23.11.2017 Views

ortakmiras_23112017

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

130<br />

Ortak Miras<br />

Kuzey yarıkürede eski toplumların birçoğunda yeni yılın<br />

başlangıcı ilkbahar gün dönümüne/gün-tün eşitliğine<br />

(ekinoks 1 ), 21 Mart tarihine denk düşmektedir. Yeni yıl,<br />

eldeki belge ve bilgiler de doğrulamaktadır ki, Türklerde<br />

de baharda başlamaktadır. Baharla başlayan sadece yeni<br />

yıl değildir, yaşamın ve yaratılışın da baharla başladığına<br />

inanıldığını görürüz. Türk Mitolojisine göre, ilk insan<br />

baharda yaratılmıştır. Bu mitolojik anlam bir yeni yıl ve<br />

bahar bayramı olan Nevruz’u, basit bir takvim bilgisi ve<br />

yeni yıl başlangıcı olmaktan öte anlamlara taşır. Eski Babil’den<br />

Hindistan’a kadar uzanan coğrafyada 21 Mart’ı<br />

yılbaşı olarak kutlayan halkların tarihinde dinsel, kültürel,<br />

siyasal olaylar birikerek katmanlaşmış ve bayramın mitsel<br />

açıklaması ve anlamı değişmiş, yeni anlamlar yüklenmiş<br />

olsa da yeni yıl bayramlarında yeniden doğuş düşüncesinin<br />

ve yaratılışın simgesel tekrarı günümüze dek sürmüştür.<br />

Bu bir yaratılış arketipinin periyodik tekrarıdır. Yeni<br />

yıl bayramları topluluğun hayatının sürekliliğini sağlama<br />

alan/sağlama bağlayan ritüeller tarafından belirlendiği anlamına<br />

gelmektedir. Nevruz’un kutlandığı 21 Mart tarihi,<br />

zamanda böylesi bir andır ve artık bahardır. Nevruz’la kutlanan,<br />

kutsanan yeni yılın, yılın başlangıcının, baharın ve<br />

bereketin çok da karmaşık olmayan öyküsü bu olsa gerek.<br />

Halk takviminin Çiğdem Gezmesi’nin ardından gelen<br />

önemli bir diğer günü ise Hıdırellez’dir. Hıdırellez, Hızır<br />

ve İlyas’ın bir araya geldiği gün inancıyla kışın sona erip<br />

yaz mevsiminin başlangıcına işaret eden bahar bayramı<br />

olarak kutlanmaktadır. Geleneksel bayramlar içinde kutlama<br />

zamanını genel bir takvim geleneğinin belirlediği,<br />

mevsimlik bayramlar içinde yer alan bahar bayramlarından<br />

biridir. Bir geçiş dönemi olarak kutlanan Hıdırellez,<br />

bu yönüyle mevsimlik-takvimsel olarak uygulanan verimlilik<br />

ritleriyle ilişkilendirilebilir. Tüm bahar bayramları,<br />

verimlilik ritlerinin bugüne uzanan kalıntılarıdır. Bu tür<br />

kutlamalar, topluluğun (ve doğanın) bir durumdan diğerine<br />

geçişine eşlik eden ve edinilen yeni durum ve kimliği<br />

belirleyen tanımlayan bir süreçte, tam eşikte (geçiş anında)<br />

gerçekleşmektedir. Hıdırellez kutlamalarının temelinde<br />

de eskiden uzaklaşmak, yeniyi karşılamak, kutlamak,<br />

kutsamak, yeniden ve yeni durumdan bolluk-bereket ve<br />

sağlık dilemek, insanın çeşitli umarsızlıklarını gidermek,<br />

kötülüklere karşı korumak gibi beklenti ve tasarımlar yatmakta<br />

ve bunlara bağlı çeşitli inanç ve pratikler gerçekleştirilmektedir.<br />

Hıdırellez uygulamalarının hemen hepsinde<br />

bu özellikler açıkça görülür.<br />

Hıdırellez günü, eski takvimle (Rumi-Jülyen) 23 Nisan,<br />

günümüz takviminde (Miladi-Gregoryen) 6 Mayıs günüdür.<br />

Halk takviminin geleneksel uygulamaları içinde<br />

• 1 Ekinoks sözcüğü, gece ve gündüzün eşitliğini ifade eden Latince<br />

aeques=eşit ve nox=gece sözcüklerinden oluşur. Solstiz ise, yıl içinde<br />

gecenin gündüzden ya da gündüzün geceden en uzun olduğu günü<br />

tanımlar.<br />

