19.04.2016 Views

AramızdanAyrılanlar

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayfa 156<br />

Öğrencilerini ve dostlarını, hocalığı, çalışkanlığı, doğruluğu ve dünya görüşü ile etkilemiş, her<br />

zaman, bu yönleriyle model aldıkları biri olan Çetin Cansoy emekli olduktan sonra da hiç boş<br />

durmamış, sürekli çalışarak, fizikle ilişkisini sürdürmüş, eşinin rahatsızlığı çok zamanını<br />

almasına karşın yazmakta olduğu Kuvantum Mekaniği 2. cildinin çalışmaları ile meşgul<br />

olmuştur.<br />

Yaz tatili dolayısıyla İstanbul dışında olduğumuz için, 8 Ağustos 2004 günü ani ölümünden<br />

benim de Anabilim Dalındaki arkadaşlarımın da ancak bir hafta sonra haberimiz olduğunda ilk<br />

tepkim, dudaklarımdan dökülüveren, Yunus Emre’nin<br />

Bir garib ölmüş diyeler<br />

Üç günden sonra duyalar<br />

Soğuk su ile yuğalar<br />

Şöyle garip bencileyin<br />

dizeleri olmuştu. Cenaze töreninde bulunamamanın burukluğunu hep içimde taşıyacağım.<br />

Aziz dostum, hocam, Çetin ağabeyimi bu vesileyle saygı ve sevgiyle anıyor hocalığı ve<br />

dostluğunun hatırı için gurbette olduğu bu yerlerden göçtüğü diyarda kendisine rahmet<br />

diliyorum.<br />

Prof. Dr. Haşim Mutuş<br />

İÜ Fen Fakültesi’nde, 1975’lerde önce hoca olarak tanıdığım ve daha sonra da<br />

Matematiksel Fizik Anabilim Dalı (eski adı Teorik Fizik Kürsüsü) çatısı altında yaklaşık 20 sene<br />

birlikte olduğum Prof. Dr. Çetin Cansoy (Çetin Bey) gerek hocalık nitelikleri ve gerekse de insanî<br />

ilişkileri bakımından daima takdir ettiğim ve saygı duyduğum bir kişilik olmuştur. Çetin Bey,<br />

fizik ve matematik alanında pek çok şey bilirdi ve bildiğini de çok iyi bilirdi. Bu güven<br />

nedeniyledir ki, birtakım fizik ve matematik konularında, kendisinin bilgi ve görüşlerine<br />

başvurduğum çok olmuştur. Çetin Bey’de her zaman şunu gözlemlemişimdir. Sorulan bir<br />

soruya asla direk cevap vermezdi. Önce o soruyla ilgili veri, tanım gibi altyapıyı yüksek sesle<br />

hatırlamaya çalışır, bilmediklerini sorar ve bu ön hazırlığın çerçevesinde muhakeme ederek,<br />

bilinenleri sentezleyip, ayrıntıları da ihmal etmeksizin bir cevap oluşturmaya çalışırdı. O’nun<br />

bu tutumuna bir örnek olmak üzere şu küçük anımı nakletmek isterim: Fizikte Matematik<br />

Metotlar dersinin sınavlarını “defter kitap açık” yapardım. Dolayısıyla orijinal sınav sorusu<br />

Aramızdan Ayrılanlar<br />

Türk Fizik Derneği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!