11.07.2015 Views

e-kitap

e-kitap

e-kitap

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tahsin Bey Ekvador'da | Armağan TEKDÖNER7 Ekim 1999Bir süre günceye ara verişimin nedeni, ruh hastalarının elinde oluşumdur. Başımı fenaağrıtıyorlar, kendimi çuvallar gibi hissediyorum. Tek avuntum Nobel. Bu başarılarıgeciktirmek isteyecek, hasta redaktörler olmuştur ve olacaktır. Kendisini burada Napoleonzanneden, kıskanç dil uzmanına soruyorum:Bir çuvalın hisleri neler midir? Ya da çoğul anlamda çuvallartopluluğunun? Kum çuvalının mı, mıcır çuvalının mı? Genelde çuvalların his hayatını vesenin açından bu iki çuvalın ne fark ettiğini merak ediyorsan, onları boşkentekmeleyeceğine, doluyken ikisine de birer yumruk atmayı dene, önce çuvalların dışgörünüşüne aldanmamayı öğrenir, sonra da onların hissiyatıyla uğraşacağına –bir tanesininsana çektireceği acı yüzündenbakarsın kendi çuvallamış his hayatına(Nasıl yani, “bakarsın” kelimesi sona mı alınacak? Bir de “nokta” mıdedin? Vurma abi, özür dilerim.)10 Ekim 1999Biraz daha iyiyim. Dün Dr. Tahsin’le masa tenisi oynadık, kollarım hareket etti. Fakatsanırım, herif benden fena kuşkulanıyor artık. Gizlemeye çalıştığı bilgilere ulaşmışolduğumu anlamış ki, tam ne bildiğimi öğrenmek için sorduğu sorular, artık bunaltıyor.Hep odaklanmış sorular. O nazik tavırlar, korkudan. Oysa ırz düşmanı ahlaksızın, biriciksevgilimde gözü var. Gariptir ki, Serap da kesmedi yaşlı damızlık boğayı. Buket’e gelince,onun karısı belki ama benim de sevgilim ve Tahsin’le daha fazla görüşmelerine “hayır,”diyorum. Bu meseleyi temizlemek gerek.Sayfa 144 / 173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!