AramızdanAyrılanlar

Sayfa 312
uyuşuma giriyorsa, ben derim ki böyle rezonanslar iç dünyamızı beklenmedik biçimde
zenginleştirir, hayat görüşümüze bir boyut daha katar; sanat ve bilim toplumlarımız arasında
yeni köprüler kurabilir…”
Feza Gürsey’i yalnızca bilimci kimliği ile ele almak onu dar
bir kalıbın içine hapsetmek olur. Gürsey bilimin dışında, tarih,
edebiyat, şiir, sanat dalları ve daha birçok farklı alanda,
kendisini tanıyanlarda hayranlık ve saygı uyandıracak derin ve
geniş birikime sahipti. Yale Üniversitesi Beşeri Bilimler Bölümü
öğretim üyesi Ester da Costa Meyer büyük fizikçimizin
entellektüel boyutunu ne güzel anlatıyor: “Çin şiiri, Selçuk
mimarisi, abstre sanat ve Barok müzik üzerinde aynı kolaylıkla
konuşabilirdi. Batı klasiklerinin yanı sıra, Doğu, Uzak Doğu
klasiklerini de o tanıttı bize. Dünyasının ne merkezi ne de demir
perdeleri vardı.
Hiçbir zaman onun evrensel boyutlarına erişemememize
rağmen, bilgimizin sınırlarını hem tarihsel hem coğrafi olarak
genişletti. Bize tüm uygarlıkların mirasçısı olduğumuzu öğretti.
Bilim ve sanat arasında bir sınır tanımazdı. Feza, Dante ya da
Hokusai’ den son derece akıcı ve zarif bir biçimde
bahsedebilirken, beşeri bilimlerdeki hiçbir profesörün kuvarklar ve üstünsicimler hakkında
fikri yoktu.”
Bu büyük bilimcimiz ile ilgili yazıyı gençlere seslendiği şiiriyle bitirelim:
Aramızdan Ayrılanlar
Türk Fizik Derneği