Beni İsrail Devleti'nin bir ailenin büyüme ve gelişmesinden vücutbulduğu yazılıdır. Birçok yazar, işte bu ve benzeri efsanelerden esinlenerek,Devlet'in kaynağını ailede aramışlardır.Aile teorisine göre Devlet, ataerkil (= pederşahi) bir aileninzamanla bölünmesinden, daha doğrusu, büyüyüp gelişmesinden, dalbudak salmasından doğmuştur. Devlet kudretinin, siyasal iktidarınçekirdeği de ataerkil ailede babanın aile üyeleri üzerinde sahip olduğuotoritede aranmak gerekir; daha doğrusu baba otoritesi giderekDevlet kudretine ve otoritesine dönüşmüştür.Aile teorisinin en ünlü temsilcisi İngiltere'de I. Charles zamanındayaşamış bulunan filozof Robert Filmer (1610-1674) dir. Filmer'egöre, ilk kral Adem'dir; krallar iktidarlarını veraset yolu ileAdem'den almışlardır 14 .Aile teorisinin kabul edilecek yanı bulunmadığı meydandadır :Önce, çok karmaşık olan Devlet yapısının aile teorisi yolu ile açıklanamayacağıbellidir. Kaldı ki, Devlet'in unsurlarını teşkil edensiyasal iktidar, teşkilât ve fonksiyonlara ailede rastlanmamaktadır.Öte yandan, Devlet'in bir ailenin gelişmesinden oluştuğunu kanıtlayacakhiçbir tarihsel ize de rastlanmış değildir. Bunların ötesinde,ailenin amaçlarının, Devlet'in gayelerine nazaran çok dahadar ve sınırlı olduğu, Devlet otoritesi ile babalık otoritesi arasındaesaslı mahiyet farklılıkları bulunduğu da unutulmamalıdır. Jellinek'inisabetli bir şekilde belirttiği gibi 15 , aile teorisi olsa olsa Devletşekillerinden mutlak monarşiyi açıklamaya yarayabilir. Mutlakmonarşiler, daha çok aile içi iktidar yapılarıdır; diğer Devlet şekillerininaçıklanması bu kurama bağlanıldığı takdirde mümkün olamamaktadır.İlahî ve Dinsel Kaynaklı DevletGörüşü:Bu teori, Devlet'in kaynağını açıklamak için ileri sürülmüş olangörüşlerin belki de en eskidir. İlahi hukuk teorisine göre, Devlet,Tanrı tarafından yaratılmıştır. Devlet'i yarattıktan sonra Tanrı, in-14 FILMER, Robert: 'Patriarchia', (Ed. by Peter Laslett) Basil Blacwell,Oxford, 1949.15JELLINEK, G.; age. C. 1., s. 318.; AKBAY, Muvaffak: 'Umumi AmmeHukuku Dersleri', AÜHF. yayını ,3. Baskı, Ankara 1958, s. 20.49
sanları yönetme yetkisini de belirli kişilere veya gruplara vermiştir16 .Özellikle İlk ve Orta Çağlar'da din adamları, siyasal iktidarınilahî kaynaklı bulunduğunu savunmuşlar, ileri sürmüşler ve böylecebu ilahî kaynaklı iktidarın kullanılmasında, dinsel görevlerinindoğal bir sonucu olarak, kendilerine görev düştüğünü kabulettirmek istemişlerdir. Örneğin, Eski Mısır'da ve Babil'de dinadamları Devlet yönetiminde de önemli roller oynamışlardır. OrtaÇağ'da Kilise Ulularından St. Paul, «Her iktidar Al 1 a h'-tan gelir» (= O m n i s Potestas a De o) demişve böylece siyasal iktidarı dinsel temellere oturtmak istemiştir.Bir başka ünlü Hristiyan bilgesi olan St. Augustinus da «TanrıDevleti» adlı eserinde, Dünya Devleti'nin Gök Devleti ilkelerineuydurulması gereğinden bahsetmiş ve Devlet idaresine ait bütünkuralların İncil'de bulunduğunu ileri sürmüştür.Yeni Çağlar'da bile dinsel kaynaklı Devlet görüşü benimsenmektedevam edilmiş, örneğin Fransız düşünürü Bossuet «K u t-sal Kitaptan Çıkarılan Siyaset» adlı eserinde,kralların mutlak iktidarını savunurken, bu iktidarın Tanrı iradesinedayandığını belirtmiştir.İslam Devletlerinde de, siyasal iktidarın ve Devlet'in Allah'ıniradesinin bir yansımasından ibaret bulunduğu, iktidarlarım Allah'tan alan ve Hilafet müessesesi uyarınca Allah'ın yeryüzündeki vekilidurumunda bulunan Sultanların, Şeriat yani islam hukuk esaslarınauygun hareket etmekle yükümlü bulundukları kabul edilmiştir.İlahî kaynaklı Devlet görüşlerinin ortaya çıkardığı en önemlisonuç şu olmaktadır : Devlet, Tanrı iradesinin bir eseri, Sultan veyaKral da yine aynı iradenin emri ile yönetici durumunda bulunduğunagöre, Sultan, Kral veya Padişaha karşı gelinemez; çünkübunlara karşı işlenen itaatsizlik suçları aynı zamanda, Tanrı'ya dakarşı gelmek anlamındadır ve günah sayılır. İlahî kökenli Devletanlayışına bağlanıldığında bireylerin, bu kuramın yandaşı sayılanyazarların ancak bir kısmında görülen çok müphem ve ağır koşulluihtimallerin dışında, yöneticiye karşı direnme olanaklarındanı« DAVER, B. : age., s. 158-159; 'The Political Ideas of St. Thomas Aquinas'(Ed. by D. Bigongiari), 4. Bası, New York, 1961.50
- Page 1 and 2:
ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜ
- Page 3 and 4:
ÖNSÖZBu küçük kitap, Devlet'i
- Page 5 and 6: — Zorlayıcı Üstün Kudret 40-
- Page 7 and 8: G — Devlet'in İktidar Unsurunun
- Page 9 and 10: landığmda, siyaset edilenlerin me
- Page 11 and 12: Günümüzün ünlü bir siyasal bi
- Page 13 and 14: ine ulaşmak veya onu bırakmamak f
- Page 15 and 16: a) İKTİDAR, etki (= nüfuz) iliş
- Page 17 and 18: tında, siyaseti «bir toplumda de
- Page 19 and 20: ta ve ikisi birden «siyasal bilim
- Page 22 and 23: elirtilmesi gereken nokta burada ka
- Page 24 and 25: 3.— Nihayet, siyasal bilimin kesi
- Page 26 and 27: siyasaların sonuçlarının değer
- Page 28 and 29: Teknolojideki akıl almaz gelişmel
- Page 30 and 31: duğu kadar şekilsel ve statik yan
- Page 32 and 33: ha kısır sayıldıkları bugün a
- Page 34 and 35: DEVLETTANIMIÖZELLİKLERİKAYNAĞIU
- Page 36 and 37: kuku tüzel kişileridir; bu kamusa
- Page 38 and 39: Örneğin canı isterse kiracısın
- Page 40 and 41: nun başına bir 'genel' yada 'umum
- Page 42 and 43: DEVLET NE DİR ?Buraya kadar süren
- Page 44 and 45: DEVLETİN MAHİYETİ :Bir Soyutlama
- Page 46 and 47: minia beraber, siyasal yapı, yani
- Page 48 and 49: yıcı kuvveti kullanma durumunda k
- Page 50 and 51: ma fikrinin birlikte barınabilece
- Page 52 and 53: nellikle, «Devlet'in ortaya çık
