Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
gerekir: “O, parmaklarının üç darbesi ile herkesin gözlerini ve kulaklarını kendine doğru<br />
çeker ve eğer, parmaklarının altında telleri öldürmek isterse,<br />
bütün bu insanları ve hüzünlü bir neşe çekiciliğini beraberinde taşır...”. Denebilir ki bunların<br />
hepsi özel hislerdir. Fakat eğer, çalışını değiştirirse<br />
; “tellerini diriltir, o anda orada bulunan herkesi, toplumun istediği olguya ve hayata iade<br />
eder...”.<br />
Bu tarz büyüsü ile, dinleyiciler üzerinde etkili olan lavta, inkar edilemez hassas bir<br />
gerçek sosyolojik role sahiptir.”Les Plaisirs des Dames”<br />
adlı eserinde yazar, ona geniş yer veriyordu ve “lavtaların armonisi aşkın ekosudur”<br />
diyebiliyordu. Fakat ilave etmekte acele ederek “tat ve zevk aldığımız<br />
müziğin mi, yoksa müzisyeninki midir ?” diye yazıyor ve “fildişi gibi uzun parmaklı güzel<br />
eller.. lavtaya hayat vererek şarkı söylerken, aynı zamanda öldürür<br />
gibi gözüküyorlar” diyerek direnebiliyordu.<br />
Daha da ileri giderek, bazıları çalgıya, “ahlakı yükseltmeye özgü...” gibi bir iktidar<br />
yüklüyorlardı. Achille’in onu çalması yumuşak olmayı<br />
öğrenmesi içindi denebilir. Bir bayan tarafından çalınan lavta yatıştırıcı bir iffet, erdem içerir,<br />
aksi ise karakterde şekil değiştirtir. Aynı şekilde<br />
bazılarına göre, “tatlı, yumuşak akorları, doktorların yerine vücudu onarıp iyileştirebilir”.<br />
Toplumda ahlakı yükseltmeyi görev edinmiş kişiler, sessiz bir şekilde, bu büyük haz<br />
vericilere karşı infiale kapılmaya başladılar. Kilise bile,<br />
böyle bir aşırı hayranlıktan kaçamamıştı. Notre-Dame de Paris ve Chapelle Royal’de<br />
çocukların öğrenmesi için bir “lavta üstadlığı” görevi ve makamı tesis<br />
edildi.<br />
Sıklıkla muhteşem lavtacı olan besteciler bile, çağdaşlarının ustalıkla yapılmış zevkli<br />
eserlerinin sırrını ve popülaritesini ele geçirmek için<br />
kendilerini göstereceklerdi. XVI. Y.Y’da, çalgılarına vokal ve çalgı müziği repertuarının çok<br />
tanınmış eserlerini uyguluyorlar, “fantezi”leri, “prelüd”leri,<br />
“ricercar”ları, virtüozları memnun etmek için, kendilerine özgü bir tarzda yazıyorlardı.<br />
XVII. Y.Y’ın şafağında, zevklerde bir değişim kendini hissettirdi. Estetik oluşumlar,<br />
büyük akımlar tarafından gün yüzüne çıktılar ve en güçlü<br />
olanı, hiç tartışmasız, söz ve harekette sahtelikti. Orijinal eser transkripsiyonu yapma<br />
terkedildi (eşlikli ağıt biçiminde havalar yani “airs élégiaques”<br />
ve saf müzik parçaları). Buna paralel olarak, yazı tekniği lavtacıların ellerinde şekil değiştirdi,<br />
kontrpuan tekrar hayata dönerek yerini beklenmedik<br />
armonik atılımlara bıraktı. Kırık akorların çalınması veya gizlice duyurulması yerleşti, büyük<br />
arpejlerin ve uzun lirik bölümlerin koparılması fikri benimsendi.<br />
Bu zamanın en önemli olgularından biri aşırı incelikti ve en üst dereceye taşındı. Lavtacılar<br />
sayesinde, bir cins pre-romantizm müzikal eko yaptı. Diğer<br />
sanatlardaki yankıları, Tristan’ın “L’Hermite et de Théophile” şiiri, resimde “Georges dela<br />
Tour et des Freres Le Nain” adlı tablosuyla Roland-Manul’ü<br />
gözlemleyebiliriz.<br />
Herkesi memnun etmeyen bu ateş, komşu karakterdeki bütün çalgıların artmasına,<br />
büyümesine, genişlemesine sebep oldu. Bundan faydalanan ilk çalgı