19.04.2016 Views

AramızdanAyrılanlar

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayfa 330<br />

ÖZDEN TOKER’İN ODTÜ KONUŞMASI – 12. 12 2007<br />

2006 Mart ayında Erdal ağabeyimin hastalığına teşhis konmuş, Amerika’da zor bir tedavi<br />

görmüş, dayanmıştı. Sağlığına kavuşmuş görünüyordu.<br />

Biz öyle zannetmiştik… Yanılmışız…. Hastalık tekrarladı,<br />

gayretlerimize rağmen, onu 31 Ekim’de kaybettik.<br />

bu sefer onun ve bizim bütün<br />

Ekim ayının başında tedavi gördüğü Amerika, Houston da, ağabeyimle 10 gün beraber oldum.<br />

Durumunu uzaktan izliyor, çok merak ediyordum. Ekim ayı benim için, İnönü Vakfı için çok yüklü<br />

bir dönem. İki seçeneğim vardı. Ya etkinlikler başlamadan gidip, az kalabilecektim, yahut da<br />

sonraya bırakıp daha uzun kalabilecektim. Hemen gittim.<br />

Onun için şimdi sizlere “keşke gitmiş olsaydım” değil, iyi ki gitmişim diyebiliyorum.<br />

Ağabeyimi yorgun fakat ümitli buldum. Bir an evvel buraya dönmek istiyordu. Türkiye’de iken,<br />

sağlıklı olduğu o kısa dönem içinde, bir nehir söyleşi kitabı üzerinde hazırlık çalışmaları<br />

yapmıştı. Müsvettelerini “belki ağabeyim ilgilenir” diye yanıma almıştım. İyi ki bunu<br />

yapmışım…<br />

Bir hafta süresince ağabeyimin yanına oturup, ona notları okudum. Hayatını, bütün hayatını,<br />

ikimiz gözden geçirdik, yeni baştan yaşadık.<br />

Doğumu… Annem ondan “iri gözlü, uzun kirpikli, sarışın bir bebek” diye bahsederdi. 3.<br />

çocukları… Diğer 2 oğlan hep anneme benzermiş. Halbu ki bu bebek tıpkı babam… Sanki İsmet<br />

Paşa’yı kundaklayıp, beşiğine yatırmışlar…<br />

Onu görür görmez içten içe bir kız ümit eden babam, ona bayılmış. Nihayet kendine benzeyen<br />

bir evlat sahibi olmuştu. İsmini ailenin “erkek dalı anlamına gelsin diye Erdal” koymaya karar<br />

verir…<br />

Çocukluğu…. 2 yaş büyük ağabeyisi Ömer ile “İsmet Paşa’nın Çocukları” olarak büyümesi. Ömer<br />

dışarıya dönük, şakacı, hatta büyüklere oyunlar oynamaktan çekinmeyen yaramaz bir çocuk…<br />

Okulda, sporda, her yaptığında başarılı… Erdal’ın Ömer Ağabeyi….<br />

Erdal ise içine kapalı, daha sakin bir çocuk. İnatçı, tok sözlü, annesine çok düşkün… Hatta ondan<br />

ayrı bir ilgi sevgi bekleyen babasını kıskandıracak kadar…<br />

Babası ona “Hangimizi daha çok seviyorsun? Anneni mi, beni mi” diye sorunca, cevabı hep<br />

“Annemi!” olurmuş. Onu hediyelerle kandırmaya çalışmış olmamış. Sonunda uzaktan<br />

babasının elinde bir oyuncakla geldiğini görünce o sormadan “Annemi” diye bağırmış!<br />

Babam bunu gülerek anlatır:<br />

Çocuklar o yaşta riyakarlığı (ikiyüzlülüğü) bilmezler, onlara biz büyükler bunu öğretiriz diye<br />

ilave ederdi.<br />

Ama ağabeyime kimse riyakarlığı öğretemedi.<br />

Çalışkan ve sorumluluklarının bilincinde… Ortaya çıkmaktan dikkat çekmekten hoşlanmazdı.<br />

O yaşlardan itibaren ileride ona kişiliğini kazandıracak olan bütün huyları, özellikleri beliriyor.<br />

Ben de aileye katılmış oluyorum.<br />

Ben okuyordum, gözlerimizin önünde, o çocuğun büyümesi canlanıyor. Bir film gibi bütün<br />

hayatı geçiyordu.<br />

Ağabeyim gözleriyle benim okuduklarımı takip ediyor, hatta yanlış yazılmış, isimleri kendi eliyle<br />

düzeltiyordu.<br />

O günleri tekrar yaşamaktan ne kadar mutlu oluyor, birbirimize takılıyor, gülüyor,<br />

eğleniyorduk. Hastalığını unutmuş, geleceğe ümitle bakıyorduk.<br />

Aramızdan Ayrılanlar<br />

Türk Fizik Derneği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!