Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sağ elde her parmak yeterince yumuşak bir şekilde tel düzlemine dikey (90 derece), aynı<br />
uzaklıkta, yüzük parmağının da diğerleri ile aynı düzlemde ve uzaklıkta<br />
olmasına dikkat ederek ( ki bu teknik anlayış o dönemde kullanılmıyordu) ve tele hamle<br />
yapmada eşit bir kolaylığı sağlamak onun getirdiği yeniliklerden<br />
biriydi. Tarrega dayıyarak (apoyando,butée) çalmaya çok önem verdi: Sağ el çalan parmağın<br />
hamle yönünü diagonal değil, ön tablaya paralel olacak şekilde<br />
yapmasını öneriyordu ve bu tekniğin sese homojenlik ve güçlülük verdiğini söylüyordu.<br />
Sanatçının empoze ettiği yeni teknik, yüksek derecede müzikal tatminsizliğinin<br />
sonucudur ve çalgıda bir koz olarak gördüğü “anlamlı bir ifade ve sonor kalite”, elde etmek<br />
istediği gelişmeydi. Ve, ondan sonra da bu nadide disiplini<br />
sahiplenen ve bugün Avrupa’nın en büyük gitaristlerinin öğretmeni olan Emilio Pujol ve<br />
diğer öğrencileri oldu. Yeni konser turnelerinde, özellikle İtalya’da,<br />
tercihinin yerinde olduğunu sağlama fırsatını bulmuştur. Artık bu teknikten emindir.<br />
4 yıl sonra sağ tarafı felç olmuş ve bu hastalık, iyileşene kadar onu fiziki aktiviteden<br />
ayırmıştır. Geri dönmüş ve hayatının sonuna kadar Castellon’da<br />
kalmış, bu arada yeni konserler vermiştir.<br />
Gitar, Tarrega olmadan, yabancı ülkelere ait olma niteliğinde ve değerlerinde, aldığı<br />
görevlerde silik bir hayatı olan kişi görünümü sergiliyordu. Şüphe<br />
götürmez şey, gitar icrasının incelikleri günün bütün gitaristleri tarafından biliniyordu ve ona<br />
az ya da çok bir şeylerin yapılması gerekti. Fakat bu<br />
çalgı için yazılmış eserleri tamamen ona has bir kulakla dinlemek gerekir. Onu doğrudan<br />
çevreleyen I.Albeniz ve E. Granados gibi Debussy, Fauré, Dukas,<br />
Chausson’u ve etkileşimleri görmek de şarttır. O dönem Tarrega’nın tırnaklarını değiştirdiği<br />
dönemdir. Debussy “ Pelleas ve Mélisande”’ı, genç Falla da<br />
“ La vie Breve”’i yazmıştır.<br />
Felipe Pedrell bir yazısında Tarrega için şunları ifade ediyordu:<br />
“ ... alçak gönüllü, saf, utangaçlığı siliklik derecesindeydi. Dahası, bu büyük değerleri, şöhreti<br />
ile ve taktiri imkansız moral ve artistik etkinliği<br />
ile uyuşmuyordu.”<br />
Tarrega’nın eserleri tamamen zamanını yansıtır ve Mağrip’ten çok İberik Hispanizmini içine<br />
sindirmiştir:<br />
50’den fazla etüt, 43 prelüd ( en ünlüsü Lagrima), 30’dan fazla parça ( örneğin Capriccio<br />
Arabe, Danza Mora, Adelita, Marieta, La Mariposa, Alborada...çok<br />
ünlü Recuerdos de la Alhambra) ve 180’e yakın çeşitli transkripsiyon ( zira o devir çalgıya<br />
yabancı eserlerin gitara uyarlamasının yapılmaya başlandığı<br />
dönemdir).<br />
Her zaman canlı olan müzik ortamının, gitarı ikinci derece görmesi yanında ve aynı müzikal<br />
ortamın tek esin kaynağı olarak algıladıkları gibi sadece gitaristler<br />
tarafından bestelenmiş bir repertuarı içermesi, hakkı olan belli bir repertuardan yoksun kalma<br />
endişesi, gitaristler tarafından belirtilmekteydi. Albeniz<br />
ve Granados’u referans olarak alırsak, piyanistik eserleri günümüzde orijinal versiyonlarından<br />
değil, çok sık olarak gitar uyarlamaları ile çalınmaktadır.