23.11.2017 Views

ortakmiras_23112017

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

lere karşı sorumluluğuna ve “Kız anadan görmeyince öğüt<br />

almaz, oğul atadan görmeyince sofra çekmez” deyişindeki<br />

‘sofra’ ise, beylerin olmazsa olmaz özelliğinin cömertlik ve<br />

misafirperverlik olduğuna işaret etmektedir. Kazak Türklerinde<br />

yüzyıllara dayanan konakaşı geleneğinde de, saygı<br />

ve önemin göstergesi olarak misafiri evin en muteber yerine<br />

oturtmak, beşparmak (at, sığır ya da koyunun kazı, karta,<br />

jaya, jal denilen baş, kalça, kaburga gibi bölümlerinden<br />

yapılan hamurlu et yemeği) ikram etmek de (Kasimanov<br />

1992: 24-26) Türk kültüründeki misafirperverlik geleneğinin<br />

yansımalarıdır.<br />

Cömertlik ve misafirperverliğin göstergesi olan yemek<br />

kültürü, evlilik ve ölüm törenlerinin yanı sıra, askerlik<br />

geçiş döneminin de en önem verilen konulardan biridir.<br />

Savaş dönemlerinde askerin azmi, iradesi, levazım hizmetleriyle<br />

eş değer oranda önemli olan beslenmesi konusu,<br />

yemeğin, rutin hayatta olduğu kadar, savaş ortamlarında<br />

da hassas bir konu olduğunu gösterir. “Türk savaşçıları<br />

çocukluktan itibaren ata binme, yaya ve atlı okçuluk eğitimiyle<br />

yetişiyor; barış zamanlarında sıgır adı verilen av vb.<br />

faaliyetlerle bir yandan bu eğitim ve tatbikatlarla halkın<br />

ve ordunun harbe hazırlanması sağlanırken bir yandan da<br />

beslenme, giyim-kuşam ve teçhizat yapımıyla ilgili malzeme<br />

ihtiyacı karşılanıyordu. Türk orduları sefer öncesinde<br />

askerlerini ve atlarını susuzluğa ve açlığa karşı özel beslenme<br />

rejimine tabi tutuyorlar, muharebe esnasında açlık ve<br />

susuzluğu erteleyecek önlemler alıyorlardı. Kaşgarlı, Türk<br />

askerlerinin ve özellikle Uygurların ‘son derece iyi atıcı’<br />

olduklarını, bunların ellerinden av kurtulamayacağını, bu<br />

nedenle aç kalmalarının mümkün olmadığını nakleder.<br />

(Atalay 1986 III: 225).<br />

Divanü Lugati’t-Türk’te geçen Orak eri tıgrak yémi anıŋ<br />

oglak/ süti üze sagrak yéri takı aglak ‘Oğrak boyun adamları<br />

yılmaz yiğittir; yedikleri oğlaktır, süt kabının üstünde<br />

sürahileri bulunur, yerleri de çoraktır.’ (Atalay 1985<br />

I: 468)” (Eker 2007: 13) sözü, Orta Asya’daki Türk topluluklarının<br />

beslenme kültüründeki et ve ürünlerinin<br />

önemini vurgulamaktadır. “Uzak coğrafyalara sağlıklı<br />

biçimde, savaşabilme yeteneğini koruyarak intikale imkân<br />

sağlayan besin muhafaza teknikleri (ör. kurutlug ‘keş, kuru<br />

yoğurt’, kawurmaç ‘kavrulmuş buğday’; küli ‘çekirdeğiyle<br />

kurutulan zerdali, kayısı, şeftali ve erik gibi meyveler),<br />

mançuklara asılan tagar ve ardıçlardaki besinlerle at üstünde<br />

günlerce yol katedebiliyorlardı. Levazım ve destek<br />

hizmetlerinin hayatî önemi vardır. Savaşma azim ve idaresi<br />

bu hizmetlere bağlıdır” (Eker 2007: 13) örneğinde<br />

görüldüğü gibi, askerlerin beslenmesi konusunda, bugün<br />

olduğu gibi tarihin eski dönemlerinde de vücudun yapı<br />

