11.07.2015 Views

e-kitap

e-kitap

e-kitap

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tahsin Bey Ekvador'da | Armağan TEKDÖNERÖpmek olarak çok zor tanımlanabilecek bir oral muhabbet çekiyordu; belgesellerdekitükenmekte olan türlerin çiftleşmeleri, bunun yanında düpedüz erotik kalırdı. Serap nekarşı koyuyordu, ne de karşılık veriyordu, ama buna dayanabilen bir kadının, basit bir pasifdireniş gösterdiği iddiası kesinlikle haksızlık olurdu, aktif terörizm bundan daha kolayolmalıydı. Tahsin Bey çok istiyordu ama, pek varlık gösteremiyordu. Yine de elindengeleni yapıyordu, hem zaten elinden gelen, kelimenin anlamı gibi, elleriyle çalışmaklasınırlıydı. Ağzından geleni de akıtıyordu: Salyasını.Spor akademilerindeki ders sıralarının üzerinde yapılan yüzmeçalışmaları kadar gerçekçi bu işlem, Tahsin Bey’in yerde sızmasıyla sona ermişti.Serap beş dakika kadar bekledikten sonra, yerden kalkıp üstünü başınıdüzeltti. Tahsin Bey’in çantasındaki bütün paraları, çektiği sıkıntıların karşılığı olarak aldı,çantasına yerleştirdi. Ancak destelerin sayısının -çektiği sıkıntılardan fazla olsadaumduğundan az olduğunu, aceleye rağmen dehşetle algılamıştı: Toplam paranın $60.000civarında olduğu kesindi. İçinden küfürler yağdırıyordu. Basıp gitmekten başka çare deyoktu. Tüm eşyalarını topladı ve iki Yunan pasaportuyla birlikte gerçek pasaportunu daalarak, kapıya yöneldi. Nereye sevgilim?Tahsin Bey uykudan uyanmış geveliyordu, gözleri mahmur. Ha? Şeyy, şampanya getireceğim de sevgilim. Bir de... Çıkmana ne gerek var tatlım? Telefon edelim. Kuaföre iniyorum sevgilim. Yolculuk saçlarımı mahvetti. Ama bi dakka şimdi... Sabırsızlanma, yaramaz. Derhal dönerim.Sayfa 114 / 173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!