19.04.2016 Views

AramızdanAyrılanlar

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayfa 126<br />

Prof. Dr. Ali Girgin<br />

1910 yılında Giresun’da doğdu.1928 yılında Sivas Lisesi’ni, 1934 yılında da<br />

Fransa’nın Nancy Üniversitesi’ni bitirdi. Aynı yıl, İÜ FF’nde fizik asistanlığına<br />

atandı.Doktora çalışmalarını ve tezini Fransa’da Bordeaux ‘da yaptı ve 1940 yılında fen<br />

doktoru ünvanını aldı.<br />

Bundan sonraki çalışmalarını İÜ’nde yürüten Hilmi Benel 1944 yılında doçent<br />

oldu.1950 yılında 13 kişilik seçkin bir bilim adamı grubunun içinde Türk Fizik Derneği’ni<br />

kuranlardan biri oldu. Bu grupta Prof. Dr. Kerim Erim, Prof. Dr. Cahit Arf ve Prof. Dr.<br />

Ratip Berker gibi matematikçilerin yanı sıra Prof. Dr. Ali Rıza Berkem, ve Prof. Dr. İlhami<br />

Cıvaoğlu gibi kimyacılar da vardı. Hilmi Benel, 1960 yılında profesör ünvanını aldı.<br />

13.7.1980 tarihinde yaş sınırı nedeniyle emekli olan Prof. Dr. Hilmi Benel 1981<br />

yılında aramızdan ayrıldı.<br />

Prof. Dr. İsmet Ertaş<br />

Hilmi Benel Hoca’yı tanıdığım zaman doçent idi. Sabahları gazete okuyarak Genel Fizik<br />

Enstitüsü merdivenlerinden çıktığını, etrafta olup bitenlerle pek ilgilenmediğini görürdük.<br />

Onun Genel Fizik Amfisi’nde verdiği Fizik Optik dersine devam etmiştim. Hilmi Hoca yalnız<br />

amfinin arka sıralarındaki öğrencilere bakarak ders anlatırdı. Ben ise önde birinci veya ikinci<br />

sırada oturarak dersi izlerdim. O zamanlar ilk kayıt sırasında öğrencilere Öğrenci Bürosu’ndan<br />

“Öğrenci Karnesi” denilen tek formalı özel bir defter verilirdi. Öğrencinin kayıt yaptırdığı<br />

derslerin adları ve kredileri bu deftere yazılırdı. Yarıyıl sonunda her dersin karşısındaki<br />

sütunun, öğrencinin o derse devam ettiğini belgelemek üzere, ilgili öğretim üyesi tarafından<br />

imzalanması gerekiyordu. Aksi halde öğrenci o dersin sınavına giremezdi. Dersin tamamlandığı<br />

yarıyıl sonunda defterdeki zımbalı sayfa koparılarak öğrenci bürosuna veriliyor ve her ders için<br />

5 TL sınav harcı yatırılıyordu. Ancak bu şekilde dersin sınavına girme hakkı kazanılıyordu. Yarıyıl<br />

sonunda Hilmi Hoca’ya başvurduğumda karnemi imzalayamayacağını söyledi. Sebebini<br />

sorduğumda, “Sen benim dersime devam etmedin. İmzalayamam.” dedi. “Aman Hocam ben<br />

her dersinize geliyor ve ön sırada oturuyorum.” dedim. “Ben seni hiç görmedim” diye ısrar etti.<br />

Tuttuğum ders notlarını gösterdim. Gene ikna olmadı amma “Sınavda görüşürüz.” Diyerek<br />

karnemi imzaladı. O dönem Hilmi Hoca’nın dersinden başarılı olan üç öğrenciden biri idim.<br />

Yani Hilmi bey kin tutan bir kişi değildi. Yıllar sonra Ege Üniversitesi’nde Elektrik dersi verdi. O<br />

zaman meslektaş olarak çalıştık.<br />

Aramızdan Ayrılanlar<br />

Türk Fizik Derneği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!