11.07.2015 Views

e-kitap

e-kitap

e-kitap

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tahsin Bey Ekvador'da | Armağan TEKDÖNERher yerden gelmezdi. Firma dört ay evvel yağlı bir kaynak bulmuştu ve her ay iyi satışyapıyordu heriflere. O müşteriden ayda beş veya on kadar çek geliyordu ve hepsiödeniyordu. Bu kez sadece üç adet olması, provizyon sürecindeki riski azaltacaktı. “Demektedarikçilere dikkat, ha? Ya müşterilere dikkat gerekmiyor mu?”Tahsin Bey bankaya gitmek üzere 10.09’da kapıdan çıkarken, Serapyeni geliyordu, karşılaştılar. Serap Hanım, yine zor uyandınız galiba? Bir de sen uyansan... Eline ne oldu? Kuşlar mı gagaladı? Ben işine bağlı bir memurum, (fısıltıyla ve yılışık bir tavırla) kaçaçıkıyorsun? Seni yaramaz a-ha-ha-ha. Sence ... (Korkudan devam edememişti.) İlginç bir adamsın, cesur ol geveleme! ...para olanakları artırdığı kadar, olasılıkları da artırır mı sence?Yani her olasılığı kastetmiyorum, belli bir olasılığı, şey yani, mesela... diyelim ki yani, şey,ben hatta sen... veya neyse canım, yok bir şey. Ya da var, var. Sen bir de ben... Deli! Sen fena zamparasın. Kendine çok güveniyorsunbakıyorum? Acelem var, görüşeceğiz.Üzerinde Serap’ın şaşkın bakışları, çıktı.Cevaplar umut veriyordu, bakışlar ise umut vermekten de öte, delirticinitelikteydi. Bu arada müdürü merak eden yoktu, zaten adamın işe gelme zamanı yenigelmişti.Sayfa 92 / 173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!