11.07.2015 Views

e-kitap

e-kitap

e-kitap

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tahsin Bey Ekvador'da | Armağan TEKDÖNERrağmen, 36.7 derece sıcaklığında ve %100’lük bir kadın kokusunu, değer kaybı olmaksızın(kesinlikle parfüm değildi) beyine iletmek zorunda kalmıştı. Çatalı diline batırdı. Hele,Serap’ın yumuşacık saçları sonsuza dek sürsün istediği o an boyunca keline değerken vekendi saçlarıyla bire elli oranında karışırken, kafa derisindeki yağların artan kan dolaşımınedeniyle neredeyse eriyecek hale gelmesi, adamın durumunu büsbütün kötüleştirmişti. Odurumda, dilinden akan kan bile, şiddetli bir cinsel zevk veriyordu. Kuru fasulyeler, turşu,ayran, pilav... amma boktan geldi bunlar bir anda.Serap çekip gitmişti bile ama, kendisi sandalyede mıhlanmış gibioturuyordu. En nihayet, yemeği terk ettiğinde de, başı dönüyordu, dili hala kanıyordu veyemeklerden daha doyurucu oluyordu bu durum.İşte şimdi kafası karışmıştı. Para konusunda Serap’ın söylediklerindendeğildi bu, asla başka şirketlerin paralarında gözü yoktu, tamam ama, şu gencecik kızneden bu kadar kafayı takmıştı buna? Miras da nereden çıkmıştı?Yemekten kalktığında, kendi adını bile hatırlamıyordu. Zaten “nebiçim yemekler çıkıyor,” diye düşünmeye daha önceleri başlamıştı. Ruh gibi asansörebindi.Masasına oturmayı başarmıştı ki, müdür telefonla çağırdı. Tahsin Bey lütfen biraz odama buyurun. Sizinle görüşmekistiyorum. Tabii efendim.Zaten açık olan kapıyı tıklatarak, odaya girdi.– Ben sizin kardeşiniz sayılırım, insanın büyüklerinden daimaöğrenecekleri vardır. Çalışmakta olduğumuz firmaları ben yeterince tanımıyorum, bunlarınSayfa 29 / 173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!