You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
S a y f a | 68<br />
tırpanları uyumla eşgüdümlü olarak sallıyorlardı ve kollarının her gidiş gelişinde bir sıra ekin<br />
yana yatıyordu. Bazen buğday veya tarlasına göre arpa yahut yulaf saplarıyla birlikte içlerinde<br />
yuvalanmış olan yılanların kafaları da kopuyordu, ara sıra kuş yumurtalarına rastlayıp kenara<br />
biriktiriyorlardı bunları. Daha küçük tarlalarda veya tırpan kullanmanın zor olduğu aşırı eğimli<br />
yerlerde oraklarla çalışanlara rastlanıyordu.<br />
Uzun bir süre ilerledikten sonra tarlanın birisinde birkaç kişinin yerde yatan başka genç<br />
bir rençberin başına toplanmış olduğunu gördüler, belli ki bir sorun vardı. Adam hastalanmış<br />
veya yaralanmış olabilirdi. Yanlarına yaklaştılar.<br />
– Hayırdır ağalar? dedi Tuğrul.<br />
İçlerinden kara yağız, kuru bir delikanlı;<br />
– Tırpan değdi beyim, diye yanıtladı.<br />
Karşısındaki insanların önemli kişiler olduğunu giyimlerinden kuşamlarından anladığı için<br />
saygılı konuşmaya özen gösteren adam sıcağın altında çalışmaktan terlemiş ve yorulmuştu<br />
besbelli. Kafasında, kenarları dantelli bir eşarbı kıvırarak alnına bağlamıştı. Tuğrul Han;<br />
– Neresini kesti ki peki? Hiçbir yerinde kan yok, diye devam etti.<br />
Köylü delikanlı gülümsedi;<br />
– Öyle değil beyim, yani tırpanı yanlış salladığından karnı düğümlenir gibi oluyor.<br />
Bağırsakları belki de… dedi, yöreye özgü bir ağızla “e” seslerinin bazılarını “a” gibi telaffuz<br />
ederek.<br />
– Anladım, dedi Tuğrul; “Yardım edebileceğimiz birşey var mı peki?”<br />
– İleride köyümüz var, yolunuz o yanaysa bu arkadaşı oraya bırakın da evinde dinlensin<br />
size zahmet.<br />
Yaşı 13-14 gibi duran çocuğu yedek atlardan birisine bindirip ilerideki köye bırakmak<br />
üzere yola koyuldular. Atın üstündeki çocuk elini karnının sağ tarafına bastırıyor bir yandan da<br />
inliyordu, acı çekiyordu besbelli. Yüzü şekilden şekle giriyor, atın üstünde bir o yana bir bu yana<br />
yalpalıyordu.<br />
Köyün meydanına vardıklarında, oradaki bir çitin üzerine yaslanmış çene çalan birkaç kişi<br />
kendilerini fark ederek hemen yanlarına koştular, arkadaki atın üstünde oturan çocuğu<br />
tanımışlardı. Böyle kıvranmasından da durumu anlamışlardı zaten. Koşarak gelen köylülerden<br />
birisi;<br />
D e n i z K a r a k u r t<br />
<strong>ELMA</strong>