15 İ bn 'Ulayl öl. H. 290 - Bak. P.K. Ek. S. 88.16 Bunun hakk ında bak. P.K. Onsöz S. 27-13. İçinde seçkin vezir Muhammad İ bnal-Furat' ın ve Muhammad b. al-`Abbas b. al-Furat'm bulundu ğu tanınmış bir ailedendir;bunlar hak. bak. P.K. S. 64,5 (39,12) ve P.K. ek S. 80. Kar ş. E.D. Isl. 11,400 ve dev.17 Burada İbn al-Kalbi'nin putçulu ğu anlatışının birinci şekli başlıyor.18 Karş. E.D. Isl. 1.459,60 s.v. (A.J. Wensinck).Mekki sûrelerde İ brahim peygamber Kâbe'nin kurucusu olarak hiç al ınmaz; o, diğerpeygamberler gibi bir Allah elçisidir. Medeni' sûrelerde ise o, İ brahim dininin kurucusudurve o ğlu İ smail ile birlikte Kâbe'yi yapmıştır (Sure 2, 118 ve dev.; 3,60, 89-91. 16, 121---124.21,52-68).Ibrahim Yahudilikte, Müslümanl ıkta ve Hristiyanl ıkta peygamber say ılır. o Allah ıngüvenilir ki şisi ve dostudur; kar ş. I say a 41,8; 2. Tarihler 20,7 de Ohev olarak; yakub. 2,23.sure 4,124 de Halilu'l-lah olarak geçer. Arap efsanesi İ brahim'i kar ıs ı Hâcer ve o ğlu İ s-mail ile birlikte, Kabe'nin temellerini att ıkları Mekkeye götürür.At-TabarL Annalen 1,274. Caussin 1,161 ve dev., 170 ve dev.19 İ brahim'in oğlu ve Mısırl ı cariye Hacer (Tekvin 16,11 ve dev. 21,9 ve dev.).Bilindiği gibi ondan İsmaill arap kavmi türer (yani orta ve kuzey arap kavimleri).Bak. E.d. Isl. 11,581 s.v. (A.J. Wensinck). Kar ş. at-Tabari 1,351. Caussin 1,164 ve dev.; 175 ve 176.20 Karş. E.d. Isl. 1.341 s.v. (M. Seligsohn).Arap rivayetlerine göre Hicaz, Amalikal ıların memleketi olmah. Kar ş. Nöldeke:ber die Amelikiter, in Orient und Occident. 11, 614 ve dev. (Ayr ıbasım Göttingen. 1864).21 Va ş an, çoğ. av ş an Fraenkel'e göre S. 273 güney arapças ıdır. Va ş an ile ş anamaras ındaki fark üzerinde İ bn Durayd durur, Kitâb al-I ş tikak, S. 302. Kar ş. P.K. S. 33,10 ve dev. (22,4 ve dev). ve S. 53,11 ve dev. (33,20 ve dev.). Bak. lane sub ş anam.22 Kar ş. Caussin S. 197 ve dev.23 Bak. Smith, S. 150: "The root hrm, which is mainly employed in Arebic, but runsthrough the whole Semitic field, undoubtedly conveys the notion of prohibiton, so that a sacredthing is one which, wether absolutely or in certain reations is prohibited to k ılınan use. InHebrew this root is manly applied to such consecration, i.e. the total destruction of any accursedthing, or in modern times excommunication."İbranice hrm: "Yehova'ya bir şeyi temelli olarak adamak, o şeyi haram k ılmak."Arapça harama: "istisna etmek, engel olmak, yakla şılamaz yapmak"t ır. haram: "harem,kadınlar dairesi"; haram (dinde) "yasak, kutlu, çi ğnenmez"dir. Al-Haramân: "Mekkeve Medine"dir.Bak. Wellhausen S. 105 ve 106; Smith S. 142.24 Ta şlar Samilerce mukaddestir; kar ş . İ bn al-Kalbl, P.K. 33,9 ve 10 (22,4 ve 5).34,8 (23,2). 