11.07.2015 Views

e-kitap

e-kitap

e-kitap

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tahsin Bey Ekvador'da | Armağan TEKDÖNERÇocuk bir taraflara, şakır-şukur kaşeler bastı. Bunların eksikliğini farketmediği için, kendisini keriz hissediyordu. Yoksa bir hile mi dönüyordu? Neden bu işiçocuk son anda yapsın? Ahmak sandığı çocuk, jet süratiyle kaşe vuruyordu.Kötü bir niyet veya bir tuzak olmadığını ve kaşelerin sonradanvurulmasının, paranın ödenmesiyle ilgili olduğunu, ancak dışarıda anlayabildi.Taksiye bindiğinde keyfi yerindeydi. Tabanca işini halletmek üzere,Karaköy’e yollanacaktı.Bizim sokaktaki Selim var ya, işte o heriften uzak dur abi. Ne de olsakomşumsun ve Buket’e bunca yıl baktın. Senin çok fazla mağdur olmanı istemiyorum.Adamın yaptığı iş belli değil. İşgüzarlık edip, sakın deli diye onu buraya getirtmeyekalkma, herif delilerin derisini yüzer. Benden uyarması. Yalnız ben seni, bir kere odükkana girerken görmüştüm.Kuledibi’ne doğru nefes nefese tırmanıyordu. “Tornacı Selim.” Buadresleri Tahsin Bey gerçekten de çok zor elde etmişti. Bir tornacıya ihtiyacı olduğunuanlamak ve onu bulmak için, ne kadar zaman, ne çileler çekmişti. Herif hem kullanılmış bir22’lik ayarlayacaktı, hem de ona göre bir susturucu imal edecekti. Bütün bunlara da $2.500saymak gerekiyordu. Kendisiyle gurur duymaya başlamıştı.*** sokağındaki o sefil dükkana girdiğinde, çok muhteşem duygularhissetmedi doğrusu. Dükkanda teneke bir soba yanıyordu, soba ısıdan çok mazot kokusuürettiğinden, içerisi dışarıdan da soğuktu. Büyükçe bir dükkandı ya da öyle görünüyordu,emin olunamazdı, çünkü kare veya dikdörtgen gibi bildik geometrik şekillere uymayan birSayfa 62 / 173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!