33 Vukûf, "durmak, mola vermek" demektir, terim anlam ı ise, toplu bir ibadet olarak,hacıların Allahın önünde durmas ıdır. Ç ıkış 19,17: Buradaki duru ş da Araplar ın `Arafat'takiduru şuna benzetilebilir. 1. K ırallar 8,14; Levililer 9,5 deki de: "Bütün topluluk Yahve'nin ö-nünde duruyordu", ayn ı duru ştur. Vukûf islamdan öncedir ve islamca benimsenmi ştir. 'Arafat'tave Muzdalifa'de duru ş hakkında kar ş. Wellhausen, S. 81 ve dev.; Juynboll,S. 152 ve dev.; E.d. Isl. IV, 1235, s.v. (R. Paret).Kar ş. P.K. S. 41,5 (26,17). Yaktit 111,94,13 ve dev.; Smith S. 340.34 Bu labbayk ça ğr ısıdır. "buyur, emrindeyim" demektir.Kar ş. Wellhausen S. 110 ve dev. not 3 ve S. 111 not 1. ahalla " şikayet etmek, ba ğırmak,Allahı çağırmak (bir kurban esnas ında), labbayka nidasnu ç ıkarmak demektir. halla,1, 11 ve IV. bablarda "e ğlence sesleri ç ıkarmak, Tanr ıyı övmek, şarkı söylemek "; ibranicedekar şılığı halâlûya! "övül Yahve!"dir. Arapça tahlil, takbir, talbiya, tasmiya kelimelerininanlamlar ı aras ında yakın ilgi vard ır. Smith'in a şağıdaki anlayışı da burada anılabilir:"Among the Semites the shouting (hallel, tahlil) that accompanied sacrifice mayprobably, in its oldest shape, have been a wail over the death of the victim, though it ultimatelytook the form of a chant of praise (Hallelujah), or, among the Arabs, degenerated into ameaningless repetition of the word labbaika. S. 431; S. 432. not 1: "The Arabic ahalla, tahinis primarily connected with the slaughter of the victim...Meat that has been killed in thename of an idol is mâ uhilla ligayri'llah, and the tahlil includes 1) the bismillah of thesacrificer, 2) the shouts of the congregation accompanying this act, 3) by a natural extension,all religious shouting. İf, now, we note that the bismillah is the form by wich the sacrificerexcuses his bold act. and that tahlil also means "shrinking back in terror"...,we can hardlydoubt that the shouting was originally not joyous, but an expression of awe and anguish." v. d.Leeuw S. 382 ye göre şarkı söylemek, sevinç nidalar ı çıkarmak, şikayet etmek, sade konu ş-maktan daha kuvvetlidirler, ve ibadet esnas ında tekrarlanan Halaluya, âmin, teybe ve af dilemegibi bölümler, mistik ç ınlayışlarıyla çok tesirli güce sahiptirler; belli kaideleri olan, tonve ritimce belli deyi şleri olan sözler de ayn ı güce sahiptirler.35 Bak. E.d. Isl. 111,1015 s.v. (G. Levi della Vida): Nizar b. Ma'add, kuzey A-rabistan kavimlerinin en büyük kısmının atalar ı sayıhrlar. Soylar ı: Nizar b. Ma'add b. 