lerin sayılarının sınırsızlığını göstermiştir 56 . Üstelik bu sosyal ünitelerdevamlı bir değişim, azalıp çoğalma, birleşme, yok olma, bölünmev.b., süreci içindedirler (Ör neğin, durmaksızınyeni sosyal gruplar meydana çıkmaktabunlardan bir kısmı menfaat gruplarınahattâ baskı gruplarına dönüşmekte, yenisiyasal partiler oluşmakta, eskileri ortadankalkmakta, bölünmekte, siyasalpartiler ile sosyal gruplar arasında nadirenorganik ve devamlı ama çok defadeğişen ve kısa süreli koalisyonlar teşkiledilmektedir. Yine, sosyal ve siyasalyaşama yeni sosyal güçlerin atıldığını,bunların çok kez eski gruplara, partilerev. b., cephe aldıkları, kendi sosyal ünitelerinioluşturmak yolunda çaba sarfettiklerini,nihayet daha uzun bir zamankesiti içinde olmak kaydı ile, yeni sosyalsınıf, zümre ve tabakaların meydanaçıktığını ve bunların da mevcut sosyalünitelerle etki ve karşılık etki ilişkilerinioluşturduklarını, kısacası sosyal yaşamınbüyük bir canlılık, değişirlik vedinamizm gösterdiğini söylememiz mümkündür).Devlet, toplumsal yapı ve çerçeve içinde yer alan tüm sosyalüniteleri de kucaklayabilen en geniş kapsamlı sosyal ünitedir. Devlet'inkucakladığı sosyal ünitelerin her birinde temel unsur, en küçükbirim, şüphesiz bireydir. Acaba en kaplamsal sosyal ünite olanDevlet söz konusu oldukda önün için de yine birey, bu yapının temelunsuru, en küçük birimi sayılabilecek mi dir? Yoksa Devletiçin, kapsadığı sosyal üniteler, büyüklük ve önemleri her ne olursaolsun, en küçük birim olarak kabul edilmek mi gerekecektir? Hemenbelirtmeliyiz ki bu sorun, daha ilk bakışta anlaşılabileceği gibi,gereksiz, hattâ anlamsız bir problem niteliği taşımaktadır : Çünkütüm sosyal ve siyasal gerçeklik alanında kalınmak ve değer yargılarınıişe karıştırmamak kaydı ile, Devletin bir sosyal ünite olarakasıl ve temel olarak bireylerden oluştuğunun kabulü kadar, yine o* JELLINEK, G. : age. c. 1. s. 16789
ireylerin meydana getirdikleri sosyal üniteleri de kucaklamaktabulunduğunun söylenmesi, aynı şekilde geçerli iki gerçekliğin ifadesindenibarettir; ve bu iki gerçeklik, bazı sanıların aksine,yekdiğerine zıt, birbirini ortadan kaldırıcı nitelikte de değildir. Devlet'inbireyci ve toplumcu anlaşılış şekilleri olarak ortaya atılan veuzun süre siyasal düşünce yaşamını işgal eden münakaşa ise Devlet'intemelinde yatan ve ikilem teşkil eden yukarda özetlenen gerçekliğigözlemekle beraber, bunlardan birisine, değer yargılarına bakarakdaha üstün bir önem atfetmek gayretlerinden doğmuştur denilebilir.Gerçekten, Devlet, örneğin, temel unsurunu ve en küçükbirimini oluşturan bireylerin mi yoksa sosyal birlik ve ünitelerinmi emrinde olacaktır suretinde sorun ortaya konulursa, iş değişmektedir.Devlet'in amacı, yarar gerçekleştirme görevleri ve bunlarabakarak tüm faaliyetlerinin yoğunluğu ve işleyiş, kuruluş özelliklerideğişecek demektir.Hemen ifade edelim ki, bugün bu sorun tüm önemini kaybetmiştir;çünkü Devlet'in yukarda değinilen şekilde bireyci anlaşılışı,artık, siyasal fikirler müzesinin pek rağbet görmeyen bir fosili sayılmaktadır..Gerçekten deney ve mantık bize, Devlet yapısı içindesosyal ünitelerin nihayet bizzat toplumun esas, temel sayılması veDevlet'in amaç, görev ve yetkileri ile işleyişinin bunlara bakarak düzenlenmesigereğini göstermektedir. Aslında tek birey anlayışınında bir tasarımdan öteye gidemediği hatırlanırsa, bireylerin tek tekbir önem ve anlam taşımadıkları, bunların bir araya gelmeleri halindeoluşturdukları sosyal ünitelerin ancak esas sayılması gereğide kendiliğinden ortaya çıkmış olur. Uzun boylu ele alıp açıklamayagerek yoktur ki bu sonuç, bireyin bu yapı içindeki yeri itibariylehiç bir önem taşımadığı, silinmesi gerektiği, bireysel yararlarınhiçbir karşılık ve sınır gözetilmeksizin ortadan kaldırılabileceğişeklindeki ters değer yargısını yeğlediğimiz anlamına gelmez.Bu açıklamalardan sonra, Devlet'in insan unsurunun gerçekmahiyetinin ne olduğu şeklinde özetlenebilecek bu önemli sorununcevabının araştırılmasına geçebiliriz :Bu sorunun aydınlanmasında, gerçekçi tutumu ile bize en çokyardım edecek olan, hiç şüphe yok ki yine Léon Duguit'dir 57 . Du-57 AKBAY, M. : age. s. 260 vd.90
