11.07.2015 Views

e-kitap

e-kitap

e-kitap

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tahsin Bey Ekvador'da | Armağan TEKDÖNERVe bir buçuk metreden ıska.Şaşkınlık ve korku. Yüzünü koluyla kapayan müdür, koltuğun öbürkenarına doğru seğirtti. Tahsin Bey bir adım yaklaştı, durdu, nişan aldı ve ikinci defa ateşetti.Kurşun isabet etti ama, kim bilir nereye?Müdür dehşet içinde, oturduğu yerden Tahsin Bey’in yüzünebakıyordu. Baştan beri, birbirlerine anlamsız bir şekilde bakıyorlardı. Tahsin Bey hedefinyüzüne bakarak nişan alınamayacağını anlayamıyordu, müdür de saldırgana bakarakkurtulamayacağını. İşyerinden kalma tümüyle göstermelik “sizi dinliyorum,” anlamında bualışkanlığın, şu anda taraflara hiçbir yararı yoktu. Tahsin Bey, kan akıyor galiba?Adam ne dediğini bile bilmiyordu, sesinde tam bir şaşkınlık vardı. Zordurumlarda, yorum yapma işini hep başkalarına yüklemeye çalışma alışkanlığı. O bir sorunortaya koysun ama başkaları konuşsun ki, o da akıllı akıllı kafasını sallasın. Nasıl olsa biryanlışlık olursa, o kafa sallamalar “ben anlamıştım,” anlamında da algılanabilir, eğeryanlışlık yoksa da, mesele yok demektir. Kurnaz herif!Müdür ayağa kalkmaya çalıştı.Bu sözüm ona saflık, Tahsin Bey’i çılgına döndürmüştü. Müdürden vehayattan nefret etmeye başlamıştı. Bir türlü de vuramıyordu. İşyerinde de hep işi cesaretleyüklenir, başarısız oldukça müdürün sabır taşından daha sabırlı suratını hep karşısındabulur, sonunda da işi hep kendisi bitirirdi.Ama son zamanlarda, o anlayışlı maskenin ardında, herifin şöyledüşündüğünü fark etmeye başlamıştı: “Ha gayret, eşeğim benim.”Sayfa 83 / 173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!