AramızdanAyrılanlar

Sayfa 280
Fizikçi Adem SOYLAMIŞ
Berkay GÖRGEZ ile anılarım son sınıfta (1991) ileri fizik
laboratuarında elektronik grubunda ders almamla başladığında, o
seneler ultrases ile lazer ışığının girişim deneyini, odasının yan
tarafında bulunan kendi laboratuarında beraber çalışarak ve
bilimsel çalışmanın nasıl yapılacağı aşısını o günlerde bana yapmıştı.
Fakülteden mezun olduktan sonra bile master programını beraber
ayarlayıp araştırma görevlisi olmamda da onun yardımlarını ve
özellikle Elektroniğin teori ve uygulamasını geliştirmemde onun
katkılarını hiçbir zaman unutamam. Onun öğrenciye yakınlığı
sayesinde bu günlere gelebilmem hatta okulu bitirdiğimde bile hep
içimde olan bilim sevdasını onunla beraber tatma zevki, benim için
bambaşka bir keyifti. Ders anlatma taktiği ve laboratuar ortamında bir problemin üstesinden
tereyağından kıl çeker gibi çok kolay geline bileceğini öğreten yüce insan Berkay bey ile daha
öğrenci iken ailesi gibi hatta daha yakın olabileceğimi hiç düşünemezdim. Düşünün insan ailesi
ile sadece iş dönüşü akşamları görüşüyor sonra yatıp uyuyorsunuz ama iş ortamında insanlar
daha fazla beraber olma şansına sahipler hatta daha fazla muhabbet ortamını yakalama
şanslarına sahipler . Berkay Bey hocam olmakla beraber yeri geldi bir abi gibi yeri geldi bir
baba gibiydi, Hatta kız görmeye bile beraber gittiğimiz günleri hiç unutamam. Onun eksikliğine
yavaş yavaş alışmaya çalışıyoruz ama özellikle, elektronik bir devre yapmak istediğimiz zaman
beraber bilgi alışverişinde bulunarak bütün problemlerin üstesinden gelip elektronikte
yapamayacağımız hiçbir şey yoktu aklımıza ne esse yapabiliyorduk şimdi ise böyle bir ortaklığın
doğal nedenlerden dolayı bitmesi benim için çok acıdır. Bilim yapmak bir ekip işidir ,ekip
üyelerinin karşılıklı konuşmaları yeni fikirlerin çıkmasına ürünlerin gelişmesine neden olur. Biz
elektronikte de böyleydik, onun gözünden kaçan yerlerde her zaman yeni fikirler söyleyerek
devremizi en son haline problemsiz amaca hizmet edecek şekilde sonlandırırdık. En son
yaptığımız devre ise yeni aldığı Renault clio’suna kendi kontak anahtarında bulunan uzaktan
kumanda ile komuta edilebilen alarm sistemi yapmıştık. Gerçi devre biraz kalabalık
devrelerden oluşuyordu ama bir sene test boyunca gayet güzel çalışır hale gelmişti. Eğer
aramızdan ayrılmasaydı mikrodevrelerle daha fonksiyonlu küçük devre haline getirecektim
ama nasip değilmiş. Elekronik devre yapmak özellikle benim için yalnız kalmak, başka birisi ile
aynı frekansta paylaşamamak acısı beni çok derinden üzmektedir.
Berkay beyin hiç unutamayacağım bir sözü vardı. Ders anlatır iken, konulara hakimsen
elektronik anlatırsın. Adam eline bir diyod almamış, transistör görse bu nedir diye soran adam
,hiçbir elektronik devre yapmamış adam elektronik dersine giriyor bu nasıl iş abi, elektronik
diğer dersler gibi değil pratik şeyler ister der, kitap okuyarak elektronik dersine girmesine
kızan ve aynı felsefeyi bana da bulaştıran hocaya katılmamak elde değil. Elektronik dersine
yeni bir misyon getirmiştik. Öğrencilerin daha güzel anlamasını ve elektroniği öğrenciye
sevdirebilmek için elimizden geleni yapmış ve bunu başarmıştık. 1999 yılında emekli olduktan
sonra da beraber hazırladığımız notları aynı misyonla başka bir hoca ile bu güne kadar
Aramızdan Ayrılanlar
Türk Fizik Derneği