- Page 1 and 2:
ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜ
- Page 3 and 4:
ÖNSÖZBu küçük kitap, Devlet'i
- Page 5 and 6:
— Zorlayıcı Üstün Kudret 40-
- Page 7 and 8:
G — Devlet'in İktidar Unsurunun
- Page 9 and 10:
landığmda, siyaset edilenlerin me
- Page 11 and 12:
Günümüzün ünlü bir siyasal bi
- Page 13 and 14:
ine ulaşmak veya onu bırakmamak f
- Page 15 and 16:
a) İKTİDAR, etki (= nüfuz) iliş
- Page 17 and 18:
tında, siyaseti «bir toplumda de
- Page 19 and 20:
ta ve ikisi birden «siyasal bilim
- Page 22 and 23:
elirtilmesi gereken nokta burada ka
- Page 24 and 25:
3.— Nihayet, siyasal bilimin kesi
- Page 26 and 27:
siyasaların sonuçlarının değer
- Page 28 and 29:
Teknolojideki akıl almaz gelişmel
- Page 30 and 31:
duğu kadar şekilsel ve statik yan
- Page 32 and 33:
ha kısır sayıldıkları bugün a
- Page 34 and 35:
DEVLETTANIMIÖZELLİKLERİKAYNAĞIU
- Page 36 and 37:
kuku tüzel kişileridir; bu kamusa
- Page 38 and 39:
Örneğin canı isterse kiracısın
- Page 40 and 41:
nun başına bir 'genel' yada 'umum
- Page 42 and 43:
DEVLET NE DİR ?Buraya kadar süren
- Page 44 and 45:
DEVLETİN MAHİYETİ :Bir Soyutlama
- Page 46 and 47: minia beraber, siyasal yapı, yani
- Page 48 and 49: yıcı kuvveti kullanma durumunda k
- Page 50 and 51: ma fikrinin birlikte barınabilece
- Page 52 and 53: nellikle, «Devlet'in ortaya çık
- Page 54 and 55: DEVLETİN KAYNAĞI VE DOĞUŞU :ön
- Page 56 and 57: Beni İsrail Devleti'nin bir aileni
- Page 58 and 59: ahsedilemez. Bu kurama göre, birey
- Page 60 and 61: es'un sözlüğünde Devlet'in adı
- Page 62 and 63: yılacaktır; bu suretle bireyin ki
- Page 64 and 65: sen'dir 25 . Kelsen'e göre Devlet,
- Page 66 and 67: ancak en güçlü olanların yaşam
- Page 68 and 69: ak diyebilirizki, sosyal organizmal
- Page 70 and 71: üzerindeki ekonomik etkenin egemen
- Page 72 and 73: ki haklılık payı ve oranı, doğ
- Page 74 and 75: dir. Bu ihtiyacın karşılanması
- Page 76 and 77: söylemek olanağımız da, en azı
- Page 78 and 79: kendilerini savunmak, yaşamların
- Page 80 and 81: DEVLETİN UNSURLARI :Buraya kadar s
- Page 82 and 83: Iarmdan bu derece gerekirliğinin,
- Page 84 and 85: ek mefharetlere ve bugün müştere
- Page 86 and 87: Terim konusundaki. açıklamalarım
- Page 88 and 89: izki, insan unsurunun sayısı veya
- Page 90 and 91: Buraya kadar söylenilenlerden çı
- Page 92 and 93: hukuk alanında ancak Devletler ile
- Page 94 and 95: ir Devlet'e sahip olabilmişlerdir.
- Page 98 and 99: guit'ye göre, millet, Devlet denil
- Page 100 and 101: Vatandaş ya da uyruk, Devlet'e ita
- Page 102 and 103: kaynaşmaları ve bunun sonucunda D
- Page 104 and 105: mıştır. Biz de bu tartışmaya,
- Page 106 and 107: lunmadığı da bilinmelidir. Ayrı
- Page 108 and 109: ği belirgin ise, Devlet'in onu gen
- Page 110 and 111: Üstün aynî hak kuramı çok eski
- Page 112 and 113: ten ayrı bir mevcudiyeti yoktur.
- Page 114 and 115: unsurdur' şeklinde başlangıçta
- Page 116 and 117: ve uygulama, yukarda değindiğimiz
- Page 118 and 119: Devlet'in insan unsurunun açıklan
- Page 120 and 121: ve modem anlaşılışına uygun su
- Page 122 and 123: veya Sultan'm Tanrı'dan gelen ikti
- Page 124 and 125: Devletleşme durumunda ortaya çık
- Page 126 and 127: kabul edilmektedir : Antlaşmalar s
- Page 128 and 129: Devlet için hayatî bir önem taş
- Page 130 and 131: ya çalışacağımız gibi, hukuk
- Page 132 and 133: görüşünü benimseme, tehlikeli
- Page 134 and 135: ve temel kavram olan Devlet'in gös
- Page 136 and 137: B) Hukukî Kişilik :Hemen belirtel
- Page 138 and 139: ireyle herhangi bir şekilde irtiba
- Page 140 and 141: E) Tüzel Kişiler :Hukukî kişile
- Page 142 and 143: me, ilgili hukuk dalındaki adı il
- Page 144 and 145: iradesinin muhtevası ve görünüm
- Page 146 and 147:
«beyni ve elleri hükmündedir. Bu
- Page 148 and 149:
maktadırlar; bu iktidar, kapsam ve
- Page 150 and 151:
olunmuş ise, aynı şekilde, Devle
- Page 152 and 153:
AD DİZİNİABADAN, Y. 34.ABBO, J.
- Page 154 and 155:
KAVRAM DİZİNİAlt yapı, 62.Aile
- Page 156 and 157:
BİBLİYOGRAFYAI.— Kitaplar:ABBO,
- Page 158 and 159:
KELSEN, H.KOHN, H.KOHN, H.KÜBALI,
- Page 160:
LASKI, H. J.OKANDAN, R. G.POUND, R.