11.07.2015 Views

e-kitap

e-kitap

e-kitap

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tahsin Bey Ekvador'da | Armağan TEKDÖNERRafet kuyumcusunda evlilik yüzüğünü okutmak zorunda kaldı. Fakat karşılığında aldığıparanın yarısını bir dönerliye verince, ya dönerin, ya da altının fiyatında haksızlığauğradığına sinirlendi.Karnı doyduğunda, uğradığı haksızlığı düşünmeyi bir kenara bırakmış,geleceği planlamaya koyulmuştu. Gece nerede yatacaktı, Buket Hanım ne zaman gelecektive kendisi bunu nasıl öğrenecekti? Bunları “fasa fiso,” olarak nitelendiren Tahsin Bey,yavaştan keyifleniyordu. Albaya haksızlık ettiğini düşünmeye başlamıştı, onu affetmişti.Çarşıda turistlerin arasında, kendisini onlar gibi hissederek zevkle dolaşırken iyiydi. Fakatdükkanlar teker teker kapanmaya başladığında, yakın gelecek aklına geldi: Gece.Ve garda romantik bir gece.Tren istasyonunu akıl etmeseydi, hali haraptı. Bütün gece boyuncakarnı zil çalmış, zil çalmamış, tekrar çalmış, tekrar susmuştu. Açlığa, biraz göbeğinieritebileceği tesellisiyle katlanıyordu. Zaten katlanmasa, isyan mı çıkaracaktı? Gece geçsaatte dilenmeyi de akıl etti ama, polisten korktuğu için kalkışamadı bile. Meğer her tarafpolis kaynıyormuş!Ne pasaport, ne bir kimlik. Gerçek pasaportunu da, gündüz bir arakorkudan imha etmeseymiş keşke. “Demek dilencilik yapabilmek bile, kimlik kartlarınıngüvencesine bağlı?” Buna çok bozulmuştu doğrusu, ya insanlık neredeydi? Kuyumcudakihaksızlık, dilenmeye bile geçit vermeyen piyasa ekonomisi, şirkette parasını yutan kolamakinesi...Sayfa 132 / 173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!