para olarak kazancı, dış satımının, yani ihracatının % 75’ini288

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!