19.04.2016 Views

AramızdanAyrılanlar

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayfa 518<br />

mevzuata aykırı olduğu halde yapılması zorunlu işlerde de sorumluluğu üstleniyor ve sık sık<br />

“Mevzuat Hazretleri olmasa Türkiye çok daha hızlı gelişir.” diyordu.<br />

Prof. Zuber çok yönlü bir insandı. Ara sıra Enstitü öğretim elemanlarını Bebek’te Hüsnü<br />

Kortel Korosu’nda yaptırdığı evine davet ederek ağırlardı. Bizlere piyano çalar, kendisinin<br />

yaptığı mobilyaları gösterirdi. Pedallı çöp kovaları piyasaya çıkmadan çok önce o, evinde<br />

otomatik bir çöp kovası yapmıştı. Çay Odası’ndaki bir sohbet sırasında İstanbul’u ne kadar<br />

tanıdığımızı, nerelerini gezdiğimizi sordu. Aldığı cevaplardan sonra, “İsterseniz İstanbul’u bir<br />

de ben size gezdireyim.” dedi. Öneriyi herkes sevinçle kabul etti. Bir cumartesi günü buluştuk.<br />

Bizi ilk defa Tahtakale’de, benim varlığını bile bilmediğim Rüştempaşa Camisi’ne götürdü. Daha<br />

dışardan başlayarak cami hakkında bilgiler vermeye başladı. Caminin ne zaman kim tarafından<br />

yapıldığını, alttaki dükkanların caminin gelirini oluşturduğunu, iç duvarlarındaki çinilerin<br />

İznik’te yapıldığını, çinilerin renkleri, desenleri ve simetri dereceleri,…, hakkında bilgiler verdi.<br />

Hayretle onu dinledik. Daha sonra İstanbul halkına özel yapılmış otobüslerle mahalle mahalle<br />

dolaşarak ucuz gıda ve temizlik malzemesi satmaya başlayan “Migros Türk” şirketinin Eminönü<br />

sebze hali yanındaki otomatik paketleme tesislerini, Ayasofya’yı, Sultanahmet Camisi’ni,<br />

Topkapı Sarayı’nı, Sultanahmet’teki Yerebatan Sarayı’nı gezdik. Hoca her gezdiğimiz yerde de<br />

ayrıntılı bilgiler verdi. Yerebatan Sarayı’nın saray değil Bizans’ın su deposu olduğunu o zaman<br />

öğrendik. Bir başka gün Yıldız Sarayı’nı ve Dolmabahçe Sarayı’nı gezdik. Dolmabahçe Sarayını<br />

gezdiren görevli bir ara “Artık bu saray tüm milletin. Hepimizin burada hakkı var.” deyince<br />

asistan arkadaşlarımızda Adalet Yelkenkaya , yüksek sesle “Ben hakkımı satıyorum.” demişti.<br />

Hoca bizi bir de Türkiye’yi tanıma gezisine götürdü. Ankara’dan başlayarak Hirfanlı Barajı<br />

(inşaatı bitmek üzere idi.), Konya, Burdur, İsparta, Antalya’yı (Manavgat’a kadar) onun<br />

rehberliğinde gezdik.<br />

1955 yılında kurulan Ege Üniversitesi’nde, 1960 yılında askerlik hizmetimi<br />

tamamladıktan sonra Dr. Asistan olarak göreve başladım. 1961 yılında öğretime açılan E.Ü.<br />

Fen Fakültesi’nin Denel Fizik Kürsüsü’nü, Prof. Zuber’den öğrendiklerimizi uygulayarak<br />

geliştirmeye çalışıyorduk. 1967 yılında Recep Egemen Amfisi’nde Denel Fizik Dersini vermekte<br />

olduğum bir sırada öğrenciler amfinin sahne giriş kapısına doğru bakmaya başladılar. Ne oluyor<br />

merakıyla arkaya döndüğümde Prof. Zuber’i karşımda buldum. Hiç ummadığım bir zamanda,<br />

hiç beklemediğim şekilde onu görünce müthiş heyecanlandım. Öğrencilerime Hocaların Hocası<br />

Prof. Zuber’i takdim ettim. Zaten ders kitabı olarak onun kitabını izlemekte olan öğrenciler onu<br />

alkışladılar. Hoca kısa bir konuşma yaptıktan sonra öğrenciler arasına oturup dersimi dinledi.<br />

Aramızdan Ayrılanlar<br />

Türk Fizik Derneği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!