13.07.2015 Views

Download (1339Kb) - Suleyman Demirel University Research ...

Download (1339Kb) - Suleyman Demirel University Research ...

Download (1339Kb) - Suleyman Demirel University Research ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

S O N U Çİlk örneklerine Platon’dan itibaren rastlanan ütopya 16. yüzyılda edebî bir türünadı olmuş ve gelişmeye başlamıştır. Sir Thomas More’un 1516’da “Utopia” adlı eserinikaleme almasından sonra “kurgulanmış, ama gerçekte var olmayan ideal” mekânlarütopya türünün içinde anlam kazanır olmuştur. Yaşanan hayata ve olumsuz hayatşartlarına alternatif olarak üretilen bu kurgusal dünyada yazar, kendisi veya toplumuiçin daha iyi yaşama alanları getirecek olan yeni bir ideal yapıyı oluşturma yolunagitmiştir. Yaşanan çağın çoğu zaman ileriki bir zamanında oluşturulan bu kurgulardatoplumları mutlu kılacak hayat sahneleri işlenmiştir. Platon’dan, Konfüçyüs’ten,Farabî’den, hatta inanç sistemlerinin cennet ile ilgili malzemesinden izler bulduğumuzilk dönem ütopyalarından sonra Batı edebiyatlarında ütopya yazma işi yaygınlıkkazanır.Batı edebiyatlarında günümüze kadar büyük gelişme kaydeden tür Tanzimatsonrası yenileşmeyle birlikte Türk edebiyatında da varlık kazanmaya başlar. NamıkKemal’in ve Ziya Paşa’nın kalem ürünleri arasında ütopik özellikler taşıyan yazılarlakarşılaşılır. Türk edebiyatında ütopik bir dünyanın arayışı ve kurgusu asıl yirminciyüzyılda kendisini gösterir. Batı edebiyatının etkisiyle Türk sanatkârları biraz dayaşadıkları çağın olumsuzluklarını aşma çabasıyla ütopik eserler ortaya koyarlar.Bunların önemli bir kısmı Thomas More’un Utopia’sı, Bacon’un Yeni Atlantis’i,Tommasso Campanella’nın Güneş Ülkesi gibi tam bir ütopya özelliği göstermese debazı ütopik özellikleri bünyesinde barındırması bakımından dikkate değer. Türkedebiyatında ütopik özellikler taşıması bakımından Hüseyin Cahit’in Hayat-ıMuhayyel, Ali Kemal’in Fetret, Halide Edib’in Yeni Turan, Yakup Kadri’nin Ankara,Peyami Safa’nın Yalnızız romanlarını bu çerçevede değerlendirebiliriz.1980 sonrası Türk romanında ütopik kurgu özelliği taşıyan eser sayısı çoğalır.Çoğu kez bilim kurgu ve fantastikle iç içe gelişen bu eserler yaşanan çağa, problemlerebir tarafıyla çözüm üreten, geleceğin dünyasının daha iyi olacağını vurgulayan kurmacadünyalar olarak belirir. Bir kısmı ise başta Türkiye olmak üzere dünyanın ilerikizamanda daha olumsuz şartlara mahkûm olacağını anlatan kurmaca dünyalara sahiptir.180

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!