31.08.2013 Views

Ertan Birol - Turuz.info

Ertan Birol - Turuz.info

Ertan Birol - Turuz.info

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Roussanov 1901’deki yazısında çalgı için:<br />

“ Gitar, 7 teli ile halkın her katmanına kesin girmiş, Rusya’nın popüler çalgısı ünvanını<br />

almıştır.” diyebilmiştir.<br />

Bu okulun en göze batan müzisyeni hemen hemen yaratıcısı konumunda olan Andrei<br />

Osipovitch Sichra’dır.<br />

Andrei Osipovitch Sichra (1773-1850): 1805’de Moskova’ya yerleşmiş, dersler, konserler<br />

vermiş ve aynı zamanda bir gitar gazetesi çıkarttırmıştır. 1820’de<br />

Saint-Petersbourg’a yerleşmiş, orada pedagojik çalışmalarına devam etmiş, konserler vermiş,<br />

300’den fazla eseri yayınlanmış bir besteci olarak yazmaya<br />

devam etmiş, yurttaşı Glinka ve İrlanda’lı John Field gibi müzisyenlerle dostluklar kurmuştur.<br />

Etkileri S.N.Axenov, Michel Timothévitch Vittotski (1791-1837)<br />

gibi öğrencilerine uzanmıştır.<br />

Roussanov 1901’de yazdığı yazıda Vittotski için şöyle bir övgüde bulunmaktaydı:<br />

“ Vittotski’nin çalışı, güçlülüğü ve tondaki eşitlik ile dikkat çekiciydi. Olağanüstü çabuk ve<br />

cesur, şarkı söyler gibi yaptığı legatolar, arpejlerinin<br />

zenginliği ( arpin gücüyle eşdeğer) ve kemanın şarkılaması gibi şeyler insanı hayrete<br />

düşürüyordu.”<br />

F.Sor’un Rusya’da kaldığı günlerde, hatıralara geçecek bir şekilde bu iki müzisyen<br />

karşılaştılar. Bu, iki kültürün tipik bir şokuydu. Biri bütün humanizmiyle<br />

çağdaşlarının müziğini içine sindirmiş çok önemli bir besteci, ve diğeri popüler temaları<br />

teneffüs eden, bunları hiç durmadan ve tekrar etmeden süsleyen,<br />

Glinka’nın “ Halk davet ediyor ve biz düzenliyoruz” cümlesine sadık otodidakt bir dahi.<br />

Bu şok, Güney-Amerika müziğinin Avrupa’da söz sahibi olmaya başlayacağı günlerdeki,<br />

Avrupa gitaristik manzarasına benzer bir görüntüdür.<br />

Gitar Polonya’da devrimden kaçan Fransız aristokratları tarafından, kaçışta tercih edilen ülke<br />

olması sebebiyle ithal edilmiştir. Çünkü, gitar rahat taşınabilen<br />

bir çalgıdır. Polonya askerleri İspanya’da Napoleon ile savaşıyorlardı ve gitarı kendi<br />

şarkılarına eşlik için kullanıyorlardı. Milli çalgı olarak benimsediler<br />

ve yanlarında getirdiler. Gitarın Avrupa’nın diğer yerlerinde önemli konuma gelişi<br />

Varşova’da da paralel bir harekete sebep oldu. Giuliani’nin Polonya’lı<br />

öğrencisi Feliks Horecki (1786-1846) virtuoz, besteci ve öğretmen olarak tanındı.<br />

Giuliani’nin bir diğer öğrencisi olan Jan Nepomucen Bobrowiticz 1831’de<br />

başarısız darbe sonrası kaçtı ve Lipsk’de çok sayıda konserler verdi. Bunlardan bazıları Clara<br />

Schumann iledir. Bir diğeri Stanislas Szcepanowski ( 1814-1875)<br />

Horecki ve Sor’un öğrencisidir ve virtüoz-bestecidir. Bu Polonya okulunun en önemli ismi<br />

hiç şüphesiz Marek Konrad Sokolowski (1818-1893)’dir. Uluslar<br />

arası turneleri ona sayısız müzisyen tanıma imkanı verdi. Bunların arasında Londra’da taktir<br />

imzası ile gitarını hediye eden Regondi de vardı.<br />

POST-ROMANTİZM VE GİTARIN RÖNESANSI

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!