'Adnan(Wüstenfeld, Genaolog. Tabellen, A.3). Nizâr ismi Arap şiirinde ancak son ça ğlardaortaya ç ıkar (kar ş. W. Rob. Smith: Kinship and Marriage in Early Arabia, 2 S. 5. ve dev.,283-89 ve I. Goldziher, Muh, Studien 1, 78-92). Emevi ça ğından önce Nizar' ın bir kabileismi olarak kullamlışının yegane izi, Cahiliye Ça ğı şairlerinden Bi şr b. Abi Hazim'inbir beytinde (Mufazzaliyat S. 667,15) ve Ka'b b. Zuhayr' ın bir beytinde (Tabari 1,1106.10) dir. Fakat Nizâr isminin kaplam ve anlam ı daima belirsiz kalıyor. Emeviler ça ğının sonlarındaNizar (ayn ı zamanda Nizariya şeklinde), Yamâniya'run kar şıtı olarak kullanılıyor;bu ça ğdan itibaren Banii Nizâr, Kuzey Arapl ığımn temsilcileridirler.36 Kar ş. E.d. Isl. IV, 408 s.v. sirk (W. Björkrnan).Mü şrik, Allahın birliğini inkar edendir; kar ş. Sure 112 (Tavhid suresi); 4, 116; 6, 94;28,62 ve dev.; 31,12;39,4,39.Goldziher'e göre (S. 41, 107),bütün İslam ilahiyat', Allah ın birliği etafındaki müakaşalardanibarettir. Ş irkten, herhangi ba şka bir varlığı Allaha ortak yapmaktan korkulduğukadar hiçbir şeyden korkulmaz.37 Bu da ihlal gibi labbayk nidas ını ç ıkarmakt ır; labb â II: "bir ça ğrıya uymak demektir".Kar ş. E.D. Isl. IV, 693, s.v. (A.J. Wensinck): talbiya, labba'n ın masdarıd ır, labbayka'dan yap ılma bir fiildir, labbayka "hizmetinde, emrinde!" anlammdad ır. Yerli gramerciler labbâ'yı, tekrarlama bildiren ikil olarak tammhyorlar.Kar ş. Caussin S. 172.60
38 Sure 12,106.Wellhausen. S. 217 ye göre, Allah kelimesine kitabelerde s ık sık rastlar ız, M. 6. ve7. yüzy ıllarda O, bütün putlar ıu ba şını yemi ştir. İşleri ciddile ştiğinde, büyük tehlike ve yoklukanlar ında müşrikler daima Allaha yönelirlerdi. herhangi bir puta de ğil. Müşrikler içinde Allah, ulûhiyetin as ıl sahibi idi. Muhammede (A.S.) gereken, sadece, onlar ın, putları AllahınAllahhğına ortak etmeleriyle sava şmakt ı .39 Kar ş. E.d. Isl. 1.253 s.v. (Reckendorf).`Akk "yüksek s ıcaklık" , "çok s ıcak" demektir; Önceleri bir bölgenin ad ıyken sonra oradayerle şenlerin adı olmu ştur. Akk Harju `Akka veya Akko'yu kurmu ş olduklarından nadirensözedilir. Kütükleri için bak. Wüstenfeld, Geneal. Tabellen, A. `Akk kabilesi daima güneyArabistanl ı olarak görünüyorlar, ülkeleri Yemen'in Tihâma (çukur bölge, sahilboyu) s ıdır.Oradan kuzeye Cidda bölgesine kadar ç ıkmışlardır.Karş. yine Wüstenfeld, S. 55; Blau S. 564; Caussin 1,186.40 P.K. S. 7, not 1 e göre "Araplar ın kargalar ı", a ğrib at arab, aralar ındaki zen-cilerdir. Hepsi siyah renklerini annelerinden al ırlar. Cahiliye ça ğında ve İslamda en ünlü kargalar,'Antara, Abû `Umayr, Sulayk. ljufaf, Hi ş am b. `Ukba, Abd Allah b. ljazim,`Umayr, b. Abi `Umayr, Hammam, Munta şir b. Vahb, Matar b. Avfâ, Ta'-abbata ş arra, a ş - Ş anfara ve Ijaciz'dirler. (Tac al-Arfı s'tan).Kar ş. Caussin 11,518.41 Wüstenfeld S. 378 e göre kavimlerin ayr ılışı s ıras ında Rabi'a'lar Necid yaylasını, Hicaz' ı ve Tihâma boylar ını aldılar. Zû Nuvas ça ğında o bölgeleri b ıraktılar ve sonraonlara nisbetle "Rabia'mn ülkesi" Diyâr Rabia diye isi ınlendirilen Mezopotamya'ya geçtiler.Kar ş. Blau, S. 579.42 Nafr, hacdan dönü ştür. Bak. Wellhausen S. 80. an-Nafr al-avval için bak.Lane sub nfr.43 Bunlar Mina'da geçirilen üç gündür.Kar ş, E.d. Isl. IV, 748 s.v. (R. Paret).Ayya ın at-Ta şrik, Zilhiccenin 11-13. günleridir.Wellhausen S. 80 e kar şılık R. Paret, bu günlerin isimlerini, art