yılı ikiye bölen, 6 Mayıs’la başlayan 8 Kasım’a kadar 186<br />

gün süren Hızır günleri (Ruz-ı Hızır) yaz mevsimini; 9<br />

Kasım’la başlayan 6 Mayıs’a kadar süren 179 gün ise Kasım<br />

günleri (Ruz-ı Kasım) yani kış mevsimini oluşturan<br />

bir takvim kullanılmaktadır. Söz konusu takvimde yaz<br />

dönemi 6 Mayıs’ta başlamaktadır. 6 Mayıs güneşin Ülker<br />

burcuna girdiği, yılı ikiye bölen dönemin başı ve en eski<br />

takvimlere göre baharın başlangıcıdır. Hıdırellezin baharın<br />

başlangıcı kabulüyle bir takvim bilgisi olduğu kadar,<br />

yeni yıl mitlerindeki mitolojik anlamlarıyla hayatın yani<br />

yaratılışın ve yeni yılın da başlangıcıdır.<br />

Hıdırellez günü ve 6 Mayıs ilişkisi birçok yönden dikkate<br />

değerdir. Bu tarihin astronomik bilgiler, iklim ve doğa koşullarıyla<br />

bağlantılı olduğu da görülmektedir. Nitekim 6<br />

Mayıs tarihi söz konusu coğrafyadaki mevsim değişikliği<br />

ile açıklanmaktadır: Bu tarih Güneş’in Ülker burcuna girdiği<br />

bir zaman dilimidir. 6 Mayıs’tan itibaren (Hızır Günleri)<br />

8 Kasım’a kadar Ülker yıldızını (astronomideki adıyla<br />

“pleyades”) 2 Güneş’in batışından sonra görmek mümkün<br />

değildir. Bu tarihten sonra ise (8 Kasım) Hıdırellez’e kadar<br />

Güneş battıktan kısa bir süre görülür. Bu tarihlerin yılı astronomik<br />

ve doğaya uygun bir şekilde kış ve yaz olarak iki<br />

ana mevsime böldüğü görülmektedir. Ülker’in batışı, görünmez<br />

oluşu Hıdırellez ve yazın başlangıcı için görsel bir<br />

işaret olarak alınmaktadır. Yılın bölümlenmesini yıldızlarla<br />

ilişkilendiren ve Ülker yıldızına dair bu tür gözlemler,<br />

Türk halk takvim geleneği içinde bugün de yaşamaktadır.<br />

Ülker burcuna dayalı bu sistemin Türk ve Moğol kültür<br />

ortamında da bulunduğu kaydedilmektedir.<br />

Adını Hızır ve İlyas’ın adlarından alan Hıdırellez, Hızır<br />

ve İlyas peygamberlerin her yıl buluştuklarına inanılan<br />

gün olan 6 Mayıs’ta kutlanmaktadır. Anlatılara göre; Hızır<br />

ve İlyas, her yıl 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece, bir su<br />

kaynağı yakınında yüksekçe bir tepede (hıdırlık) buluşurlar<br />

ve göğün en yüce katına seyahat ederler. Bu mitolojik<br />

buluşma/rastlantı sırasında ve sonrasında iyi şeyler gerçekleşir:<br />

doğa yenilenir, yiyecek, içecek ve benzeri ürünlerde<br />

bolluk görülür, hastalık ve sakatlık gibi rahatsızlıklar savuşturulur.<br />

Bu buluşma gününde beklenen Hızır’dır. Hızır’dan<br />

sağlık dağıtması, uğur, bereket getirmesi, kısmet ve<br />

talihi açması, mal ve servet kazandırması dilenir. Bunun<br />

için Hıdırellez’de gerçekleştirilenlerin hepsi, sonuçta dilek<br />

ve isteklerin yerine gelmesi için izlenen stratejinin bir ürünüdür.<br />

İnanışa göre Hızır Baba baharın müjdecisidir. Türlü çiçek-<br />

• 2 “Süreyya”, “Pervin” ve “yedi kız kardeş” adlarıyla da bilinen Ülker<br />

(pleyades) yıldızı astronomik olduğu kadar mitolojik bir yıldızdır. Dünyaya<br />

yakınlığı nedeniyle çıplak gözle izlenebilen güzel görünümlü, üzüm salkımı gibi<br />

ışıklı küçük bir yıldız kümesidir. Kutsal kabul edilen, denizcilere yol gösteren bir<br />

yıldızdır. Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri adlı şiirindeki ”Yedi kandilli<br />

Süreyya’yı uzatsam oradan” dizelerinde atıfta bulunduğu bu yıldızdır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!