17.09.2014 Views

ELMA DENİZ KARAKURT

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

S a y f a | 72<br />

– Kadın savaşçıların 123(*) yaşadığı bir ülkeye gittim. Bu kadınlar bir nehrin kıyısındaki<br />

yurtlarında erkeksiz yaşıyorlardı. Senede bir ersiyorlardı 124 o da gebe kalmak, çocuk doğurmak<br />

için, soyları sürsün diye. Doğan çocuklar kız olursa alıp kendileri gibi yetiştiriyorlardı; ok atmayı,<br />

at binmeyi öğretiyorlardı. Eğer erkekse ya atalarına gönderir ya da öldürürlerdi. Öyle<br />

vuruşurlardı ki, değme yiğitler karşılarında dize gelir. Sağ memelerini daha çocukken kızgın<br />

demirle dağlarlar ki, büyümesin de iyi ok atabilsinler. Bir at binişleri vardır, aha bu yiğitler<br />

onların yanında karı gibi kalır. Erkekliğinizden utanırsınız onları görünce. Hele içlerinde biri vardı<br />

ki…<br />

Az önceki adam gülerek;<br />

– Aydar Aka Büyük Deniz’in öte tarafına da gitmiş, dedi.<br />

– Anlatsana Aydar Aka, dedi Batur şaşkın ama ciddi bir ifadeyle. “Ne vardı Büyük Deniz’in<br />

öte yakasında? Oraya nasıl gittin?”<br />

Batur, hiç görmediği uzak uluslardan birinde gemilerle yolculuk eden kurnaz, esmer bir<br />

kahramanının 125(**) öykülerini hatırladı; lalası anlatırdı küçükken. Sonra bir tane daha vardı öyle<br />

denizlere açılan, o yiğit de altın bir postun 126(***) ardında koşmuştu yıllar yılı. Dinlediği<br />

serüvenlerde, her ikisinin de başından sıra dışı olaylar geçer, tuhaf yaratıklara rastlar, bilinmedik<br />

diyarlara varırlardı. Ama bu adam hiç de öyle bir bahadıra falan benzemiyordu. Biraz gerçeklikle<br />

bağlarını koparmış gibi görünüyordu ama yine de anlattıkları hiç de yalan gibi gelmiyordu<br />

Batur’a. Köse Aydar sanki tarih içinde bir yolculuğa çıkıyormuşçasına düşündü, gözleri çok<br />

uzaklara bakıyor gibiydi. Anımsamaya çalışıyordu sanki;<br />

– Rastladığım büyük bir gemiye bindim, onunla geçtik o engin suyu. Aylarca sudan başka<br />

birşey görmedik, belki de bir yıl boyunca tam hatırlamıyorum. Dört yanımız suydu, başkaca da<br />

birşey yoktu. Gemi kadar balıklar gördüm Büyük Deniz’de, o kadar büyüklerdi.<br />

Yelbeğenlerden 127 büyüktüler, kafalarının üstünden bir su püskürtüyorlardı bir ağaç boyu<br />

yukarıya çıkar. Geminin peşine takılıp izleyen sivri burunlu balıklar gördüm sonra. Ardından<br />

indik karaya içerilere girdik. Orada adamlar gördük, kadınlar da erkekler gibi üst kısımları çıplak<br />

dolaşıyor heriflerin arasında.<br />

Oradan bir başkası lafa karıştı;<br />

– Alkarısıdır 128 belki de gördüklerin… Sessizliğin üzerine, başka konuşan olmayınca bu kez<br />

bu adam devam etti; “Küçükken, dayımın bahçeye giderken bir ağaç vardı; yarılmış, oyuk gibi.<br />

123 (*) Anadolu’nun Karadeniz bölgesinde yaşamış efsanevi kadın savaşçılar olan Amazonlar kastediliyor. –Editör.<br />

124 Ersemek: Erkek istemek.<br />

125 (**) Arap masal kahramanı Sinbad. –Editör.<br />

126 (***) Yunan destanı Odessa’dan ve oradaki altın posttan bahsediliyor. –Editör.<br />

127 Yelbeğen: Dev.<br />

128 Alkarısı: Kızıl renkli kötü varlık. Albastı’ya neden olan yaratık.<br />

D e n i z K a r a k u r t<br />

<strong>ELMA</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!