19.04.2016 Views

AramızdanAyrılanlar

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayfa 115<br />

bilimlerde hemen hemen hiçbir gelişme bilmiyoruz. Demek ki, Batı uykudan uyanıp doğayı<br />

anlamağa çalışırken biz yüzlerce yıl uyumuşuz. Bu durum yüzyıllar boyu kültürümüze sinerken,<br />

birdenbire ulus devlet kurup bir takım olumlu adımlar atılarak, yüzlerce yıllık uyuşukluğun<br />

hemen bertaraf edilmesi söz konusu olamazdı. Sonuç olarak bizler, Sanayi Devrimi’nin<br />

bilimsel, teknolojik, siyasal, iktisadî ve toplumsal boyutlarını anlayıp değerlendiremedik. Batı’<br />

nın yaşadığı gelişim çizgisini yaşamayan ülkemizde, siyasal iktidarların tutarlı ve büyük<br />

hedeflere yönelen bilim ve teknoloji politikaları olmasını beklemek eşyanın doğasına uygun<br />

olmazdı.<br />

Bu kısa değerlendirmeyi yaptıktan sonra, Prof. Dr. Akdeniz in Uluslararası Kuramsal Fizik<br />

Merkezi ve Türk Fiziği başlıklı makalesi hakkında daha sağlıklı görüşler ileri sürebiliriz diye<br />

düşünüyorum . Makalede anlatılan İtalyan Fizik Okulu’ nun kuruluşundaki uzak görüşlülük,<br />

Rönesansı yaşayan ve bilim geleneği yerleşmiş bir ülkenin ve onun siyasal kadrosunun<br />

sonucudur. Makaledeki “Türk Fiziği” tanımlamasına ise katılmıyorum. Gelişmiş ülkelerde çeşitli<br />

bilim dallarında bilim okulları ( burada okul sözcüğü belli bir yol, yöntem icat eden, izleyen ve<br />

kendi anlayışına uygun bilim adamlarını yetiştirip kökleşen ekol anlamındadır) varken, bizde<br />

ne yazık ki böyle bir oluşum meydana gelmemiştir. Eğer TÜBİTAK hedefleri doğrultusunda<br />

çalışabilseydi, ODTÜ’ de Feza Gürsey’ in, Ankara Üniversitesi’ nde Âsım Barut’ un oluşturduğu<br />

canlılık devam ettirilebilse ve bu iki ünlü fizikçi Türkiye’ de rahat çalışabilmek olanağı<br />

bulabilselerdi, Trieste’ deki merkez Türkiye de kurulabilseydi, Türkiye de de bir fizik okulu<br />

oluşabilirdi. O zaman “Türk Fiziği” tanımlamasını yapabilirdik. Benzer şekilde, Cahit Arf ve<br />

Gündüz İkeda’ nın ODTÜ’ de sağladığı canlılık devam ettirilebilseydi Türkiye de de bir<br />

matematik okulu oluşabilirdi. Bu iki dalda böyle bir oluşum meydana getirilebilse, bunun<br />

zaman içinde teknolojiye yansımalarını görebilirdik. Ayrıca Türk fizik ve matematik okulları<br />

oluşabilse, bu yine zaman içinde diğer bilim dalları için örnek oluşturacak ve Türkiye belki de<br />

bilimin belli alanlarında dünyada önder ülkelerden biri olacaktı. Biz bırakın bilim okulları<br />

kurmayı, yazımızda isimleri geçen ünlü bilim insanlarının, ülkemizde rahat ve huzurlu bir<br />

şekilde bilim üretememeleri için elimizden geleni yaptık.<br />

Burada bir noktayı daha belirtmeden geçemeyeceğim. Bir ülkenin bilim, teknoloji ve<br />

eğitim politikası bütünlük arz etmelidir. Eğer ekoller oluşturmak istiyorsanız bunun temel<br />

koşullarından biri de, ülkenin resmi diliyle bilim eğitimi yapmaktır; yabancı dille eğitim yapmak<br />

değil. Her toplumun kültürü, doğaya bakışı, yaşamı değerlendirişi, bilime, sanata yaklaşımı<br />

düşünce biçimiyle şekillenir. Düşünceyi oluşturan ise dildir. Hem yabancı dille eğitim yapıp<br />

Aramızdan Ayrılanlar<br />

Türk Fizik Derneği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!