You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Selamlaşma (Özbekistan)<br />
36<br />
Ortak Miras<br />
göre çeşitli biçimlerde kalıplaşmıştır. Batılılaşmayla ve kitle<br />
kültürünün yaygınlaşmasıyla selam sözleri ve davranışlarında<br />
kimi değişimler gerçekleşmişse de günümüz Türk<br />
kültüründe geleneksel selamlaşma sözleri ve davranışları<br />
büyük oranda varlığını devam ettirmektedir.<br />
Selam verme sözü, İslamiyet’le birlikte “Selamünaleyküm”<br />
şeklinde olup selam alma sözü ise “Aleykümselam” şeklindedir.<br />
Selamlaşma adabına göre yolda bir tanıdığa rast<br />
gelindiği veya bir meclise, bir topluluğa girildiği zaman<br />
sağ el göğsün üzerine konulup“Selamünaleyküm” yahut<br />
“Merhaba” denir, selam ve merhabayı alan kimse de karşılıkolarak<br />
“Ve aleykümselam” yahut “Merhaba” diyerek<br />
karşılık verir. Ancak Mevlevi ve Bektaşilerde selam mukabili<br />
olarak “Aşk olsun” gibi farklı tabirler de kullanılmıştır.<br />
Mevlevilikte birine “Aşk olsun” denilince o da “Eyvallah”<br />
mukabelesinde bulunur, Bektaşilikte ise “Aşkın cemal olsun”<br />
diye cevap verirdi. Muhatabı “Nur olsun” derse o da<br />
tekrar “Nurun ala nur olsun” karşılığını verirdi.<br />
Selamın sözlü kısmına çoğu zaman el, bel, baş veya başlık<br />
hareketleri eşlik eder. Selamla birlikte veya selamı müteakiben<br />
hafifçe öne eğilme, el öpme, el sıkışma, kucaklaşma,<br />
şapka çıkarma ve hatta temenna tabir edilen elin göğse,<br />
çeneye ve başa konulması şeklinde vücut hareketleriyle selamlama<br />
da söz konusudur.<br />
Selam vermenin sünnet, almanın ise farz kabul edildiği İslam<br />
usul ve edebine göre yürüyenin oturana, atlının yayaya,<br />
büyüğün küçüğe, yetişkinin çocuğa, şehirlinin köylüye,<br />
devedekinin attakine, attakinin eşektekine, eşektekinin<br />
yayaya, ayaktakinin oturana, azın çoğa, efendinin hizmetçisine,<br />
babanın oğluna selam vermesi gerekir. Toplumsal<br />
bir hiyerarşi gözeten bu selam verme adabının asıl amacı<br />
güçlü olanın zayıfı kollayıp gözetmesidir.<br />
İslam adabına göre selam verilip alınmaması gereken durumlar<br />
da vardır ve bu konu ilmihallere de dahi geçmiştir.<br />
Mesela hutbe sırasında, Kuran ve ezan okunurken selam<br />
verilip alınmaz. Aynı biçimde ibadetle meşgul olanlarada<br />
selam verilmez. Ayrıca oyun oynayanlar, şarkı söyleyenler,<br />
satranç türünden oyunlar ve kumar oynayanlar, içki<br />
içenler, açıkça günah işleyenler, yabancı kızlara ve genç<br />
kadınlara bakanlar gibi makbul davranış içinde olmadığı<br />
kabul edilen kişilere de selam verilmez. Zevcesi ile meşgul<br />
olmak, avret yeri açık olmak, abdest bozmakta olmak, yemek<br />
yemekte olmak gibi yalnızca belirli haller süresince<br />
selam verilmesinin uygun olmadığı da dini kaynaklarda<br />
yer alır.Selamlaşmamak, selam vermemek ise toplumsal<br />
anlamda bir dışlama, cezalandırma yöntemidir ki Türkçede<br />
bu durum “selamı sabahı kesmek” deyiminde ifadesini<br />
bulmuştur.<br />
Selamlaşma eski Türk kültüründe de mevcuttur. Başlangıçta<br />
toplumu temsilen hanların kutsal kabul edilen gökyüzü<br />
cisimleri ve dağları selamlaması şeklinde görülen uy-