ık yenip bitirilemiyecekolan kurban etlerinin saklanabilmesi için "parçalara kesilerek kurutulmas ı " i şindenald ıkları fikrininden şüphe ediyor. Kar ş. Lane S. 1541.Kar ş. Juynboll S. 156 ve dev. ve bak. Sure, 2, 192-195 ve Ç ıkış 23,18.44 Müslümanlar ın ifadesine göre burada as ıl, saf dinin de ğiştirilmesi ve sap ık adetlerinsokulmas ı bahis konusudur. Kar ş. Sure 5,12: "Allah, bahira, saliba, vasila ve lı ami'denhiçbiri hakk ında bir şey koymamıştır; fakat kafirler, Allaha ra ğmen yalan düzerler". Burada,mü şrik araplar ın adeti üzere, mukaddes şeylere ve ilâhlara adanm ış olup serbestçe otlaklardagezen ve art ık binilemez olan develere ait birtak ım terimler buluyoruz. Deve araplar ın en ö-nemli hayvanıdır; o, onlar ın yük ve binit hayvan ıdır, postu ise çad ır bezlerini te şkil eder. Dişisinineti ve sütü ba şl ıca g ıda maddeleridir; deve sürüleri en önemli servetleridir. Bu sebeptenmüşrik araplar, sürülerini birinci derecede k ıymetlendiren deve yavrular ın ve deve ayg ırlarınıbir şükür ifadesi olarak ilâhlara adarlard ı. Burada mü şrik hurafeleri rol oynad ığındanMuhammed (A.S.) bu deve adama i şini yasak etti. Kar ş. Sure 6, 139: "Dediler ki: Bunlar....yasak edilmiş develerdir ; öyle develer vard ır ki onlar ın s ırtına binmek yasakt ır". Bu develer,harâm, tabu, dünyevi kullan ıştan ırak, ilâhlara adanm ış idiler.Arap dilcileri tarafından çe şitli şekillerde tefsir edilmi ş olan bu terimlerin di ğer anlamlarıhakkında; kar ş. at-Tabari, Tafsir, M ıs ır 1325, Vu. 56 ve dev.; Buhari 3,106; İ bn Hişam 57,58; Lisân, as-sa`iba 1,460; al-bahira V, 106; al-va ş ila XIV, 225 ult.,61
- Page 1:
ANKARA ÜNIVERSITESI İ L İ HIYAT
- Page 4 and 5: IÇINDEKILERSayfaÖnsöz 5Kaynaklar
- Page 6 and 7: KAYNAKLARIN LISTESI1. 'Abid b. al-A
- Page 8 and 9: 35 . Grether, Osk.: Name und Wort G
- Page 10 and 11: KISALTMALARP. K. : Putlar Kitab ı
- Page 12 and 13: İbn al-Kalbe sonra, şöhretini ge
- Page 14 and 15: Levi della Vida, Leiden 1928 ba şl
- Page 16 and 17: Fakat, İbn İsbals'tan yakla şık
- Page 18 and 19: kendisine okuyor, ben de Muhammed b
- Page 20 and 21: TERCÜMEİbn al-KalbiPUTLAR K İTAB
- Page 22 and 23: Ba ğışlayan, Esirgeyen Allah ın
- Page 24 and 25: Sonra a ğır bir hastal ığa tutu
- Page 26 and 27: Hiçbir kabile Manat'a Avs ve Hazra
- Page 28 and 29: . 'Ukaba'nın. oğluna, "Taym al-La
- Page 30 and 31: 'Uzzıl'ınn bekçileri, Bant't S
- Page 32 and 33: Abâ'l-Munzir dedi ki: Kuray şlile
- Page 34 and 35: Ve onun istemedi ği şekilde 'Abd
- Page 36 and 37: Ta şlar ının ve putlar ının ya
- Page 38 and 39: Azd soyundan al-Wıris b. Ya şkur
- Page 40 and 41: Al- Faztiri 310 (Kuray ş uygunsuz
- Page 42 and 43: Abraha al-A şram, 334 Şan'ii'da 3
- Page 44 and 45: Abâ 'Ali al-'Anazi bize anlatt ı,
- Page 46 and 47: aylı diye and ırd ı. Annesi ona
- Page 48 and 49: şumun devesini b ırak!" "O art ı
- Page 50 and 51: "Zaki Kütüphanesinin" nüshas ın
- Page 52 and 53: 15 İ bn 'Ulayl öl. H. 290 - Bak.