37,1 (24,12). 59,3 (37,15). Tekvin 31,44 ve dev.; 35,14. Hakimler 6,20. 1. Samuel6, 14. Wellhausen S. 102 ve dev.An ş âb, ğ arfy "s ıvanmış" diye de isimlendirilir. Bu ismi, kurban kan ım kutlu taşın üzerinedökmek adetinden alm ışlardır. Bu asl ında manal ı bir davram ştır, bununla birtak ım kuvvetleruzakla ştırılmak istenir.-Kar ş. Tekvin 28,17,18: Burada da ta şlara ibadeti buluyoruz.Beyt Elohim burada ila= oturdu ğu ev veya şeydir; Yakub, ta ştaki uluhiyete hediye olmaküzere ta şın üzerine zeytinya ğı döküyor. Karş. Yuşa 4,5. 24,26. 1. Samuel 7,12. 2. Samuel 20,8.I. Kırallar 1,9. Putların ve dikili ta şların yasak edilmesi hakk ında kar ş.: Levililer 26,1. Say ılar33,52. Ç ıkış 34,13. Tesniye 12,3. Önemli tarihi olaylar için ta şlar dikilirdi Kar ş. Tekvin 28,22.Sonra bu yerlere ziyarete gidilir, daha sonra da bunlara tap ılmaya ba şlanırd ı. Müşrik araplarilahlarm ta şlarda oturdu ğuna inanırlard ı. Tıpk ı İsraillilerce Yalıve'nin görü ıuneksizin "Kap-58
poret"lerde, Kerubimler aras ında daima mevcut oldu ğuna inanıldığı gibi.Bak. Smith. S. 201: "The altar is only a modification of the nosb, and the rude Arabianusage is the primitive type, out of which all the elaborate altar ceremonies of the more cultivatedSemites grev. Whatever else was done in connection with a sacrifice, the primitive rite ofsprinkling or dashing the blood agannst the altar, or allowing it to flow down on the groundat its base, was hardly ever omitted."Karş. Krehl S. 71 ve notlar; v.d. Leeuw S. 34.25 lı alla arapçada "inmek, oturmak" anlam ındad ır, asl ı "çözmek"tir, yani hayvan ıneyerini çözmek. Kar ş. Tekvin 24,32. "çözmek" kelimesinin as ıl anlamı ayn ı zamanda "izin vermek"tir,buradan arapça hill gelir. "izin verilmi ş", ibranicesi de hill' ddir. Bunun kar şıtı harama'nınas ıl anlamı "kapatmak"t ır (ayn ı şekilde ibranicede de herem = bahka ğı buradangelir.26 Kar ş. 2. K ırallar 5,17. Naeman, Elisa taraf ından ciizamdan kurtar ılan Suriyeli kölereisi, iki e şek yükü a ğırlığında İsrail topra ğını bir mebed kurmak üzere Suriyeye götürmekistiyor. Kenan ilinin Rabbi, kendisine sadece kendi topra ğında ibadet edilmesini istiyor.27 Cahiliye ça ğında Araplar, mabedlerini ç ıplak ayakla tavaf ederlerdi, kar ş . İ bn Hişâm 128 ve 921 1. Samuel 19,24 -Wellhausen S. 110 -Caussin 1,281; 111,226,291. Ne olursaolsun tavaf günlük elbiselerle yap ılmazdı, çünkü aksi halde bu elbiseler mukaddese dokunduklarından ötürü tabu olacaklar ve art ık giyilmiyeceklerdir, mabede b ırak ılmalar ı gerekir.Karş .: İlimâ'ya, bir puta ait olan alana kaçan develer art ık binilemez oluyorlard ı.-Buhârrye göre 1,218 Cahiliye ça ğında ilırâm esnas ında hums'dan, yani Mekke'nin haram' ındaoturanlardan husus! elbiseler al ınırdı. (Kar ş. Tekvin 35,2. Ç ıkış 19,10,14. 