11.07.2015 Views

e-kitap

e-kitap

e-kitap

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tahsin Bey Ekvador'da | Armağan TEKDÖNERTahsin Bey bir saniyede, zangır zangır titremeye başladı, ellerinihavaya kaldırmıştı. Ceketin iç cebinde, oradan al.Selim elini cekete soktu, bir yandan tabancayı kafasına bastırıyordu.Tahsin Bey’in dişleri kenetlenmiş, “Alsana, orada valla,” demeye çalışıyordu. Selimcüzdanı çıkardı. İçinde en az $2.500 olduğunu gördü ve cüzdanı yerine koydu. Tabancayıindirdi. Amma da korktun be Tahsin abi. Şaka yaptık yahu. Tabancayıtecrübe ettik.Eller, hala havadaydı. Ne, ha? Abi sana “ellerini kaldır,” diyen mi oldu? İndirsene yahu. Paralardedik, onu da nasılsa vereceksin. Sen bu işlere nasıl gireceksin, anlamıyorum. Bak şimdi,işte tabanca bu. Bu aleti her yerde bulamazsın. Müthiş küçük ve sessizdir. Namluyu vesusturucuyu, birbirine vidalayabileceğin şekilde ayarladım.Selim, alüminyum bir boruyu, tabancanın ağzına vidaladı. Sonraduvardaki dart hedefine doğrultup, ateş etti. Pçuk! Hedef sallandı.Tahsin Bey etkilenmişti. Alet, öpme sesi gibi bir ses çıkarmıştı vehakikaten de çok alçak bir sesti. Filmlerde duyduğu “dşiyaaa” sesine pek benzemiyordu,kurşun da ıslık çalmıyordu. Korkusu azalmıştı. Usta be, çok iyi. Biz kaçın kurasıyız be abi? Komandoyum, sene XXXX. Hava obiçim sıcak. Temizliyorum. “Temizle,” tak. “Temizle,” ta-ta-ta-ta. “Temizle,” ta-ta-ta-ta-ta-Sayfa 65 / 173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!