17.09.2014 Views

ELMA DENİZ KARAKURT

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

S a y f a | 57<br />

titriyor ve eğilip kırılıyordu. Gölge titrer miydi, kırılıp bükülür müydü? Belki bir ışık oyunuydu bu.<br />

Etraftaki diğer gölgelere baktı ama hiçbirisi titremiyordu, kırılmıyordu da. Olabilir miydi böyle<br />

birşey? Düşünerek yürümeye devam etti. Uzun, düz saçları omzundan bir karış kadar aşağıya<br />

inen adamın yüzünden genç sayılabilecek bir yaşta olduğu hemen anlaşılabilirdi. Çok fazla<br />

gitmemişti ki, tekrar durdu, ağaçlara yeniden bakındı, gözü ilerdeki bir ağaca takıldı. Derin bir<br />

soluk aldıktan sonra gözüne kestirdiği bir ağacın altına oturdu. Ellerini başının ardında<br />

birleştirerek ağaca yaslandığında artık her taraf çoktan loş bir karanlığa bürünmüştü.<br />

Sırtından aşağıya doğru çaprazlama asılı, belinin yanına sarkıtılmış duran ve türlü türlü<br />

motiflerle dokunmuş olan çantayı çıkartıp yere koydu. Üzerindeki şekillere bakıp inceledi bir<br />

süre, bir geyiği kovalayan avcı betimleniyordu. Geyiğin kocaman çatallanan boynuzları o kadar<br />

güzel işlenmişti ki… Çantasını açarak içinden yiyecek birşeyler aldı, karnını doyurduktan sonra<br />

deriden yapılmış matarasından su içti.<br />

Vakit ilerledikçe artık gözleri ağırlaşmaya başlıyordu, sanki çevredeki bir yerlerden veya<br />

birşeylerden ortamda uyku yayılıyordu ve insanın içine işleyen bu uyuma isteği dayanılacak gibi<br />

değildi. Defalarca kalkıp dolaştı ama ayaktayken bile baş edemiyordu, uyku amansız bir düşman<br />

gibi sürekli ve aralıksız saldırıyor ve çemberi daraltıyordu. Oysaki uyumaması gerekiyordu bu<br />

gece.<br />

Zamansa bir türlü geçmek bilmiyordu.<br />

Usul usul gezinirken birden durup belinden hançerini çıkardı. Kolunu, dirsekten bir karış<br />

kadar aşağısından keserek bir yara açtı. Karanlıktan dolayı kapkara görünen kan bileğinden aşağı<br />

süzülüp yere aktı damlayarak. Kesik yeterince derindi ve canını yakıyordu ama artık bu sayede<br />

uykusu kaçmıştı. Bir müddet sonra kan pıhtılaşmaya başladı, kendisi farkında olmasa da<br />

damarın o bölgesinde müthiş bir devinim 85 yaşanıyordu o esnada, yıkılan birşeyler yeniden<br />

onarılıyordu. Bir süre sonra da kanama tamamen durdu. Acı azalmaya başladığı andan itibaren<br />

gözlerinden içeriye, sanki tüm benliğine dayanılmaz bir yorgunlukla birlikte uyku dolmaya<br />

başladı yeniden. Ama artık ne yapacağını biliyordu çünkü daha kolunu keserken karar vermişti;<br />

çantasının başında yere çökerek biraz önce yediği patatesin üzerine döktüğü tuzun artanını ikiye<br />

bölüp ilk kısmını yaranın üzerine bastırdı ve yakıcı bir acı hissetti. Yaraya baktı, canı yanmıştı<br />

hem de uykusunu dağıtacak kadar.<br />

Ayağa kalkarak ağacı inceledi, etrafında dolaştı yeniden; “Acaba doğru mu geldim?” diye<br />

düşünüyordu. Çevresine de bakındı; anlatılan yere, verilen tarife uyuyordu herşey. Böylesi bir<br />

ağacı karıştırmak imkânsızdı. Ne kadar olduğunu kestiremediği bir süre öylece oturdu, sonra<br />

uyku bu kez daha yoğun bir biçimde kendini gösterince tuzun ayırdığı diğer kısmını da yaraya<br />

bastırdı.<br />

85 Devinim: Hareket, faaliyet.<br />

D e n i z K a r a k u r t<br />

<strong>ELMA</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!