2. Kırallar 10,22.)Wellhausen S. 55 de, Galsad putuna kurban sunacak ki şi din görevlisinden ödünç bir elbiseal ır. (Yeni Zelandada da bir Wahi-Tapu'ya, yani bir kutlu bölgeye giren ki şi elbiselerini ç ıkarmayamecburdu). Kar ş. 2. K ırallar 6,14, burada Davud günlük elbiselerini ç ıkarmış, bir parçaörtü içinde Rabbin evinde, sand ığın önünde raksetmi şti.Kar ş. arapça tavâf, ibranicede de pasah, 1. K ırallar 18,26: burada da bir tavaf, birçeşit dans var, bu danslarda mabedin etraf ında sekmeler, kendine has vücut hareketleri vardır.Kar ş. v.d. Leeuw S. 354.28 Wellhausen S. 215 e göre ba şka bir kabileyi yerinden süren bir Arap kabilesi yaln ızonun toprağını değil, tanr ıs ını ve tap ınağuıı da benimserdi. Fakat kurban bayramlar ında, yıldasadece bir iki defa olmak üzere eski tanr ısımn bulunduğu yere haccederdi.29 Bak. E.d. Isl. 11, S. 211 s.v. (A.J. Wensinck).Karş. Wellhausen S. 110, S. 141. Sure 2,192-195. Kelime sami köktendir ve "dini dans,bayram dans ı, merasim" anlamlar ına gelir; haqag "bir bayram ı kutlamak"; hug "bir çevreyianlatmak" demektir. Ha c e'l, şartlar ı taşıyan her müslümanın ömründe bir defa yerine getirmesigerektir. Kar ş. Juynboll: Handbuch des islamischen Gesetzes, S. 138 ve dev. Bak.v.d. Leeuw S. 378: "Hac şehirleri, mukaddes alan bir çe şit ikinci vatand ır. Yahudi, bayramgünleri Yeru şalem'e gider, müslüman ın ömründe bir kere Mekkeye haccetmesi gerektir. Bütünhalklar ve cemaatler böyle birer ikinci vatana sahiptirler: Yahudilerin Yeru şalem'i MüslümanlarınMekke'si, Hristiyanlar ın Roma's ı."30 Karş. E.d. Isl. IV 1101, s.v. (R. Paret).Kar ş. Wellhausen S. 78 ve not 4. `Umra, küçük hacd ır, az bir merasimle her y ıl hacaylar ında yap ılabilir. Kar ş. Juynboll, S. 138 ve dev.31 Ar afa veya 'Arafat, ünlü hac da ğının ve onun yan ında bulunan ovamn ad ıdır, Mekke'nin6 saat do ğusundadır. Bak. E.D. Isl. 1,435 s.v.32 Muzdalifa, hemen hemen Minâ ile 'Arafat' ın ortas ındadır. Kar ş. E.d. Isl. 111,864 s.v.; Wellhausen S. 81 ve dev; İ bn Hi ş âm S. 77.59
- Page 1: ANKARA ÜNIVERSITESI İ L İ HIYAT
- Page 4 and 5: IÇINDEKILERSayfaÖnsöz 5Kaynaklar
- Page 6 and 7: KAYNAKLARIN LISTESI1. 'Abid b. al-A
- Page 8 and 9: 35 . Grether, Osk.: Name und Wort G
- Page 10 and 11: KISALTMALARP. K. : Putlar Kitab ı
- Page 12 and 13: İbn al-Kalbe sonra, şöhretini ge
- Page 14 and 15: Levi della Vida, Leiden 1928 ba şl
- Page 16 and 17: Fakat, İbn İsbals'tan yakla şık
- Page 18 and 19: kendisine okuyor, ben de Muhammed b
- Page 20 and 21: TERCÜMEİbn al-KalbiPUTLAR K İTAB
- Page 22 and 23: Ba ğışlayan, Esirgeyen Allah ın
- Page 24 and 25: Sonra a ğır bir hastal ığa tutu
