31.08.2013 Views

Ertan Birol - Turuz.info

Ertan Birol - Turuz.info

Ertan Birol - Turuz.info

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

XIX.yüzyılda Fransız’lar daha önceden edinmiş oldukları yeri kaybediyorlar, İtalyan’lar ve<br />

İspanyol’lar tarafından tahttan indiriliyorlardı.<br />

Yüzyılın son üçte birlik kısmı son romantik gitaristlerin kayboluşuna şahitlik ediyordu.<br />

Gérard de Nerval yazısında şöyle bir yorum yapıyordu:<br />

“ Arp gibi gitar da piyanoya yenik düştü ve bu olay diğer bir çağın zerafetine gönül verme<br />

meselesiydi (Promenades et souvenirs, 1854).”<br />

1876’da bir sözlükte şunları ilave ediyordu:<br />

“ Gitar, zenginliği az olan bir çalgıdır. Sesi boğuk ve arpejleri monotondur. Bu çalgı pek de<br />

şana eşlik hizmeti verecek gibi değildir.”<br />

Bu çatlak sesler daha önceden duyduklarımızı hatırlatıyor ve bunun gibi sözlerin, olaylar ve<br />

gelişmeler karşısında ters yönde söylendiğini de biliyoruz.<br />

Buna rağmen gitaristler daha nadir ve yapımcılar çok daha dikkat çekmeyen insanlar olarak<br />

görünmeye alışmışlardı. 1867’den itibaren, XIX. Yüzyılda belli<br />

aralıklarla gerçekleştirilen evrensel fuarlardan birinde gitara ve müzikolog Fetis’e bröve<br />

verilmişti ve bu fuardaki raporunda şöyle yazıyordu:<br />

“ Günümüzden 40 yıl geriye gidersek, kültürlü ortamlarda gitar aşkı pek çok amatörü, hatta<br />

Seville Berberi’nin ünlü bestecisini bile kendine çekmişti. Fakat<br />

son zamanların ateşli müziği için yeterli sese sahip değildir. Terk edilmiştir ve hemen hemen<br />

tek ülke olan İspanya ona hayat hakkı tanımıştır.”<br />

J. Rambosson “ Les Harmonies du son (Firmin-Didot, 1878)” adlı kitabında şöyle yazıyordu:<br />

“ Daha çok ses veren gitarlar bugün İspanya’da yapılanlardır. 1867 fuarında görülenlerden<br />

yeni bir model çok göze batıcı derecede güzel sesi olan bir gitardır.<br />

Mr. Gonzales kendine has bir buluşla, sesi güçlendirmiş ve vibrasyonu 20 saniyeye kadar<br />

uzatabilmiştir. Mükemmel çalışılmış bu gitarların fiyatı 1000 franktır.”<br />

Antonio de Torres ( 1817-1893 ): J.Pernas de Grenade’ın öğrencisiydi. Önce Sevilla, sonra<br />

1870’de Almeria’da yaşadı. Gitaristlerin başlattığı rönesans hareketinde<br />

gitar yapımcılarının da büyük rolü vardı. Bu gelişimdeki ciddi çalışmalardan en önemlisi<br />

sayılabilecek biri de lakabı “ gitarın Stradivarius’u” olan Antonio<br />

de Torres’di. İcracıları dikkatlice dinlemiş, onların ihtiyaçlarına, sızlanmalarına cevap aramış,<br />

kendinden öncekilerin çok sayıdaki deneyimlerinden faydalanmış,<br />

gitarının formunu, eşiğin yerini, kullandığı ağaçları sık sık değiştirmişti. Böylece yüzyılın son<br />

üçte birlik bölümünde uzun zaman kullanılacak olan ideal<br />

modele ulaşmıştı. Yelpaze şeklinde barajı (balkon) keşfeden olmasa da ( Panormo ve Pages<br />

ondan evvel bu tip barajı kullanmışlardı) bunu bir sistemle sonuçlandıran<br />

Torres’tir.<br />

Torres gitarının formu bugün kullandığımız formdur. Tel uzunluğu 65 cm. cıvarında<br />

değişiyor, yüzyıl ortalarındaki İspanyol gitarlardan daha önemli bir konuma<br />

yerleşiyordu. Ses kasasının omuz ve kalçaları genişliyor ve ses daha güçlü çıkıyordu. Ön tabla<br />

hafifçe dış bükeyleştirilmiş ve inceltilmişti. Bu şekilde

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!