AramızdanAyrılanlar

Sayfa 196
ile karşılaştığı çok oldu. Ama şimdi Fakültemizin ve Üniversitemizin kuruluşundan bu yana
geçirdiği gelişmeler ve aşamalar değerlendirilecek olursa 1940’larda, İkinci Dünya Savaşının
dövüşten başka bir şeye yer bırakmayan koşulları içinde görev yapan insanların daha sonraki
bizlerin ve bizlerden sonra gelenlerin çok daha elverişli koşullarda yapabildiklerinden hiç de az
olmadığını kabul etmek zorunda kalırız. Profesör Dener hocamız kendini çok gerçekçi biçimde
değerlendirip en iyi hizmeti ve bu yoldan verebileceğini ölçerek çizgisini çizmişti. Bilimsel
çalışma yapıyorum diye bilime gerçek ve özgün bir katkı niteliği taşımayan bir şeyler ortaya
koyma gibi aldatmacalara girmemiştir. Bu anlayışın iyi değerlendirilmesi gerektiği
kanısındayım.
Ölüm gelişen yaşamın doğal bir sonucu. Ne mutlu ona ki ömrünün yarım yüzyılı aşkın bir
süresini bu toplumun gençlerini yetiştirmek gibi yüce bir işe harcamasını bilmiştir. Bu yaşamın
genç kuşaklarımıza örnek olmasını dilerim
Prof.Hayri Dener’den Birkaç Anı
Prof.Dr. Demir İnan (Mart 2005)
(Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümü)
Atatürk Heykeli
Bizim öğrenciliğimiz döneminde Ankara Üniversitesi Fen Fakültesinin bahçesinde,
dekanlığın olduğu binanın girişinde, bir Atatürk heykeli vardı. Dener hoca bu heykelin
çevresinin daha iyi düzenlenmesini istemiş olacak ki, bu görevi üstlenmişti. Bir gün fakülteye
geldiğimde heykelin yanında ustalarla konuştuğunu gördüm ve onların yanına gittim. Hayri
hoca ustalara nasıl ve neler yapılacağını söyledikten sonra fiyat sordu. Ustaların söylediği fiyat
bana fazla gelmişti. Ancak Hayri Hoca hiç pazarlık yapmadı ve “iyi bir şeyler yapın” demekle
yetindi. Daha sonra birlikte fizik bölümüne giderken ben fiyatın fazla olduğunu daha az parayla
bu işin yapılabileceğini söyledim. Hayri Hoca, ‘bak Demir’ dedi, ‘Bu Atatürk’ün heykeli; bunun
çevresi fakültemize uygun güzellikte olmalı; bunun pazarlığı olmaz.’
Senatörlük.
Hayri Dener yaş sınırından emekli olacağına yakın bir döneminde o zamanki
Cumhurbaşkanı (Sanıyorum Cevdet Sunay)’ca TBMM’ye senatör seçildi. O zamanlar, Cumhur
Başkanının belili sayıda senatör seçme (atama) yetkisi vardı. Bizler öğrenci olarak bu olaya çok
Aramızdan Ayrılanlar
Türk Fizik Derneği