- Page 26 and 27: Hiçbir kabile Manat'a Avs ve Hazra
- Page 28 and 29: . 'Ukaba'nın. oğluna, "Taym al-La
- Page 30 and 31: 'Uzzıl'ınn bekçileri, Bant't S
- Page 32 and 33: Abâ'l-Munzir dedi ki: Kuray şlile
- Page 34 and 35: Ve onun istemedi ği şekilde 'Abd
- Page 36 and 37: Ta şlar ının ve putlar ının ya
- Page 38 and 39: Azd soyundan al-Wıris b. Ya şkur
- Page 40 and 41: Al- Faztiri 310 (Kuray ş uygunsuz
- Page 42 and 43: Abraha al-A şram, 334 Şan'ii'da 3
- Page 44 and 45: Abâ 'Ali al-'Anazi bize anlatt ı,
- Page 46 and 47: aylı diye and ırd ı. Annesi ona
- Page 48 and 49: şumun devesini b ırak!" "O art ı
- Page 50 and 51: "Zaki Kütüphanesinin" nüshas ın
- Page 54 and 55: 33 Vukûf, "durmak, mola vermek" de
- Page 56 and 57: mi XVIII, 220; Lane sub vocibus as-
- Page 58 and 59: Ya ğ ü ş u için kar ş. Yakilt
- Page 60 and 61: Iki haham bunun için Tubbâ'ya ş
- Page 62 and 63: turmu ş olmalarından almahlar.-Ka
- Page 64 and 65: sizin için de ğil!" diye ba ğır
- Page 66 and 67: 148 Lammens S. 81, not 4, rabb bayt
- Page 68 and 69: 179 Kar ş. Smith S. 133.Araplar, N
- Page 70 and 71: Zemzem, Ismail'in kuyusu diye de ad
- Page 72 and 73: 223 P.K. S. 32, not 1 e göre, as-
- Page 74 and 75: ınuel 23,6 da, Abiatar, Ahimelek'i
- Page 76 and 77: Al- ak ş ar' ın küçültme ismi
- Page 78 and 79: Ona ve Allaha hayvanlar ından ve m
- Page 80 and 81: 339 Kar ş. Sure 9,36 ve 37: "Gök
- Page 82 and 83: IÇ.âmfts'a dayanarak, Zaki yazmas
- Page 84 and 85: Kar ş. Nöldeke, Z. D. M. G. 41, S
- Page 86 and 87: 429 P.K. S. 60, not 1 e göre, an-n
- Page 88 and 89: INDEKSAbbasi, 13Abbasiler, 13, 16,
- Page 90 and 91: Batn ı Nahla, 34, 35, 45, 50al-Bay
- Page 92 and 93: İsmailoğullar ı, 27, 28İstanbul
- Page 94 and 95: Sas- Sa'ada Matb, 18Saba, 51as- Sac
- Page 96 and 97: ▪Lit;;CJJ ■•k:LJ%:,,jI• L4(
- Page 98 and 99: 'J ı ğsx,, °J5 f ,:4.: J ı; J
- Page 100 and 101: 5. 9 W 95 o o. o 9cY)::;„*.a, Ij}
- Page 102 and 103:
••• t „e .Lsr4- j 4-4c- j A
- Page 104 and 105:
. j »L; 4J-!cc4; ıi c.)1,9- 14 J.
- Page 106 and 107:
9.9 , „,j ı_ ıc **•.3C...p z.
- Page 108 and 109:
• 5'-u ' 335 , 5.-ı11 tr vI9Ja11
- Page 110 and 111:
▪r.;cs:JI: J, ,m, L 4.3. -! J I:J
- Page 112 and 113:
c„;1.(j 4;U•_ -c.ı ls".3 -jp Z
- Page 114 and 115:
)Tj :G CyT L5 J.51' .«- o ,.lr. Lr
- Page 116 and 117:
juLl; J.,;! J11 J-İ5kP L51. ! jj..
- Page 118 and 119:
5LJI a.i .-(.5:JIji ?: .1„%"-ı",
- Page 120 and 121:
LS5): JA Ltb* -,:.>301•fiJift;■
- Page 122 and 123:
eA\
- Page 124 and 125:
4:11 ;IP c J ı.;J JLJ.(.) İğt .
- Page 126 and 127:
R.C.'"1 (ii G 1G 4 cj I .» Al43 1c
- Page 128 and 129:
G sk,..A.C3 1 LL c %LAL- tAkkies.L;
- Page 130 and 131:
-tS 5;: Jt;‘ ) .c».1.: Jt; c t -
- Page 133 and 134:
A t ;.?' 1 .4-^". ‘:-' 1 6-11 :ta