taşını sağlayan ve enerji veren yiyecek maddeleri tercih<br />

edilmekteydi.<br />

Sosyalleşme Boyutuyla Beslenme<br />

Kültürü ve Kış Hazırlıkları<br />

Türk cumhuriyetlerinin genelinde, imece usulüyle yapılan<br />

kış hazırlıklarından yemeğin hazırlanıp sunulmasına kadar<br />

beslenme ve mutfak kültürünün hemen her bölümü,<br />

dayanışma, iş bölümü ve sosyalleşmenin bir sonucudur.<br />

Tabiatın hareketlerine bağlı olarak bereket bolluk ayları<br />

olan yaz dönemi, hava şartlarının zorlaşması sebebiyle<br />

yiyecek sıkıntısı çekilen, bir başka ifadeyle yokluğu sembolize<br />

eden kış aylarına hazırlık dönemidir. Türklerin ana<br />

vatanı olan Orta Asya atlı-göçebe kültürünün beslenme<br />

alışkanlıkları, zaman içerisinde göç edilen farklı coğrafyalarda<br />

farklı formatlara dönüşmüştür. Tuzlamak, dondurmak,<br />

fırınlamak, kurutmak ve fermente etmekle besin<br />

maddelerinin uzun süre kullanılabilmesi özelliği, mutfak<br />

kültürü açısından yaz mevsimini kışa taşıyan devrim niteliğinde<br />

köklü bir değişimdir.<br />

Divanü Lugati’t-Türk’te geçen besin kurutmasıyla ilgili<br />

bu kelimeler, günümüzde, süt, peynir, yoğurttan yapılan<br />

kurutların ortak bellekte saklanıp kullanılmasının örnekleridir.<br />

Aynı şekilde kak, Orta Asya mutfak kültüründen<br />

günümüz Türk topluluklarına gelenek aktarımı olarak<br />

geçen meyve kurutma yöntemidir. Bu yöntemlerle, yaz<br />

mevsiminin besin maddeleri, kurutularak uzun süre korunabilmekte<br />

ve kış aylarında da tüketilebilmektedir.<br />

Kak ve kurut gibi besin kurutma sistemlerinin yanında,<br />

turşu, pekmez, salça, pastırma, konserve, salamura, reçel<br />

gibi farklı besin dönüştürme yöntemleri de, yaz sebze ve<br />

meyvelerinin, kış sofralarının ürünlerini zenginleştirmesine<br />

destek olmaktadır. Bütün bu besin dönüştürme sistemleri,<br />

özellikle kadınların bir araya gelerek imece usulüyle<br />

sohbet, eğlenme, birlikte olma, hoşgörü, çözüme ulaşma<br />

ve üretme işlevlerini de eyleme dönüştürmeleri anlamını<br />

taşımaktadır. Uzun ve meşakkatli bir eylem bütünlüğü<br />

olan kış hazırlıkları, toplumsal bellekte birleşme, bütünleşme,<br />

yardımlaşma ve paylaşmanın da göstergesidir. Geleneksel<br />

Türk ev mimarisinde, kiler, soğukluk gibi bölümler,<br />

üretilen kışlık yiyeceklerin muhafaza edildiği alanlardır;<br />

ancak, modern dönemde kültürlere göre değişen insan<br />

ihtiyaçlarının göz ardı edilerek küresel boyutta tek tip tasarlanan<br />

ve üretilen mutfak mekânları ile buzdolabı tasarımları<br />

sonucunda, kışlık üretilen besin maddeleri, farklı<br />

mekânlarda korunmaya çalışılmaktadır.<br />

Yiyecek, sadece bilinen yöntemlerle değil, aynı zamanda<br />

hayal etme seviyesinde de pişirilerek ‘medenileştirilir’. Fischler’a<br />

göre “Pişirme, o kadar büyülü bir uygulamadır ki<br />

insan yemek pişirme ve büyücülük arasındaki garip akrabalığı<br />

hatırlatır.” (Fischler 1988’den aktaran Lupton 1996:<br />

53<br />

Mutfak ve Konserve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!