- Page 54 and 55: DEVLETİN KAYNAĞI VE DOĞUŞU :ön
- Page 58 and 59: ahsedilemez. Bu kurama göre, birey
- Page 60 and 61: es'un sözlüğünde Devlet'in adı
- Page 62 and 63: yılacaktır; bu suretle bireyin ki
- Page 64 and 65: sen'dir 25 . Kelsen'e göre Devlet,
- Page 66 and 67: ancak en güçlü olanların yaşam
- Page 68 and 69: ak diyebilirizki, sosyal organizmal
- Page 70 and 71: üzerindeki ekonomik etkenin egemen
- Page 72 and 73: ki haklılık payı ve oranı, doğ
- Page 74 and 75: dir. Bu ihtiyacın karşılanması
- Page 76 and 77: söylemek olanağımız da, en azı
- Page 78 and 79: kendilerini savunmak, yaşamların
- Page 80 and 81: DEVLETİN UNSURLARI :Buraya kadar s
- Page 82 and 83: Iarmdan bu derece gerekirliğinin,
- Page 84 and 85: ek mefharetlere ve bugün müştere
- Page 86 and 87: Terim konusundaki. açıklamalarım
- Page 88 and 89: izki, insan unsurunun sayısı veya
- Page 90 and 91: Buraya kadar söylenilenlerden çı
- Page 92 and 93: hukuk alanında ancak Devletler ile
- Page 94 and 95: ir Devlet'e sahip olabilmişlerdir.
- Page 96 and 97: lerin sayılarının sınırsızlı
- Page 98 and 99: guit'ye göre, millet, Devlet denil
- Page 100 and 101: Vatandaş ya da uyruk, Devlet'e ita
- Page 102 and 103: kaynaşmaları ve bunun sonucunda D
- Page 104 and 105: mıştır. Biz de bu tartışmaya,
- Page 106 and 107:
lunmadığı da bilinmelidir. Ayrı
- Page 108 and 109:
ği belirgin ise, Devlet'in onu gen
- Page 110 and 111:
Üstün aynî hak kuramı çok eski
- Page 112 and 113:
ten ayrı bir mevcudiyeti yoktur.
- Page 114 and 115:
unsurdur' şeklinde başlangıçta
- Page 116 and 117:
ve uygulama, yukarda değindiğimiz
- Page 118 and 119:
Devlet'in insan unsurunun açıklan
- Page 120 and 121:
ve modem anlaşılışına uygun su
- Page 122 and 123:
veya Sultan'm Tanrı'dan gelen ikti
- Page 124 and 125:
Devletleşme durumunda ortaya çık
- Page 126 and 127:
kabul edilmektedir : Antlaşmalar s
- Page 128 and 129:
Devlet için hayatî bir önem taş
- Page 130 and 131:
ya çalışacağımız gibi, hukuk
- Page 132 and 133:
görüşünü benimseme, tehlikeli
- Page 134 and 135:
ve temel kavram olan Devlet'in gös
- Page 136 and 137:
B) Hukukî Kişilik :Hemen belirtel
- Page 138 and 139:
ireyle herhangi bir şekilde irtiba
- Page 140 and 141:
E) Tüzel Kişiler :Hukukî kişile
- Page 142 and 143:
me, ilgili hukuk dalındaki adı il
- Page 144 and 145:
iradesinin muhtevası ve görünüm
- Page 146 and 147:
«beyni ve elleri hükmündedir. Bu
- Page 148 and 149:
maktadırlar; bu iktidar, kapsam ve
- Page 150 and 151:
olunmuş ise, aynı şekilde, Devle
- Page 152 and 153:
AD DİZİNİABADAN, Y. 34.ABBO, J.
- Page 154 and 155:
KAVRAM DİZİNİAlt yapı, 62.Aile
- Page 156 and 157:
BİBLİYOGRAFYAI.— Kitaplar:ABBO,
- Page 158 and 159:
KELSEN, H.KOHN, H.KOHN, H.KÜBALI,
- Page 160:
LASKI, H. J.OKANDAN, R. G.POUND, R.