Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
S a y f a | 113<br />
Konuştuğu ağız buralardakinden biraz farklıydı, belli ki başka bir yöreden veya başka bir<br />
ülkeden geliyordu.<br />
– İleride Savran köyü var, onun yakınından geçer. Sonra da Balçak Irmağı’nın kıyısına<br />
iner. Oradan da su boyunca ilerler, diye yanıtladı Kozan Aka.<br />
– Sağolasın dayı, işin rastgelsin.<br />
Bu kısa konuşmadan sonra tuhaf yolcu ardına bile bakmadan yoluna yürüyüp<br />
gidecekken, Yaşlı Kozan, aslında adama içi hiç de ısınmadığı hâlde eliyle biraz ötedeki, dalları<br />
yerlere kadar değen birkaç söğüt ağacını göstererek;<br />
– Bizim tarla aha şuracıkta, yüz adım ya var ya yok. Açlığın, susuzluğun varsa yahut<br />
yorgunsan konuğumuz ol.<br />
Bunları söylerken aslında içinden de; “İnşallah kabul etmez,” diyordu ama yolcuya teklif<br />
etmeden de olmazdı. Üstelik adam yorgun görünüyordu ve kendi içi ısınmadı diye ille de yoldan<br />
çıkmışın, azıtmışın teki olacak değildi ya. Yine de bir yandan da anlam veremediği bir rahatsızlık<br />
duyuyordu bu yolcuyla ilgili.<br />
Adam biraz duraksadıktan sonra;<br />
– Olur dayı, bir soğuk suyunuzu veya ayranınızı içerim, dedi.<br />
Gerçekten de, Kozan Aka’nın da tahmin ettiği üzere, çok yorgundu ve en azından oturma<br />
teklifi bile kulağına bir bebeğe söylenen güzel bir ninni gibi geliyordu. Biraz dinlenip kalkar,<br />
yoluna devam ederdi, geç kalacağı bir yer yoktu ne de olsa.<br />
Biraz sonra tarladaki alaçığın altında oturmuşlar, Harva Nene de soğuk suyla şerbet<br />
hazırlıyordu. Söğütlerin kırbaç gibi dalları, rüzgârda salınıyor, ileride bir geleni 212 topraktan<br />
kafasını çıkarmış bakıyordu. Az ötesinde gezinen evsiz bir köpeği fark eden hayvan hızla fırlayıp<br />
ilerdeki başka bir deliğe girdi.<br />
Yolcunun gözüne alaçığın güneye bakan tarafında, kurumuş ağaç dallarının arasına<br />
güneşi kessin diye sıkıştırıldığı belli olan yumurta kabuğu parçasına benzer birşey ilişti. Sadece<br />
bir parçaydı ve tıpkı ekmek sacı gibi eğimliydi, neredeyse o boylarda da vardı. Kafasında<br />
tasarladığına göre eğer bu bir yumurtaysa, deve kuşununki bile öyle bir yumurtanın yanında<br />
karpuza nazaran portakal gibi kalırdı. Beyaz renkli, üzeri gözenekli, kirecimsi sert bir tabakaydı<br />
bu gördüğü. Yumurta kabuğuydu işte, başka ne olabilirdi? Merakını yenemeyip eliyle işaret<br />
ederek;<br />
212 Geleni (Geleği): Tarla faresi veya benzeri bir hayvan.<br />
D e n i z K a r a k u r t<br />
<strong>ELMA</strong>