- Page 56 and 57: mi XVIII, 220; Lane sub vocibus as-
- Page 58 and 59: Ya ğ ü ş u için kar ş. Yakilt
- Page 60 and 61: Iki haham bunun için Tubbâ'ya ş
- Page 62 and 63: turmu ş olmalarından almahlar.-Ka
- Page 64 and 65: sizin için de ğil!" diye ba ğır
- Page 66 and 67: 148 Lammens S. 81, not 4, rabb bayt
- Page 68 and 69: 179 Kar ş. Smith S. 133.Araplar, N
- Page 70 and 71: Zemzem, Ismail'in kuyusu diye de ad
- Page 72 and 73: 223 P.K. S. 32, not 1 e göre, as-
- Page 74 and 75: ınuel 23,6 da, Abiatar, Ahimelek'i
- Page 76 and 77: Al- ak ş ar' ın küçültme ismi
- Page 78 and 79: Ona ve Allaha hayvanlar ından ve m
- Page 80 and 81: 339 Kar ş. Sure 9,36 ve 37: "Gök
- Page 82 and 83: IÇ.âmfts'a dayanarak, Zaki yazmas
- Page 84 and 85: Kar ş. Nöldeke, Z. D. M. G. 41, S
- Page 86 and 87: 429 P.K. S. 60, not 1 e göre, an-n
- Page 88 and 89: INDEKSAbbasi, 13Abbasiler, 13, 16,
- Page 90 and 91: Batn ı Nahla, 34, 35, 45, 50al-Bay
- Page 92 and 93: İsmailoğullar ı, 27, 28İstanbul
- Page 94 and 95: Sas- Sa'ada Matb, 18Saba, 51as- Sac
- Page 96 and 97: ▪Lit;;CJJ ■•k:LJ%:,,jI• L4(
- Page 98 and 99: 'J ı ğsx,, °J5 f ,:4.: J ı; J
- Page 100 and 101: 5. 9 W 95 o o. o 9cY)::;„*.a, Ij}
- Page 102 and 103: ••• t „e .Lsr4- j 4-4c- j A
- Page 104 and 105:
. j »L; 4J-!cc4; ıi c.)1,9- 14 J.
- Page 106 and 107:
9.9 , „,j ı_ ıc **•.3C...p z.
- Page 108 and 109:
• 5'-u ' 335 , 5.-ı11 tr vI9Ja11
- Page 110 and 111:
▪r.;cs:JI: J, ,m, L 4.3. -! J I:J
- Page 112 and 113:
c„;1.(j 4;U•_ -c.ı ls".3 -jp Z
- Page 114 and 115:
)Tj :G CyT L5 J.51' .«- o ,.lr. Lr
- Page 116 and 117:
juLl; J.,;! J11 J-İ5kP L51. ! jj..
- Page 118 and 119:
5LJI a.i .-(.5:JIji ?: .1„%"-ı",
- Page 120 and 121:
LS5): JA Ltb* -,:.>301•fiJift;■
- Page 122 and 123:
eA\
- Page 124 and 125:
4:11 ;IP c J ı.;J JLJ.(.) İğt .
- Page 126 and 127:
R.C.'"1 (ii G 1G 4 cj I .» Al43 1c
- Page 128 and 129:
G sk,..A.C3 1 LL c %LAL- tAkkies.L;
- Page 130 and 131:
-tS 5;: Jt;‘ ) .c».1.: Jt; c t -
- Page 133 and 134:
A t ;.?' 1 .4-^". ‘:-' 1 6-11 :ta