11.07.2015 Views

e-kitap

e-kitap

e-kitap

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tahsin Bey Ekvador'da | Armağan TEKDÖNER Bak, bu kez cipte ayağınla ezerek, sütünü sağacaksın Serap‘çığım,siyah çorabına sıvaşsın... Alo?“İşte yine kesildi meret. Cepçilere dava açacağım.”Parkta güneşlenirken, sağlıklı yaşam veya piyano kursları projelerinigözden geçirip eledikten sonra, hayatı boyunca her çıkmaza girdiğinde başvurduğu yeganekaynağa, parlak bir buluş yapmış gibi, yeniden sarılmaya karar vermişti: Buket Hanım,daha önce kesinlikle vazgeçtiği 2. seçenek.Telefon kulübesi Levent’tekinden de fenaydı. Aslında telefonkulübeleri, cinayet işlemek isteyenlere kolaylık olsun diye, veya daha genel anlamda, kardaiz bırakmadan yürümek isteyenler için inşa edilmemişti. Hem mekanizmalardakiaksaklılıkların irdelenmesi, amaçlardaki alçaklıkları unutturabilir miydi? Sırf bir cinayetbaşarıya ulaşmış diye, nasıl olur da o süreçte kullanılmış bir telefon makinesinden değerliolurdu? “Elma mı önemlidir, yoksa kemençeyle gazoz içilir mi?” tarzındakarşılaştırmalarla, beyin jimnastiği yapıyordu. B-ben Tahsin, Buket’i evdeyse çağırabilir miydiniz?“Üst kattaki komşuyu utanmadan arıyordu,” ifadesi, açıkçası bu kezadamcağızın hakkını yemek olurdu. Ateş ederken, işyerini dolandırırken veya başkaherhangi bir zaman bu kadar utanmamıştı. Yaşlı albay emeklisinden dakikalarca zılgıtyemeyi ve bu talebinin reddedilebileceği olasılığını, zaten göze almıştı. Hem hiç deparazitsiz değildi hatlar, bir insanın hayatta kalabilmek için tüm umudunu parazitli telefonhatlarına bağlaması...Sayfa 125 / 173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!