Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
126<br />
Ortak Miras<br />
evrensel paylaşımları hem de toplulukların kendilerine<br />
özgü pratiklerini sergilemektedir. Burada takvimlerin<br />
belirlenişinde mevsimlerin yaşam pratikleri üzerindeki<br />
önemi açıktır. Örneğin zamanı Güneş’in görünür hareketlerine<br />
göre parçalara ayıran Güneş takvimleri, yıllık<br />
zaman açısından sıkı bir düzen gerektiren tarım işleri için<br />
zorunludur. Ekinleri mevsimlerle uyumlu hale getirebilmek,<br />
öngörülen yağışlara göre ekim yapmak, iki hasat arası<br />
besin rezervlerini idareli kullanmak gerekir (Bourgoing<br />
2013: 23). Buradan hareketle bitkisel döngü sürecinin,<br />
takvimi belirlemedeki rolü ve sözü edilen bu döngünün<br />
aynı zamanda ortak pratikler bütünü ortaya çıkardığını<br />
söylemek mümkündür. Çünkü kış dönümü, baharın gelişi,<br />
hayvanların yavrulaması, bitkilerin yeniden topraktan<br />
kendilerini göstermeleri zamanın nasıl kullanılacağına yönelik<br />
dikkate değer bilgiler sunmaktadır.<br />
Doğada zaman değişimi, mevsimlerin daimi değişimi ve<br />
gök cisimlerinin hareket etmesi, insanınkine benzer ve<br />
onunla ilgili yaşam sürecinin özellikleri olarak algılanmaktaydı.<br />
Yaratılışın ve yeni yılın ilk gününde olduğu gibi<br />
Güneş, her sabah karanlığı ve kaosu yenmektedir. Bu üç<br />
an, özünde tek olarak kabul edilmektedir. Yaratılışın ilk<br />
sabahı, yeni yılın ilk sabahı ve her günün ilk sabahı gibi<br />
her üç başlangıcın semantik özdeşliği Güney Sibirya materyalleriyle<br />
doğrulanmaktadır. Başlangıçlardan her biri,<br />
ilk bakışta zıt özellikler taşıyan zaman dilimi ile dengelenmektedir.<br />
Bu ilk önce sabah-akşam ve ilkbahar-sonbahar<br />
şeklindedir. Sabah ile ilkbaharın ve akşam ile sonbaharın<br />
esas özellikleri niteliksel değişimdir. İlkbahar ile sabah ve<br />
sonbahar ile akşam, geçiş zaman dilimleridir ve mitolojik<br />
gelenekte Dünya uyanmakta (doğmakta) ve uyumakta (ölmektedir)<br />
gibi niteliksel değişimle ilişkilendirilmektedirler.<br />
Canlının durumunda değişikliklere<br />
yol açan zamanı, açık zaman ve olası zaman<br />
olarak adlandırabiliriz. Havanın<br />
dengesizliği, hava değişimlerinin<br />
ani değişimleri ve diğer dengesizlik<br />
unsurları ilkbahar ve sonbahar<br />
aylarına olan özel yaklaşım<br />
nedenini belirlemiştir.<br />
Hakaslar kış ve yaz mevsimlerinin<br />
sınırını çil pazı (yılın<br />
başı) diye adlandırırlar. Bu,<br />
kışın “zamansızlığının” bittiğini<br />
haber veren guguk kuşunun<br />
öttüğü zamandır (Lvova<br />
vd. 2013: 57).<br />
Sözü edilen bütün bu hava hareketleri,<br />
mevsimlerin değişimi insanların<br />
kendileri için önemli değişimler olarak<br />
kaydettikleri doğal olaylardır. Bu nedenle bu önemli geçişlere<br />
birer işaret koymak, nesiller öncesinden fark edilmiş<br />
olan söz konusu düzeni devam ettirmek için birbirini<br />
takip eden ve temelde aynı süreçlere işaret eden bir pratikler<br />
kümesiyle karşılaşılmaktadır. Çünkü doğal ritimler<br />
olan mevsim değişimi, Güneş’in doğuşu ve batışı ve Ay<br />
devreleri, toplumun yaşamını programlamaktadır. İnsan<br />
kendi faaliyetleri ile doğal ritimler arasında uyumluluk<br />
sağlamaya çalışmanın yanı sıra bu uyumluluğu törenle de<br />
güçlendirmektedir (Lvova vd. 2013: 62).<br />
Yaşamlarını çiftçilik ve hayvancılık ile sürdüren toplulukların<br />
takvimleri, mevsimlerin ve her mevsim içindeki<br />
bölünmelerin yıl içinde her defasında aynı hava şartlarına<br />
rastladığı bir düzende olacaktır. Nitekim bu çevrelerin<br />
halk takvimleri güneş takviminden pek farklı değildir<br />
(Boratav 1999: 133).<br />
İnsan ve doğanın döngüsünü belirleyen tüm bu pratikler<br />
evrensel olarak takip edilen takvimin yanında halk arasında<br />
süren bir başka doğa takviminin de çevrimiçi olmasını<br />
sağlamıştır. Çünkü zaman çarkının her dönüşü, ritmik<br />
tekrarlama ile gerçekleşmektedir. Yıl ve gün doğar ve ölür;<br />
insanlar, bitkiler ve hayvanlar, doğar ve ölürler. Zaman<br />
evrelerinin özel noktaları törenlerle güçlendirilmektedir;<br />
çünkü ritmin tekrarlanması ve değişmezlik insanın ve<br />
toplumun refahının ve mutluluğunun güvencesidir (Lvova<br />
2013: 66). Bütün bunlar göz önünde tutularak halk<br />
takvimlerinin oluştukları doğal ve kültürel ortamın ürünü<br />
olduğu söylenebilir. Söz konusu bu takvimler, malı oldukları<br />
toplumun uzun süreli deneyimi, maddi ve manevi pek<br />
çok kayıpları sonucu elde edilmiştir. Halk takvimlerindeki<br />
zamanı noktalama ya da bölümlemeler, kimi kez<br />
düzenli bir biçimde yinelenen doğa olayları<br />
ile açıklık kazanırken, kimi kez de dinsel<br />
törenler; toplumsal ortamı etkileyen<br />
diğer toplumlarla ilişkiler, topluma<br />
getirilen bir yenilik; üretim<br />
biçimindeki bir değişiklik,<br />
saygın bir kişinin ölümü vb.<br />
etkin bir olgu ile de kendini<br />
göstermektedir (Erginer<br />
1984: 22).<br />
Halk takvimi etrafında biçimlenen<br />
pratikler incelendiğinde<br />
soğukların ve kışın<br />
bitişinde başka bir ifadeyle<br />
doğanın uyanış sürecinde gerek<br />
Dünya’da gerek Türk kültür hayatının<br />
ortak kodları olarak birçok uygulamanın<br />
yapıldığı görülmektedir. Bir